“Yıkılmak zorunda olan zihinlerdeki duvar”

“Yıkılmak zorunda olan zihinlerdeki duvar”

Roger Waters’ın Another Brick in The Wall adlı şarkısının Türkçe seslendirme hakkı bir süredir İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı'ndaki gençlerde. İşte o şarkının hikayesi…Pink Floyd grubunun efsanevi solisti Roger Waters'dan, “Another Brick in The Wall” adlı şarkısının Türkçe seslendirme hakkını alan İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı’nın (İZEV) projesi giderek daha geniş kitlelere ulaşıyor.

Şarkıya çekilen Yaşam Hakkı-Duvar adlı klip Nisan ayında yayınlandığından bu yana YouTube’da 3,5 milyondan fazla izleyici sayısına ulaştı. Ancak bu onlar için yeterli değil. Hedef 10 milyon izleyici sayısına ulaşmak. Çünkü bu sayede seslerini daha fazla duyurup, hedefledikleri “Yaşam Köyü”nü kurabileceklerini düşünüyorlar.

İZEV Genel Sekreteri Merve Kılıç, Türkiye’de engelli bireylerin ailelerinin vefat etmesi durumunda ya da ailelerin onlara bakamayacağı çeşitli durumlarda emanet edilecekleri doğru kurumların bulunmadığına dikkat çekiyor. Özellikle yatılı olarak daimi emanet edilecekleri bir kurum olmadığını kaydeden Kılıç, “Ve bu eksiklik, devlet tarafından bir şekilde dönem dönem gündeme gelmesiyle aslında üzerinde çalışılan bir konu. Fakat sivil toplum kuruluşları bir şekilde bunu gerçekleştiremedi. Çünkü hakikaten zor bir iş. Ama biz Yaşam Hakkı-Duvar klibiyle büyük bir kitleyi arkamıza alarak bu eksikliğin giderilmesi için bir yekun oluşturacağız. 10 milyon mental bir hedef. 10 milyon insanın bu hedef için bizi desteklediğini göstermek, devletin karşısına, ilgili birimlerin karşısına 10 milyon kişi olarak çıkmak çok önemli” şeklinde konuştu.

Yaşam Köyü için öncelikli ihtiyaç, bir arazi. Bununla ilgili yerel yönetimlerle görüştüklerini belirten Kılıç, 6 ay içerisinde sonuç alacaklarını umduğunu söyledi. Kılıç, Yaşam Köyü projesinin çizilmesi konusunda Mimar Sinan Üniversitesi’nin de kendilerini desteklediğini belirtti.

Waters ile nasıl iletişime geçildi?

Peki, Waters ile işbirliği nasıl gündeme geldi? Her şey Waters’ın menajeri ve müzik şirketine, Down sendromlu gençlerin “Harmandalı” oynayıp ‘Roger Amca’ya selam olsun’ dedikleri bir videonun gönderilmesiyle başlamış. Waters, 1,5 ay sonra dönüp şarkının kullanım hakkını iki yıl ücretsiz olarak vereceğini açıklamış.

Projenin yaratıcısı ve gönüllü marka danışmanı Hakan Kural, Türkiye’den dünyaya marka bir proje çıkarmak istediklerini ve bunun için bir şarkıya ihtiyaç duyduklarını kaydediyor.

Kural, “Ve şarkı globalde herkesin bildiği bir şarkı olmalıydı. Bu etapta da biz olabilecek en uç eseri seçtik çünkü protest ifadesiyle Roger Waters bestesi olan Another Brick in the Wall, bizim ifade etmek istediğimiz durumu ve içeriği çok iyi yansıtıyordu. Biz projemizde onların yaşam hakkını savunduk, yaşama haklarına bir ses olmaya çalıştık” diyor.

Kural, zihinsel engelli bireylerin bir marka projede var olabileceklerini, o projenin bütün etaplarında yer alabileceklerini göstermek istediklerini belirtiyor ve ekliyor: “Çünkü eleştirdiğimiz bir şey vardı o da şu: Zihinsel engelliler olarak tanımlanan bireyler için yapılan yardım çalışmalarında, konserlerde yemeklerde onlar hiçbir zaman sahada olmazlardı. Biz kendini normal sanan bireyler olarak onlara para gönderirdik, biriken parayı onlara yollardık ama bu çocukların hiçbirisi hayatımızın içinde yer almadıkça toplumsal farkındalık adına da doğru bir şey oluşmazdı. Biz istedik ki yaptığımız proje hem sanat alanında bir şey olsun, hem marka yolculuğu olan bir içerik oluşsun ve bu içeriğin her etabında bu gençler yer alsın istedik.”

Selda Bağcan, Kubat, Funda Arar ve Koray Avcı gibi sanatçılar da klibe destek verdi.

Üç etaptan oluşan proje

İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı’nın klibi de kapsayan projesi Hayat ve Biz adını taşıyor ve üç etaptan oluşuyor: Sanat ve Biz, Hayvanlar ve Biz, Tarih ve Biz. Hakan Kural, "Sanat ve Biz"de dünyanın en ünlü 12 tablosuna onların yüzlerini yerleştirdik. Mona Lisa’yı Down sendromlu yaptık. Rembrandt ve Wermer eserlerini mental ya da Down sendromlu gençlerle yüzlerini değiştirerek yeniden yorumladık” bilgisini veriyor.

Kural, "Hayvanlar ve Biz" etabı hakkında ise şu bilgiyi verdi: “Doğadaki en saf duyguları hayvanların taşımasından dolayı, insana dair en temiz duyguları da bu bireylerin kirlenmeden taşıyor olmasından dolayı 14 eserde 14 farklı birey 14 hayvanla eşleşti. Bu 14 eserde de insana dair 14 tema oluşturuldu. Umut, neşe, hüzün, asalet gibi temalar oluşturuldu. 14 farklı fotoğraf ortaya çıktı.”

Şu ana dek Türkiye’nin en büyük AVM’leri ve havaalanlarında 27 sergi açılmış. Kural, “Bu 27 sergide sergi ürünlerini imzalayarak binlerce insana, on binlerce insana ulaştılar. O imzalarla da o insanlara dokunmuş oldular. Böylelikle imzalanacak bir işin içinde var olabileceklerini gösterdiler. Bizim projenin ana etaplarından bir tanesi de şu: Biz ajitasyon yapmadan, acıma hissi olmadan toplumun beğenerek alacağı beğenerek izleyeceği marka bir proje çıkarmak istedik” ifadelerini kullanıyor.

“Yaşam Hakkı-Duvar” klibinde oynayan gençler, Mayıs ayında dünyaca ünlü grup The Australian Pink Floyd Show ile birlikte sahneye çıkmış ve sahneden Roger Waters'a seslenerek kendisini Türkiye'ye davet etmişti. Waters'ın cevabı merakla bekleniyor. Bu arada klibin yeni versiyonlarının da geleceği belirtildi.

İZEV’in verilerine göre, Türkiye’de 8-10 milyon engelli bulunuyor. Bu bireylerin aileleri de eklenince 25-30 milyon insanı etkileyen bir rakam ortaya çıktığı kaydediliyor.

Başak Sezen

© Deutsche Welle Türkçe