Yıldıray Oğur: Muhaliflerin öfke nöbetleri, iktidarın seçim kampanyasının en önemli parçası olacak

Yıldıray Oğur: Muhaliflerin öfke nöbetleri, iktidarın seçim kampanyasının en önemli parçası olacak

Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, muhaliflerin "yargılanacaksınız" söylemini değerlendirdiği yazısında, "Bu tehdit suçluların hukuk devleti sınırları içinde yargılanması anlamına da gelmiyor, 'yargılanacaksınız' tehdidinin bizatihi kendisi hukuksuz, siyasetin hukuku araç yapmasının bir başka örneği, hukuk devleti değil rövanş ve topyekün yargılama vaadi. 'Yargılanacaklar' da cezaları da şimdiden belli, Türkiye tarihinde benzeri çok olduğu gibi yine hakkında iddialar olanların delillere göre mahkeme önüne çıkarılmasından değil, bir devrin, bir grubun bir fikrin topyekün yargılanmasından, tasfiyesinden bahsediliyor" ifadesini kullandı.

TİP milletvekili Ahmet Şık'ın sözlerine isim vermeden işaret eten Oğur, şöyle devam etti:

"Hatta geçen hafta bu kötü yargının mağduru olmuş isimlerden biri el yükseltti, 'devri sabık yaratmayacağız' diyenlerin, helalleşeceğiz deyip suçluları koruyanların da yargılanacağını söyledi. Tabii bu arada AK Parti de 'çeteye dönmekten' kapatıldı. Fransız Devrimi günlerinde yaşaması gerekenlerin, 21. yüzyıla düşmesi büyük bir trajedi.

Ama ülkedeki muhaliflerin hukuk devleti nosyonuna sahip olmaması sadece hukuksal bir trajedi değil. Bu öfke nöbetleri, önümüzdeki dokuz ayda iktidarın seçim kampanyasının da en önemli parçası olacak.

Nitekim aylık mutad periyodlarlarla AK Parti ile ilişkileri soğuyan kitlelerin iman tazelemesine vesile olan 'bu ayın yargılanacakları' yayınları, anında bütün iktidar medyasında neredeyse yorumsuz yer aldı.

Muhtemelen benzeri öfke nöbetlerinden oluşan bir videoyu AK Parti mitinglerinde de izleyeceğiz.

Çünkü bir taraftaki 'Hepiniz yargılanacaksınız, içinizden geçeceğiz, siyasal İslamcıları tarihten sileceğiz' tehditleri, 'siyasal İslamcılar' diye başlayan sosyolojik tespit kılığındaki seri hakaretler, karşı tarafta hayatta her şeyin para olmadığı, insan haysiyetinin, yaşadığı ülkede saygı görmenin, damgalanmadan yaşamanın, geleceğinden emin olmanın da önemli olduğunu düşündürtüyor ve zedelenen safları güçlendiriyor.

Bu öfke nöbetleri, seçimlerdeki olası zaferin de erken sarhoşluğuyla şiddetlenerek sürerse Cumhur İttifakı’nın direklere bayrak asmasına bile gerek kalmayabilir."

Yazının tamamı için tıklayın.