Sibel Yükler
Adıyaman'da onlarca kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel'e ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan fenni mesul mimar Erdem Yıldız ile inşaat mühendisi Halil Bağcı, ifadelerinde çarpıcı iddialarda bulundu. Her iki isim bina otele dönüştürülürken yapılan kaba inşaat ve hesaplamalardan haberdar olmadıklarını söyledi. Avukatlar da evraklara atılan imzalara itiraz etti.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde Adıyaman’daki İsias Otel’de konaklayan 31 turist rehberi ve KKTC’li ortaokul voleybol takımı kafilesinden 25’i çocuk 35 kişi ile onlarca kişi hayatını kaybetmişti.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen deprem soruşturması kapsamında İzmir’de gözaltına alınan İsias Otel statik proje müellifi ve fenni mesul mimar Erdem Yıldız, dün (30 Mart) sevk edildiği Adıyaman Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklandı. Otelin diğer fenni mesulü inşaat mühendisi Halil Bağcı ise 29 Mart’ta tutuklandı.
Soruşturma kapsamında otel sahibi Ahmet Bozkurt ile şirket ortağı olan oğulları Mehmet Fatih Bozkurt ve Efe Bozkurt da “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 17 Şubat’ta tutuklanmıştı. Bozkurt’un yine şirket ortağı olarak görünen eşi Ulviye Bozkurt ve kızı Şule Özbek hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmişti.
T24, tutuklanan mimar Erdem Yıldız ile inşaat mühendisi Halil Bağcı’nın hakimlik sorgusundaki ifadesine ulaştı. Hakimlik sorgusunda Yıldız, otel sahibi Ahmet Bozkurt’un kendisine ulaşması üzerine binanın hotele dönüştürülmesi ile ilgili mimari yaptığını söyledi. Proje belediyeye sunulduktan sonra Bakanlıktan onay alındığını belirten Yıldız, ifadesinde şunları söyledi:
“Ben yıkılan Grand İsias Hotel ile ilgili ben hotelin mimari projesini yaptım. 2000 yılında eşimin tayini nedeniyle Adıyaman iline geldim. 2001 yılında hotelin sahibi Ahmet Bozkurt ofisime geldi. Belediyeden temin ettiği evrakları getirerek mimari projeyi hazırlamamı istedi. Bana göstermiş olduğu evraka göre, binanın kaba inşaatı bitmişti. Ben de getirdiği evraklara göre binanın hotele dönüştürülmesi ile ilgili mimari projeyi çizdim. Bina, zemin + 7 katlı tek bir binaydı. Mevcut statik projesinde değişiklik yapmadan mimari projeyi hazırladım. Bu proje Adıyaman Belediyesine sunuldu. Sonrasında Turizm Bakanlığından onay alındı. Onaylanması sonrasında hotelin inşaat yapımı başladı.”
“Bana sormuş olduğunuz Mehmet G. isimli şahsı tanımıyorum. Halil Bağcı isimli şahsı tanıyorum. Kendisi inşaat mühendisidir. Ben mimari projeyi yaptığım zamanda binanın statik projesiyle Halil B. ilgilendi. Ahmet Bozkurt, Halil Bağcı'dan bu otelin inşaat işleriyle ilgilenmesini istedi. Ben inşaattan önce de Halil Bağcı’yı tanıyordum. Halil Bağcı iyi bir mühendisti. Referansı iyiydi. Ahmet Bozkurt'un bana sorması üzerine ben kendisine Halil Bağcı ismi önermiş olabilirim. Ben otelle alakalı mimari projesi dışında farklı herhangi bir taahhüt altına girmedim.”
Fenni mesul mimar Yıldız’a, soruşturma dosyasında yer alan Adıyaman 2. Noterliği’nin 07.11.2001 tarihli Erdem Yıldız isimli taahhütnamesi de soruldu. Yıldız bunun üzerine, “Ben böyle bir taahhüt verdiğimi hatırlamıyorum. Aradan zaman geçti” iddiasında bulundu.
Adıyaman Belediye Başkanlığına hitaben kendisi tarafından yazılan rapor da sorulan Yıldız, “Ben Zemin+7 kat imar çapına göre projesini yaptım. Diğer taahhütlerin altına girmedim. Biz kaba inşaata sadece oda yaptık. Binanın inşaatı bitmişti” cevabını verdi.
Statik yapmadığını ve fenni mesullük yapmadığını öne süren Yıldız, soruşturma dosyasında yer alan 08.11.2001 tarihli yapı ruhsatına ilişkin ise şu cevabı verdi:
“Ben statik yapamam. Yetkim de yok uzmanlığım da yok. Neden benim adım statik projede yazıyor bilmiyorum. Fenni mesul olarak adımın yazıldığını hatırlamıyorum. Aradan zaman geçti. Fenni mesullük benim işim değildir. Tesisat projesinde ismi geçen Ali Haydar Ö.'yi tanıyorum. Kendisi iki üç yıl önce vefat etti. Umut S. isimli şahsı tanımıyorum. Ben daha önce de ifade vermiştim. Ben sadece yapının mimari çizimini yaptım. Statiği veya diğer işleriyle uğraşmadım. Benim böyle bir yetkim ve bilgi donanımım da yoktur. Ben 2004 yılında Ahmet Bozkurt ile iş yapmayı bıraktım. Farklı bir sektöre girdim. Mimarlık da yapmadım. Serbest bırakılmayı talep ediyorum.”
