YILDIZ: BU SORULARI DA SORMAK LAZIM İSTANBUL (A.A)

-YILDIZ: BU SORULARI DA SORMAK LAZIM İSTANBUL (A.A) - 14.10.2010 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran'a petrol ürünleriyle ilgili yaptırım konulurken neden petrolün kendisiyle ilgili konulmadığı sorusunun önemli olduğunu belirterek, ''Eğer zihinsel devrim olarak bakacaksak bunların cevabını verebilmek için bu soruları da sormak lazımdır'' dedi. Yıldız, Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından düzenlenen ve ''Enerjide Kabuk Değişimi Yeni Politikalar, Zihinsel Devrim ve Uluslararası İşbirliği'' başlığıyla gerçekleştirilen 12. Uluslararası Enerji Arenasında yaptığı konuşmada, toplantının başlığının çok iddialı olduğunu, zihinsel devrimin yanında bir kısım riskler bulunduğunu ifade etti. Şu anda dünyanın yaklaşık beşte birinin elektriğinin olmadığını belirten Yıldız, ''Zihinsel devrim dediğiniz anda da uluslararası ilişkilerin yalnızca ticari projelerle değil aynı zamanda kamudan özel sektöre salınan bir zihniyet anlayışıyla çok alakalı olduğunu söylemeliyiz. Enerji sektörü siyasetteki kamudan özel sektöre gidişin aslında faz farkıyla takipçisi bir sektör halindedir'' dedi. Bugün bütün problemin kamunun elindeki varlıkların özel sektörle makul oranda paylaşılabilme işi olduğuna dikkati çeken Yıldız, şunları kaydetti: ''Yatırımların temelindeki anahtar aslında bunu göstermektedir. O zaman bir taşla kuş sürüsü vurmak gibi bir noktayı yakalamak gerekiyor. Zihinsel devrim dendiği için buradaki bir kısım konuları daha açık konuşmak gerektiği kanaatindeyim. Bizim de ortak olduğumuz Nabucco Projesi ticari bir projedir deriz. Ticari bir projedir aslında. Tedarikçisi vardır, taşıması ve tüketicisi vardır. Ama bu ticari proje son derece siyasi bir zeminde yürümektedir. Eğer zihinsel bir devrim yapacaksak bunların aşılabiliyor olması lazım. Bugün AB üyesi ülkelerin tamamen siyasi bir prestiji haline gelmiştir bu proje. Sürekli işbirliği içerisinde yürütülen bu çalışmaların temelinde siyasi argümanlar yatar. Şu sorunun cevabı verilememiştir, çünkü bu soru sorulmamıştır. Mesela niçin İran'a yapılan yaptırımların petrol ürünleriyle alakalı yanıyla bir ülke yaptırım koymuştur da petrolün kendisiyle ilgili koymamıştır? Niçin ham madde, ham petrolün ticareti serbesttir? Aynı şekilde gelir getirici bir unsur taşımaktadır. Ama petrol ürünleriyle alakalı konuda bu kısıt getirilmiştir. Eğer zihinsel devrim olarak bakacaksak bunların cevabını verebilmek için bu soruları da sormak lazımdır.'' Enerji başlığının ülkelerin normalleşmesinde veya normal hayatın seyrinin bozulmasında en önemli aktör haline geldiğine dikkati çeken Yıldız, bunun ortak paydaya konulabilecek en önemli argümanlardan biri olduğunu anlattı. Ülkemizin dünyanın ortalama büyüme hızından daha fazla büyüdüğüne işaret eden Yıldız, enerji sektörünün kendi içindeki kalemlerinde, büyüme performansları arasında Türkiye'nin dünyada ilk 12'de yer aldığını kaydetti. Yıldız, ''Bu değişimin yönetilebilmesi bu değişimin kendisi kadar önemli. Politikaların zamanında ve doğru olarak yapılması ve bunların düzenlenmesi ve bunlarla alakalı tamamen ithalata bağlı diyebileceğimiz kaynakların, hem yerli kaynaklar haline getirilmesiyle ilgili politikaların geliştirilmesi hem de azının ve çoğunun her ikisinin beraber zarar verdiği bir değişimi yönetmek durumundasınız. Doğalgaz ve petrolün azı zararlı, çoğu daha az zararlı'' diye konuştu. Bu değişimin yönetilmesinin, gelişimini tamamlamış ülkelerin enerji üretiminden daha zor ve önemli olduğunu, her projenin eleştirilebilir ve geliştirilebilir yanları olduğunu belirten Yıldız, ''Ama dikkat etmemiz gereken en önemli nokta bütün bunların arasında biz ana resmi kaçırıyor muyuz kaçırmıyor muyuz. Buna çok dikkat etmemiz lazım. Türkiye özellikle coğrafyasından kaynaklanan avantajları da dikkate alarak bu büyük resmi sürekli göz önünde bulundurmuştur'' dedi.