Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sinema Kulübü’nün Emin Alper filmleri gösterimi ve ardından yönetmenle söyleşiden oluşan etkinliğine okul yönetimi tarafından müdahale edildi.
Yönetim, 30 Kasım’da gerçekleşecek etkinliğe, aynı zamanda "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi imzacısı olan akademisyen Alper’in katılmasını engelleyerek sadece film gösterimine izin verdi.
Emin Alper 1975 yılında Karaman Ermenek’te dünyaya geldi. Liseyi Ankara Fen Lisesi’nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne girdi. Ancak kendini sosyal bölümlere daha yakın hissettiğini fark eden Alper, iki yıl sonra tekrar sınava girip İktisat Bölümü’nü kazandı.
Ortaokul ve lise yıllarından itibaren sinema, tiyatro ve edebiyat ile ilgilenen Alper, kültür sanat aktiviteleri ile yakından ilgilenebilmek için tercih ettiğini söylediği Boğaziçi Üniversitesi’nde tiyatro grubuna takıldı.
O dönemde senaryo denemeleri yazan Alper, üniversitenin sinema kulübüne de girdi. Birkaç arkadaşı ile birlikte ‘Görüntü’ dergisini çıkardı. Kulüp etkinlikleri kapsamında filmleri tartıştıkları toplantılar düzenliyor, Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan gibi dönemin öne çıkan yönetmenlerini söyleşilere çağırıyorlardı.
İlk uzun metrajlı filminin senaryosunu Boğaziçi’nde öğrenci olduğu yıllarda yazan Alper, Zeki Demirkubuz’dan aldığı eleştiri üzerine çekim aşamasını erteledi.
Boğaziçi’nde kendisinden alt dönemde okuyan, geçirdiği bir trafik kazası sonrası mayıs ayında hayatını kaybeden Seyfi Teoman ile tanıştı. Teoman’ın çektiği kısa film ‘Apartman’da oynadı.
“30 yaşımı bitirdiğimde elimde bir kısa film olmaza bu işi bırakacağım” diyen Alper, 2005’te ilk kısa filmi ‘Mektup’u çekti. En büyük destekçisi ise Teoman’dı. Röportajlarında sık sık Teoman’dan bahseden Alper, ‘elimden tuttu’ dediği yönetmenin sektörü tanımasında yardımcı olduğunu söylüyor.
Ardından 2006’da ikinci kısa filmi ‘Rıfat’ı tamamladı.
Bu arada her zaman ‘çalışkan öğrenci’ olarak anılan yönetmen, bir yandan Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde Modern Türkiye Tarihi üzerine yüksek lisans eğitimi alıyordu. Daha sonra doktora yapmaya devam eden Alper, İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde asistanlık yapmaya başladı.
2009’da doktorasını tamamladıktan sonra uzun metraj için doğru zamanın geldiğini hissetti. Aklında İstanbul’da geçen, senaryosunu ‘politik gerilim’ olarak tanımladığı bir film çekmek vardı. Ancak Kültür Bakanlığı desteği için daha düşük bütçeli bir film çekmesi gerekiyordu. Üç ay boyunca Demirkubuz’un tavsiyesi ile rafa kaldırdığı ilk senaryosunun üzerinde çalıştı. Bakanlık onayı gelince, Teoman’ın yapımcılığını üstlendiği filmin çekimlerine başladı.
‘Tepenin Ardı’ dünya prömiyerini yaptığı 62. Uluslararası Berlin Film Festivali’nden genç sinemacılara ve yenilikçi yapıtlara ayrılan Forum bölümünün en prestijli ödülü ‘Caligri’ ve ‘En İyi İlk Film’ mansiyonu ile döndü.
Memleketi Ermenek’te yaşayan iki ailenin bir gününün anlattığı hikayenin üzerinden yerleşik insanlar ile yörükler arasındaki çatışmaya değinen Alper, Hürriyet gazetesine verdiği bir röportajda politik filmler yapmaya çalıştığını, bu filmde de makro anlamda Türkiye siyasetine gönderme yaptığını söylüyor:
“Türkiye siyaseti özellikle 90’lardan beri böyle. Kendi iç meselelerimizle yüzleşip uzlaşmak yerine sorunu dışarıda arayarak meselelerin üzerini örtme refleksi var. Filmde de temel olarak bunu eleştiriyoruz.”
Berlin’den sonra ödüllerin ardı arkası kesilmedi. ‘Tepenin Ardı’ 30’un üzerinde festivalde gösterildi.
31. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nden ise büyük ödül ‘Altın Lale’ geldi. Alper ödülünü alırken Büşra Ersanlı şahsında, demir parmaklıkların ardında olan tüm aydın, gazeteci, siyasetçi, belediye başkanı ve öğrencilere selam gönderdiğini söyledi.
Yaz turnesinden iki haftada dört ödülle döndü. Bunların arasında Asya’nın Oscar’ı sayılan Asya Pasifik Film Ödülleri kapsamında verilen ‘En İyi Film’ ödülü de vardı.
Turne dönüşü filmi Türkiye’de vizyona sokmak istedi ancak yalnızca yedi salondan talep gelince vizyon tarihi ertelendi. Sinemaların ilgisizliğini protesto eden haberler basına yansıdı ancak durum değişmedi.
Film, 18. Saraybosna Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. Alper ödülü arkadaşı ve yapımcısı Teoman’a ithaf etti.
‘Tepenin Ardı’ Türkiye’de ancak 14 Aralık’ta 14 salonda vizyona girebildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Alper, ‘Modernite Oluşumu’ ve ‘Dünya tarihi’ dersleri veriyor. Üniversite yıllarında o dönemde yeni kurulan Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ne üye olan yönetmen bugün Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin bir üyesi.