Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi: Artık utanmak istemiyoruz

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi: Artık utanmak istemiyoruz

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in silahlı saldırı sonrasında yaşamını yitirmesinin ardından 6 yıl geçti. Tetikçi Ogün Samast ve ona emri verdiği iddia edilen Yasin Hayal'e verilen cezaların gerçek zanlıların gizlendiğini ve bu kişilerin önemli görevlere getirildiğini söyleyen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, yaptığı basın açıklamasında, "6 yıl oncesine, davanin basina geri donduk. Hukumetin ve yarginin ahlak, adalet ve vicdan nasipsizligi yuzunden tekrar utanmak istemiyoruz" ifadesini kullandı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin Hrant Dink'in ölümünün yıldönümüyle ilgili yaptığı basın açıklaması şöyle: "Önce, jandarmanın, emniyetin, bürokrasinin, MİT’in, valilerin, kısacası asker ve sivil bürokratların türlü biçimlerde bulaştığı bu organize cinayeti, Trabzon’un Pelitli’sinde mukim üç-beş çapulcunun işi gibi göstermek istediler. Azmettiren, planlayan, tetikçileri koruyan, delilleri yok etmeye çalısan, ilişkileri perdelemek icin elinden geleni yapanlar bu kadar ortadayken, gözümüzün içine bakarak, “bu cinayet münferittir” kararını verme cüretini gosterdiler.

AKP iktidarı ise bu yüz kızartıcı cüreti ödüllendirdi. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporuyla Hrant’ın öldürülmesinde sorumlulukları tespit edilen devlet görevlilerini pervasızca terfi ettirdi. Hrant’ı ölüme götüren kararın altında imzası olanları HSYK üyesi, Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı, Yargıtay Başsavcısı, Yargıtay Başkanı ve hatta Ombudsman yaptı. “Adaletiniz buysa, mahkemeniz buysa, vicdanınız buysa, biz bundan utanıyoruz!” dedik.

Devlet Denetleme Kurulu, raporunda, Hrant Dink'e yonelik bir tehlikenin varlığının Emniyet ve Jandarma personelince öğrenilmis olduğunu, Hrant Dink’in korunmasına yönelik istihbarat birimlerinin gerekli calısmaları yapmadığını ve işbirligine gitmedigini, idari makamların Hrant Dink’e yonelik olusan riskleri bilebilecek durumda olmalarına rağmen, her kademedeki sorumluların zincirleme eylemleri sonucunda tehlikeyi önlemek için gereken tedbirleri almadığını, olayın gerçeklesmesi öncesinde, sırasında ve sonrasında kamu görevlilerinin ihmal ve diğer nitelikteki faillerinin adli yargı yerlerince ana cinayet davası kapsamında sorusturulmasının ve yargılanmasının zorunlu olduğunu belirtti.

Şimdi ise Yargıtay’ın tebliğnamesinde, cinayetin “sistemli, planlı ve organize olarak bir örgüt faaliyeti kapsamında” işlendiği söyleniyor. 6 yıl oncesine, davanın başına geri döndük. Hükümetin ve yargının ahlak, adalet ve vicdan nasipsizliği yüzünden tekrar utanmak istemiyoruz.

Hrant’in katledilişinin 6. yılında yetkililere bir daha sesleniyoruz: -           Gerceklerin örtülmesine, sümen altı edilmesine artik izin vermeyin. -           Halkın vicdanında çoktan mâhkum olmuş kisi ve zihniyetleri daha fazla korumayın. -           Vicdanları kanatan bu davanın siyasi ve bürokratik sorumlularının ceza almasını bu kez engellemeyin.

Tum vicdanli insanlari 19 Ocak Cumartesi günü saat 13.30'da Şişli Meydanı’ndan Agos Gazetesi'ne yapılacak yürüyüşe, Hrant’ı anmaya davet ediyoruz. Masum vatandaşların canına kasteden 100 yıllık devlet gelenegine son vermek icin... Bu ülkede özgür ve barış içinde yasayabilmek icin…