İntihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümüne ilişkin soruşturmada ifadesi alınan gizli tanık, ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın tartıştığı Albay Çillioğlu'na ''Senin defterini dürdüm'' dediğini öne sürdü. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. Maddesi ile görevli Malatya Başsavcıvekilliği'nce, yürütülen soruşturma kapsamında yeni bilgilere ulaşıldı.
Kazım Çillioğlu'nun ailesinden intihar ettiği iddia edilen mermiden daha büyük bir mermi parası alındığını tespit eden savcılık, ilgili kurumlardan istediği belgeleri soruşturma dosyasına koydu.
Savcılık, ''intiharda kullanıldığı'' iddia edilen tabancadaki mermilerin 9,19 olduğunu, buna karşın aileden belge karşılığında 9,22'lik mermi parası alındığını belirledi.
Öte yandan, Malatya Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nde gizli tanık sıfatıyla ifade veren ve emekli bir asker olduğu belirtilen kişinin ifadeleri de soruşturma dosyasındaki yerini aldı.
Gizli tanığın ifadesinde, Merhum Çillioğlu ile odasında oturduklarını, odaya gelen ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın kısa bir tartışmanın ardından ''Çillioğlu, senin defterini dürdüm'' diyerek ayrıldığını anlattı.
Gizli tanık, bu olayın merhumun ölümünden kısa süre önce yaşandığını belirtti.
Bu arada MİT, Malatya Başsavcıvekilliği'ne gönderdiği yazıda, Yeşil'in olay tarihinde Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı çalıştığını yazmıştı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce uzun süredir titizlikle yürütülen soruşturma kapsamında oluşturulan bilirkişi heyeti, tüm dosya ve deliller üzerinde yaptığı incelemenin ardında hazırladığı 62 sayfalık raporda olayın cinayet olduğunu bildirmiş, raporda, ''Dosyadaki deliler göz önüne alındığında olayın intihar değil, cinayet olduğu anlaşılmaktadır'' denilmişti.
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken 1994 yılında lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak ''intihar ettiği'' sonucuna varılan Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu'nun müracaatı üzerine yeniden açılmıştı.
Gökhan Çillioğlu, 2010 yılı sonunda savcılığa başvurarak babasının suikast sonucu öldürüldüğünü ileri sürmüş, ailenin başvurusu üzerine Erzurum'a gönderilen dosyayı inceleyen savcılık, görevsizlik kararı vererek dosyayı Malatya'ya göndermişti.
Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli Valisi olan Atıl Üzülgen ile dönemin Cumhuriyet Savcısı, Kurmay Başkanı, Jandarma Bölük Komutanı, Çillioğlu'nun korumaları ve MİT görevlilerinin de aralarında yer aldığı 700'ün üzerinde kişinin ifadelerine başvurulmuştu.
Savcılık ayrıca, Çillioğlu'nun otopsi raporunu da inceleyerek kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için Düzce'de bulunan mezarının açılmasına karar vermişti.
Soruşturmada, Albay Kazım Çillioğlu'na ait silahların ölümünden 3 yıl sonra ailesinden teslim alınmasına ilişkin Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı adına düzenlenen belgenin de sahte olduğu belirlenmişti.
Çillioğlu'nun mezarından alınan örnekler üzerinde İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemede, saç köklerinde arseniğe rastlanan Çillioğlu'nun, kürek kemiğinde kurşun yarası olduğu öngörülen delik ile kaburgalarında kırık olduğu tespit edilmişti.
Öte yandan, savcılığın talebi üzerine Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım ile ''Bozo'' kod adlı Yusuf Geyik hakkında tutuklama kararı çıkarmış, iki ismin kırmızı bültenle aranmasına başlanmıştı.