İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2007’de doldurulan sahili tekrar doldurmak üzere, Bebek Aşiyan Kazıklı Sahil Yolu’nun çalışmalarına başladı. Kaldırımı genişletecek proje kapsamında 143 araçlık otopark da var.
Bebek Semt Girişimi, birçok kuruma başvurarak, projenin iptalini istedi. Ancak, henüz, itiraz dilekçelerine hiçbir yanıt verilmedi. 350 metrelik sahil şeridindeki kaldırım, kazıklama sistemiyle yaklaşık 8 metre genişliğe ulaşmıştı. Şimdi, denizden biraz daha koparılacak semt sakinleri ise tedirgin. Denizle on yıllar öncesine dayanan bağlarının koparılmasını istemiyorlar.
Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, 1955’ten beri Bebek’te yaşıyan kimya mühendisi Murat Kaynar (64), çocukluğunda ailesiyle yaptığı keyifli sahil yürüyüşlerini özlemle hatırlıyor: “Emirgân’a kadar, tek sıra halinde sahilde yürürdük kervan gibi. Rumelihisarı önünde neredeyse sadece yarım metreydi, kaldırımın genişliği. Denize atlardık, hep beraber. Ara sıra çöp gelirdi ama su çivit rengi maviydi..”
Kaldırımın şu an yeteri kadar geniş olduğunu dile getiren Kaynar, belediyenin projesine itirazını ise şöyle açıklıyor: “Genişlik 12 metreye çıkacak. Zaten sıkışan Boğaz yolu, otopark ile daha da kilitlenecek. Bir endişemiz de kazıklı kaldırım düzenlemesinin, İBB’nin planladığı ‘Bebek Teknepark’ın bir ön hazırlığı olması. Bu ne demek? Vatandaşın denizle bağının tam koparılması, daha fazla trafik, deniz kirliliği... ”
Nigâr Alemdar (70), 4 kuşaktır Bebekli. Sandalla gezilen Bebek yazlarını, Bebek fenerine dek yüzüp, balık tutup, geri döndükleri deniz keyfini unutamadığını anlatıyor. Deniz yatağının icat edilmediği günlerde, babasının bulduğu asker hava yatağı ile eğlendikleri günleri de... Çocukluğunun ve gençliğinin denizin içinde geçtiğini üstüne basa basa vurgulaması bu yüzden: “El büyüklüğünde midye çıkartırdık. Akşamları lüfer tutmaya lüks lambalı sandallarla çıkardık. Uskumrular bahçelerde iplerde kurutulur, sonra da çiroz yapılırdı.”
Alemdar İBB’nin 35 teknelik Teknepark projesinin, Bebek Koyu’na kördüğüm getireceğini dile getiriyor: “Koyda tekneyle seyretme gibi bir şey kalmayacak. Sandalları yok ettikleri gibi, artık büyük, küçük motorlar da koyda hiçbir şekilde dolaşamayacak. Bebek sahilinden karşı sahil bile görülemeyecek. Yazık ediyorlar hepimizin olan Bebek gibi Boğaziçi’nin incisine.”
Damla Kalan Dilekcan (46), 12 yıldır Bebek’te oturuyor. Çocuklarıyla birlikte yazları Bebek’te hâlâ denize giriyor. “Çakılan her kazık, dökülen her beton Bebek’in doğallığına yeni bir darbe” diyor ve ekliyor: “Kalbim acıyor. Düşünün, sahilde yürüyüş yaparken bir yanımızda sıra sıra park etmiş araçlar, diğer yanda sıra sıra park etmiş tekneler, bu araçların egzozu, teknelerin denize döktükleri pislikler..”