Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, "Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı İnsan Haklar Eylem Planı’nın Avrupa Birliği fonuyla finanse edildiğini öğrendiğinde, 1219 gündür hapiste olan ve sadece sivil toplum faaliyetleri için aldığı fonlar yüzünden 'Soros'un Türkiye'deki elemanı' diye her konuşmada suçlanan Osman Kavala gülümsemiştir." düşüncesini dile getirdi.
Oğur, "Çünkü onun iddianamesinde AB’den fon olmak, savcı tarafından dış güçlerin adamı olmanın bir delili olarak resmediliyor. Yine gülümseyeceklerden biri de 80 yaşındaki usta gazeteci Aydın Engin olmuştur. O da Cumhuriyet gazetesine AB'den fon alınabilir diye bir telefon konuşması yapmasının da suçlamalar arasında olduğu Cumhuriyet Davası'nda 5 yıl hapis cezası almıştı. Neyse ki ceza Yargıtay'dan döndü." ifadesini kullandı.
Oğur yazısında şunları kaydetti:
"Büyükada Davası'nda yargılanan, Türkiye'nin en geniş kadın sivil toplum örgütleri platformu olan Kadın Koalisyonu'nun koordinatörü İlknur Üstün'ün tutuklama gerekçesi ise bilgisayarında bulunan bir Word dokümanında İngiltere Büyükelçiliği’nden bir kadın projesi için fon almaktan ibaretti.
Ahmet Altan hâlâ hapiste. Dün 71’inci yaşına hapishanede girdi. Hapishanede beş yıla yakın geçirmesine neden olan suçlamalar televizyonda yaptığı bir konuşma ve bir kaç yazısından ibaret. Bizzat Anayasa Mahkemesi Başkanı ve beş AYM üyesi bu konuşma ve yazıların suç olmadığını AYM'nin Altan kararına yazdığı şerhde açık açık yazdılar. 71. yaşına hapishanede giren Ahmet Altan, muhtemelen koğuşundaki televizyondan haberleri izlerken Cumhurbaşkanı’nın İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklarken "Hiç kimse eleştirisi veya düşünce açıklaması nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz" sözüne geldiği anda gülümsemiştir."