Yıldıray Oğur, İmamoğlu'nun Karar ziyaretini yazdı: Karşısında 90’larda Yeni Şafak’ı çıkarmaya başlayan ekip olduğunun farkında mıydı?

Yıldıray Oğur, İmamoğlu'nun Karar ziyaretini yazdı: Karşısında 90’larda Yeni Şafak’ı çıkarmaya başlayan ekip olduğunun farkında mıydı?

Karar yazarı Yıldıray Oğur, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun önceki gün Karar gazetesine yaptığı ziyaretin detaylarını anlattı. Önceki gece Paris ziyaretinden geç dönmesine karşın görüşmeye geç kalmadığını söyleyen Oğur, "Acaba İmamoğlu karşısında oturan Karar yöneticilerinin ve yazarlarının çoğunun 90’lı yıllarda Yeni Şafak’ı çıkarmaya başlayan ekip olduğunun farkında mıydı?" diye sordu. 

Yeni Şafak'ın yayına başladığı yıllarda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'a belediye başkanı seçildiğini hatırlatan Oğur, şunları yazdı:

"Hem devletin hem mevcut iktidarın pek hoşuna gitmeyen, beklenmeyen bir seçim olmuştu. O yüzden yıllarca bunu bir türlü kabul edemediler, içlerine sindiremediler. Öfkelerini de çaresizce onun kişiliğine saldırarak gösterdiler. O genç belediye başkanından, uzun yıllar laik gazeteler “Tayyip” diye bahsetti. Hatta 2002’de partisi seçimleri kazandığında bile Erdoğan demeyi uzun süre zül saydılar.

Belediye başkanı iken de en küçük bir şans vermek istemediler. Attığı her adım eleştirildi. Başarısızlığı kutlandı. Hep mercekler üzerinde oldu. Zaten sonunda da uyduruk bir davayla sandalyesi altından çekildi.

İşte o yıllarda, bu medya ordusunun karşısında duran gazetelerin en önemlisi ve itibarlısıydı Yeni Şafak.

O gazetede bu tahammülsüzlüğe karşı demokratik bir mücadele vermiş isimler Karar’daki kahvaltı masasının etrafında oturuyor bugün.

Karşılarındaki yeni seçilmiş genç belediye başkanından da yine bir medya ordusu her gün “Ekrem” diye bahsediyor."

"90’lardaki laiklerin 'Tayyip' takıntısı, 2019’da muhafazakarların 'Ekrem' takıntısı olarak geri dönmüş durumda" diyen Oğur, "O yüzden ideolojik önyargıları yok, iş yapmak için kimliklere bakmadan ilişki kurmayı biliyor. Şehirle ilgili ona perspektif kazandıran, kendisine memleketi Trabzon’u bile gezdirmiş Ermeni bir mimar olduğunu (Zakarya Mildanoğlu) söylerken, İSMEK’te Kürtçe Kursları düzenlemenin ne kadar doğal olduğunu anlatırken, Beylikdüzü’nde bir mimari yarışmayla yaptırdığı cemeviyle duyduğu gururu aktarırken, Eyüp Sultan’daki mevlitte Yasin okumasının hikayesini, eşinin bu yüzden onu ne kadar eleştirdiğini paylaşırken aynı kişi var karşımızda" ifadelerini kullandı.

*Oğur'un Karar'da yayımlanan yazısının tamamını okumak için tıklayın.