Yıldız’ın avukatı Serdar Erdoğan ise müvekkilinin adı kullanılarak evrak düzenlenmiş olabileceğini öne sürdü. “Bir mimar, bir yapının statik durumu ile ilgili yorum dahi yapamaz. Yapsa dahi idare makamlar tarafından kabul edilmez” diyen avukatı, Yıldız’ın attığı söylenen imzaya itiraz ederek, şöyle dedi:
“Müvekkilimden habersiz kat çıkmak isteyenler de bunu düzenlemiş olabilir. Bu belge belediyeye yazılmıştır. Müvekkilim mesleği mimardır. Yapının sadece mimarı projesini hazırlamıştır. Kendi işi dışında üzerine atılan diğer sorumluluklar iftira mahiyetindedir. Bir mimar bir yapının statik durumu ile ilgili yorum dahi yapamaz. Yapsa dahi idare makamlar tarafından kabul edilmez. Mimari projeler sadece dizayn ile ilgilidir. Yüksek Yargı kararlarında da sabit olduğu üzere sorumlular arasında mimar yoktur. Öncelikle müvekkilin attığı söylenen imzaya itiraz ediyoruz.”
29 Mart’ta tutuklanan otelin fenni mesul inşaat mühendisi Halil Bağcı ise hakimlik sorgusundaki ifadesinde, İsias Otel'in yapımı ile ilgili hiçbir alakası olmadığını öne sürdü. Statik projeyi hazırlamadığını, konuttan otele dönüştürülürken kendisinden rapor istendiğini iddia eden Bağcı’nın ifadesinde şunlar yer aldı:
“Benim İsias Otel’in yapımı ile ilgili hiç ir alakam yoktur. Ben bu binanın betonarme statik projesini hazırlamadım. Benden yalnızca İsias Otel’in konuttan otele dönüşüm aşamasında mevcut kolonların projeye olarak bunu karşılayıp karşılamadığı konusunda Erdem Yıldız isimli kişi tarafından rapor istendi. Ben de bu sebeple dosya içerisinde bulunan üç sayfalık karşılaştırma raporunu hazırladım.
İfadesinde statik projede başka bir mühendisin isminin bulunduğunu söyleyen Bağcı, “Bunun dışında inşaatın otele dönüştürülme aşamasında statik müellif olarak da yer almadım. Herhangi bir ruhsatta ismim yoktur. Statik projede başka mühendisin ismi bulunmaktadır” dedi.
Hakimliğin isminin yer aldığı projeyi sorması üzerine ise Bağcı, söz konusu projeden haberi olmadığını ve statik hesapları yapacak programı dahi kullanmadığını öne sürdü. Bağcı, ifadesinde, “Üzerinde İsias Otelcilik betonarme statik hesapları yazan ve dosya içerisinde projeyi yapan kişi olarak Halil Bağcı isminin geçtiği hesapları ben yapmadım. Bundan hiçbir şekilde haberim yoktur. Bu hesapları yapacak programı da kullanmadım. Kim tarafından yapıldığını da bilmiyorum. Üzerinde herhangi bir imzam da bulunmamakta” dedi.
Bağcı’nın avukatı Yusuf Polat ise, “Söz konusu otelin projesi ilk başta ondört tabye olarak hazırlanmıştır. Ancak müvekkilim dosya içerisinde mevcut raporu hazırladığında, yani inşaat bittiğinde bina on tabye şeklindedir. Müvekkilimiz yalnızca proje karşılaştırması yapmıştır. Yalnızca bu ikisini kıyaslamıştır. İnşaatın herhangi bir aşamasında yer almamıştır” dedi.
Otele 2017 yılında kaçak kat çıkıldığını söyleyen avukat Polat, “Bina bu sebeple yıkılmış olabilir. Açıkladığımız nedenlerle müvekkilimizin herhangi bir sorumluğu olmamıştır. 06.06.2018 tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslara ilişkin tebliğin 9. maddesi de incelendiğinde, söz konusu değişikliklerle ilgili yapı sahibinin sorumlu olduğu ve müvekkilimizin herhangi bir sorumluluğumuzun bulunmadığı anlaşılmaktadır” şeklinde savunma yaptı.
Adıyaman'da onlarca kişinin enkaz altında kaldığı İsias Otel'e ilişkin soruşturmada, otelin sahibi Ahmet Bozkurt'un avukatı, 24 Şubat'ta yaptığı başvuruda, şüphelilerin tutukluluğuna itiraz etti. Otel inşaatının ölümlü iş kazasından dolayı 2001'e kadar durdurulduğunun ortaya çıktığı itiraz dilekçesinde, otelin depremden değil yan binaların “domino etkisi” yaparak devrilmesinden ötürü, “çekiçleme etkisi” ile yıkıldığı iddia edildi.
Tutukluluk nedeniyle şirket işleri devam etmediği için ailenin mağdur olduğu öne sürülen dilekçede, otel sahiplerinin kefaletle salıverilmeleri talep edildi. Dilekçeye göre, dere çakılı kullanılan İsias Otel inşaatında tüm güvenlik önlemleri alındı, kaliteli malzeme ve nevür kullanıldı, kaçak kat ve kolon kesme yapılmadı.