Yılın dokturuna 'müebbet' hapis cezası verildi

Yılın dokturuna 'müebbet' hapis cezası verildi

1992 yılında PKK’nın eylemlerine katıldığı iddia edilen bir gruba açılan ve yaklaşık 21 yıldır devam eden davada ikinci kez karar çıktı. İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin yürüttüğü davada yargılanan 8 sanıktan 5’i mübbet hapis cezasına çarptırıldı. Müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklar arasında Diyarbakır Çocuk Hastanesi’nde pratisyen hekim olan doktor Ali Dursun da vardı. Üstelik Dursun’un geçtiğimiz yıl “yılın doktoru“ seçildiği ve ödülünü eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın elinden aldığı ortaya çıktı.

 

'Kod adı 'doktordu'

 

İşte bu çocuk doktoru Ali Dursun’un ardından film gibi bir hikaye çıktı. Mahkemenin gerekçeli kararına göre Dursun’un PKK ile ilişkisi 1988’de kazandığı Bursa Uludağ Tıp Fakültesi öğrencisiyken başladı. Dursun, PKK’nın gençlik örgütlenmesi sorumlularıyla birlikte aynı evde kalıyordu. ‘Doktor’, ve ‘Edip’ gibi kod isimleri kullanıyordu.

 

'Karakola saldırdı'

 

Vatan Gazetesi'nden Damla Güler'in haberine göre, mahkemenin gerekçeli kararının devamında, Dursun ve 4 PKK'lı, 2 Nisan 1992’de Bursa’da Kestel Jandarma Karakolu’nu bastı. Saldırıda jandarma eri Durmuş Özer yaşamını yitirdi. Eylemin ardından Ali Dursun, yeni bir görevle İstanbul’a gönderildi. Bu süre içerisinde yaralı bazı örgüt üyelerinin tedavisiyle ilgilendi. İki örgüt üyesinin ölümüne sebep olmakla suçlanan Ahmet Akgül’ü de ‘halk mahkemesi’ adı altında sorguladı. Gece boyunca ses kaydı alınarak yapılan sorguda Akgül, ölüm cezasına çarptırıldı. İnfazını yapan da yine Ali Dursun’du. Bu infazdan 10 gün sonra Dursun ve arkadaşları İstanbul Emniyeti’nin düzenlediği bir operasyonla gözaltına alındı. Dursun iki eylemi de itiraf etti. Ancak mahkemede, emniyetteki ifadelerin işkence yoluyla alındığını iddia etti. Mahkeme buna rağmen 11 Nisan 2003 tarihinde ağırlaştırılmış müebbet verdi. Yargıtay, çelişkilerin giderilmesi ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerektiğini belirterek mahkemenin kararını bozdu. Böylece 12.5 yıl cezaevinde kalan Dursun, 30 Aralık 2004 tarihinde yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi.

 

'Ödül aldı, müebbet yedi'

 

Yargılama süreci devam ederken Ali Dursun da henüz 1’inci sınıfta ayrıldığı Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geri döndü. Bu arada evlendi, 3 çocuk sahibi oldu. Tıp Fakültesini bitirdi, hatta onur belgesi bile aldı. İlk görev yeri Mardin‘in Derik ilçesiydi. Aile hekimi olarak göreve başladı. Geçen yıl ise Sağlık Bakanlığı tarafından “yılın doktoru” ödülüne layık görüldü. Aynı törende yılın doktoru ödülünü alan bir diğer isim ise Dursun’un Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan kardeşi Recep Dursun’du. İki kardeş de ödüllerini dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın elinden aldı.

Ancak ikinci kez yapılan yargılamada da mahkeme kararını açıkladı. Dursun’un avukatı, savunmasında müvekkilinin saygın bir kişi olduğunu belirterek, aldığı plaketi ve Sağlık Bakanı imzalı ‘Yılın Doktoru’ seçildiğine da ir yazıyı sundu. Ancak mahkeme Dursun’a yine beraberindeki 4 kişi ile birlikte müebbet hapis cezası verdi.

 

'Topluma kazandırmanın en somut örneğiyim ben'

 

Mahkemenin kararını değerlendiren Dursun, şunları söyledi: “İnsana bir damga yapıştırıldığında kolay silinmiyor. Bir insan topluma kazandırılacaksa bundan daha iyi kazandırma olabilir mi? Her şeye sıfırdan başladım. Ben bunun somut örneğiyim.”