Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin kapatılma kararına ilişkin, "Türkiye’nin tarihi, siyasi atmosfer değiştikçe, her şeyin nasıl tepetaklak değiştiğinin de tarihidir. Bu tecrübe, Şehir’in Kırşehir’e benzeyen kapatılma hikayesinin sonunun da Kırşehir’e benzeyeceğini söylüyor. O yüzden Şehirli arkadaşlar, üzülmeyin, gülümseyin. Belki Şehir’e bir film gelir, iklim değişir, Akdeniz olur...." yorumunu yaptı.
Oğur, "Herhalde bundan sonra artık 'bizim kadim medeniyetimiz' diye başlanan cümlelerin başında bir es verilir, 2020 yılında dindar bir iktidarın, dindar bir vakfın kurduğu üniversiteyi nasıl boğduğu gerçeği hatırlanıp, frene basılır. Yine içinde bolca hikmet, marifet, ahlak, erdem geçen cümleler kurmayı sevenlerin, tarihte yaşamış İslam alimlerinin devrin iktidarları karşısında nasıl mücadeleler verdiğiyle ilgili kıssalar anlatanların kendi fani hayatlarına denk gelen bir hikmet, marifet, ahlak, erdem sınavında, yaptıkları/yapamadıkları, sesleri/sessizlikleriyle ortaya koydukları performans süslü ciltli kitaplarda yazmayan büyük bir ahlak, hikmet, marifet ve erdem dersi oldu." düşüncesini dile getirdi.
Oğur, "Bundan sonra kimsenin boş yere, 'neden geri kaldık', 'üniversitelerimiz neden ilerleyemedi', 'neden bizden mucitler, Nobel ödüllü bilim insanları, dünyaca ünlü filozoflar çıkmadı' sorularına cevap için arşivleri karıştırmasına gerek kalmadı." görüşünü savundu.
Oğur, "Her devir sert siyasi kavgalar ve tasfiyelerle kendi birikimini acımasızca budamış, düşünen insanlarını ya hapse atmış, ya sürgüne göndermiş ya da susturmuş ülkenin hafıza arşivine, bu gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bir tarihi vesika olarak eklendi." değerlendirmesinde bulundu.
Oğur, "Çoğu gözünü AK Parti iktidarında açmış, muhafazakar ailelerden gelen binlerce parlak genç, herhalde ömürleri boyunca siyasi bir intikam için iyi bir üniversitenin üzerlerine nasıl yıkıldığını hiçbir zaman unutmayacak, bu kararın tarihini ileride onlar yazacak. Olay malum ama hikayenin bir de finali var. Kırşehir, üç yıl sonra ülke seçime doğru giderken, DP iktidarı tarafından yeniden il yapılmıştı. Daha doğrusu, üç yıl önce öfkeyle alınan karardan iktidar dönmek zorunda kalmıştı. - Hatta bu üç yılda pek çok Kırşehirli, doğan çocuklarını Nevşehir nüfusuna kaydettirmeyi reddedip ümitle kararın geri dönmesini beklemişlerdi. Haklı da çıktılar. Türkiye’nin tarihi, siyasi atmosfer değiştikçe, her şeyin nasıl tepetaklak değiştiğinin de tarihidir. Bu tecrübe, Şehir’in Kırşehir’e benzeyen kapatılma hikâyesinin sonunun da Kırşehir’e benzeyeceğini söylüyor. O yüzden Şehirli arkadaşlar, üzülmeyin, gülümseyin. Belki Şehir’e bir film gelir, iklim değişir, Akdeniz olur...." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın
2 Mayıs 1954 yılında 'Liste usulü çoğunluk seçim sistemi'nin uygulandığı genel seçimlerde yaklaşık 9 milyon seçmen oy kullanmıştır. Demokrat Parti, oyların yüzde 58,4'ünü alarak 503 milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 35,1'lik oranla 31 milletvekili, Cumhuriyetçi Millet Partisi 5 milletvekili çıkarırken, 2 kişi de bağımsız olarak toplam 541 milletvekili seçildi.
Kırşehir, oplam 5 milletvekili olan tercihini Cumhuriyetçi Millet Partisi yana kullandı. DP iktidarı seçimden sonra Kırşehir'i özel bir kanunla ilçe hâline getirdi. Kırşehir bir sonraki genel seçimlerde DP tarafından 1957'de yeniden il yapıldı.