Beyaz TV'de yayınlanan bir programa katılan Yiğit Bulut ilginç açıklamalarda bulundu. 'Jöleli' diye anılmaktan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Bulut, şu sözleriyle de dikkat çekti. "Herkes şundan emin olsun yeterince dindar yeterince kindarım ve herkes rahat olsun herkes hakkını zamanı geldiğinde alacak."
İşte Yiğit Bulut'un programdaki açıklmaları:
İçinde bulunduğum bazı pozisyonlar gereği çok rahat konuşamam ama şunu söylemem gerekirse anaların doğurmak istemediği kadar kötü bir internet medyası var. Gerçekten çok seviyesiz. Herkes şundan emin olsun yeterince dindar yeterince kindarım ve herkes rahat olsun herkes hakkını zamanı geldiğinde alacak. Benim hakkımda bir şey bilip de yazmayan şerefsizdir. Benim için yapabildikleri tek eleştiri "jöleli" demek oldu. Türkiye'de eleştiri seviyesinin ne kadar düşük olduğu burdan belli oluyor.
Başkanlık sistemini her zaman savundum ama bu topraklar Osmanlı'yı görmüş Romalıları görmüş bu yüzden bu insanlar gücü seviyor. Dolayısıyla Fransa'nın bile yarı başkanlık sistemiyle yönetildiği bir dünyada Türkiye'de neden başkanlık sistemi olmasın? Milletvekillerini belirlemek için ön seçim olmayan sistemde zaten parlamenterlikten bahsedilemez. Türkiye'de, son 10 yılda yapılamayan o kadar çok sey yapıldı ki. Türkiye'nin halkına sağladığı sosyal hizmetler Avrupa'da yok. Halk ne istediğini söyleyebilir bir duruma geldi. Yerleşik düzen 2005'e kadar bu ülkeye hükmetti. Milyarlarca dolar para 5000 kişiye gitti ve Recep Tayyip Erdoğan geldikten sonra bu yerleşik düzen ilk defa bozulmaya başladı.
Türkiye'de yapılması gereken şeyler var mesela sermaye piyasalarını iyi kullanamıyoruz. Yabancı petrol şirketleri Türkiye'de petrol çıkmasını engellediler. Çok iyi fizibilite çalışmaları yapılması gerekiyor. Ayrıca Türkiye ilk defa yabancı petrol şirketleri olmadan gaz ve petrol konusunda gerekli adımları atıyor. Petrol ve doğalgaz boru hatlarının Türkiye'den geçmesi için çalışmalar yaptı. Başbakan'ın projesine göre, 2023 yılına kadar Türkiye'nin petrol ve gaz ihtiyacını garanti altına alınacaktır. Türkiye'de atılan adımları, dünyanın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere, atan devlet başkanları, bakanlar, tek tek öldürüldüler.
2000'li yıllardan sonra borçlanmalara neden olan siyasiler yargılanmalıdır. Ergenekon'un finansörleri hala bulunamadı. Küresel Ergenekon 1946'da başladı. 1960 darbesi küresel ve yerel bir örgütün sebebidir. Bu örgütlenme yıllardır devam etmektedir ama bu örgütün hesaba katamadığı bir adam var. O da Recep Tayyip Erdoğan'dır. 28 Şubat Soruşturması'nın askeri komutanları Erol Özkasnak ve Çevik Bir ise bunların sivil komutanı kim? Bunun bulunması gerekli.
Türkiye'nin Kürt meselesi yok. Türkiye'nin Kürt meselesi yine Türkiye'nin içerde oluşturduğu bir şeydir. Sen kendi vatandaşına bok yedirirsen, MGK'da toplanıp saatlerce vatandaşınla ilgili neler yapabileceğini konuşursan, kendi vatandaşına kırmızı çizgiler çizersen senin Kürt sorunun olur tabii.
Kılıçdaroğlu'nu başarılı bulmuyorum. Keşke daha güçlü savunsalar. Ekonomide bunlar yapılsa eğitimde bunlar yapılsa deseler ama böyle bir muhalefet yok. O kaseti getirip getirip seni genel başkan yaparlarsa sen muhalefet yapamazsın. CHP hala Atatürk'ün mirasını yiyen ve İş Bankası'nın omuzlarında yaşayan bir partidir. Atatürk zamanında en iyisini yapmıştır.
Süleyman Demirel 28 Şubat döneminde ancak selden kütük alabilmiştir. Bu sele karşı durabilen tek kişi Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. 28 şubat'ın sivil komutanı Süleyman Demirel değildir. Darbeyi engelledi ama Postmodern darbenin önüne geçemedi. Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit bence iyi niyetliydiler. Hanefi Avcı'nın kaydettiği ses kayıtları var. Bu kayıtlarda 5 tane gazeteci var kendi aralarında "Kimi cumhurbaşkanı yapalım?" diye konuşmuşlardı. Bu gazetecilerin ifadeleri alındı ama hiç birşey olmadı. Üstelik bu ifadeler Emniyette de var."