YILDIZ YAZICIOĞLU Washington - T24
[email protected]Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı Prof.Dr. Talat Halman ve ünlü tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, Türk tarihindeki ünlü şairlere ve padişahlara ait aşk şiirleriyle Anadolu uygarlıklarındaki aşk temalı bilgilerden oluşan “Türk’ün Aşkı” adlı sunumunu, Washington DC’de büyükelçilik konutunda seslendirdi. Kenter, “Biz Türkleri Avrupa Birliği’nin dışında tutabilirler aşkın birliği dışında tutamazlar. Petrol yoksuluyuz ama şiir zenginiyiz. Türkün aklı şiiridir” sözleriyle salondan yoğun alkış aldı. Osmanlı’ya ilişkin bugün ısrarla savunulan imajın aksine aşık, şair padişahlar bulunduğunu ve kadınlı-erkekli binlerce minyatür resimler yapıldığını söyleyen Halman, “Türk’ün Aşkı”nda gençlere kendi tarihlerini farklı bir açıdan anlattıklarını vurguladı. Yıldız Kenter ve Prof.Dr. Talat Halman, Atatürk Okulu ile Dışişleri Mensupları Eşleri Destekleme Derneği’nin (DMEDD) eğitim amaçlı çalışmaları yararına dün gece “Türk’ın Aşkı” çalışmasını sergiledi. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ve eşi Fügen Tan’ın girişimleriyle elçilik ve ATA-DC (Türk – Amerikan Derneği Washington DC) ev sahipliğindeki geceye, dikkat çekici çoğunluğu kadınlardan oluşan Türk toplumu üyeleri ilgi gösterdi. Kenter ve Halman’ın sunumuyla gece boyunca Anadolu’nun bereket simgesi antik Kibele kadın heykelciğinden Kanunu Sultan Süleyman’ın Hürrem’e yazdığı satırlara ve Nazım Hikmet’e varana değin geniş tarih yelpazesinde bir aşk şiirleri ve bilgileri yolculuğu yaşandı. Gece, 6’ncı yüzyıldaki ilk Türk aşk şiiri örneğiyle başlarken, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Ne zaman bir kadın sevsem yüreğimde sezerim ki benden önce Tanrı sevmiştir onu” dizesiyle devam etti. Talat Halman, tarihte şöyle bir gezinti yapıldığında Türklerin her devirde aşık ve şair olduğunu rahatlıkla görmenin mümkün olduğunu belirtirken, Aziz Nesin’in “Türkiye’de her üç kişiden dördü şairdir” sözüne gönderme yapmayı da ihmal etmedi. Victoria döneminden porno filme Türk erkeklerince kadınlara, Tanrı’ya ve bazen tartışmalı olsa da hemcinslerine duydukları aşkı tarih boyunca kaleme aldıklarını anımsatan Halman, öyle ki İngiltere’de Kraliçe Victoria zamanında Türk erkeklerini “mükemmel ve şair aşıklar” olarak kabul etme eğilimi ortaya çıktığını söyledi. Hatta bunun İngiltere’de bir romana konu yapıldığını anlatan Halman, “1960’lı yıllarda bu romandan da bir porno film çekmişlerdi ben de bunu izleyip Türk erkeği olmakla övünmüştüm” sözleriyle salonda kahkahalara neden oldu. Divan Edebiyatı’ndan padişahlar tarafından yazılanlara kadar farklı şiirleri Kenter ile birlikte seslendiren Halman, “Hani neredeyse Osmanlı’da aşktan, sevişmekten bilime vakit kalmamış diyeceğiz” esprisi de yaptı. Kanuni gibi sadık Türk erkekleriKanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’a yazdığı “Fettan gözler ve dudaklar” gibi satırlardan oluşan şiiri üzerine Yıldız Kenter’in, “Kanuni Sultan Süleyman neredeyse 20 küsur yıllık evli kaldığı ve Osmanlı tarihinde nikah kıyılan ilk padişah eşi olan Hürrem’e hep sadık kalmış ve şiirler yazmış. Bütün Türk erkekleri gibi dimi?” esprisi özellikle kadınları güldürdü. Halman, Kanuni’nin şiirlerini bugünkü Türkçe ile “Seven Dost” takma adıyla imzaladığını açıklarken; 1.Abdülhamit’in gözdesine olan aşkı dolayısıyla Topkapı Saray hekimlerince özel bir cinsel yaşam kitabı bile hazırlatıldığını anlattı. Halman, bu kitapta 8 bin küsur cinsellik vakti ve şekli önerildiğini kaydederken, “Bu hesapla 365 günde her gün 24 kez” diye espri yapmayı ihmal etmedi. Halman, Osmanlı’da resmedilme olmadığı şeklindeki yaygın inancın pek gerçekçi olmadığını da söylerken, “Sadece Topkapı Müzesi arşivinde 13 bin minyatür resim bulunuyor ve bunlarda kadınlar da resmediliyor” dedi. Bu sırada Kenter şiir örneklerini okurken, sahnedeki ekranda bu minyatürlerden de örnekler gösterildi. Gecede, Fuzuli, Karacaoğlan, Yunus Emre, Cahit Külebi, Melih Cevdet Anday, Yahya Kemal Beyatlı, Mevlana, Atilla İlhan gibi onlarca Türk şaire ait aşk şiirleri etkisiyle gözyaşlarına kapılmaya hazırlanan çoğunluğu kadınlardan oluşan dinleyiciler, Kenter ve Halman’ın nükteleriyle gülmekten de kendilerini alamadılar. “Türk’ün Aşkı” uzun süre ayakta alkışlandı.