YILMAZ "KURUMSAL KİMLİĞE" VURGU YAPTI ANKARA (A.A)

-YILMAZ "KURUMSAL KİMLİĞE" VURGU YAPTI ANKARA (A.A) - 19.04.2011 - Merkez Bankası başkanlığı görevi dün sona eren Durmuş Yılmaz, devir teslim sırasında herşeyden önce ''millete'' teşekkür ettiğini belirterek, kendisini bu göreve getirenlere de teşekkür etti, ancak ''yaranma duygusuna'' kapılmamak gerektiğine vurgu yaptı. Durmuş Yılmaz, ''Bizi bu göreve getirenler, elbette bizim başarımıza ortaklar, ancak varsa başarısızlığımız ona da ortaklar'' dedi. Yılmaz devir teslim törenindeki konuşmasının başında sözü fazla uzatmadan Başkan'a bırakacağını belirtirken, dili sürçerek ''Başkan Serdengeçti'' demesi, kendisiyle birlikte tüm salondakileri gülümsetti. Yılmaz, 18 Nisan 2006 tarihinde başlayan görevinin dün mesai saati bitiminde sona erdiğini anımsatarak, bugün itibariyle ekonomik değerlendirme yapmayacağını, çünkü 2 gün sonra gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu toplantısı nedeniyle 5 işgününü kapsayan yasak döneminde bulunduklarını söyledi ve espirili bir üslupla değerlendirmeyi Başkan Erdem Başçı'ya bıraktığını söyledi. Ekonominin bugün itibariyle geldiği noktaya ilişkin de değerlendirme yapmayacağını, bunun rakamlarla, raporlarla ortaya bulunduğunu belirten Yılmaz, ''Benim bu toplantıda vermek istediğim mesaj; Merkez Bankasının kurumsal kimliğinin devamıyla ilgili olacaktır'' dedi. -KURUMSAL KİMLİĞE VURGU- Durmuş Yılmaz, göreve başladığı dönemde basın mensuplarının kendisine ''Siz Merkez Bankası'nda ne yapacaksınız'' sorusu yönelttiğini, kendisinin de ''Bizden öncekiler bir kurum inşa ettiler, o kurumun daha ileri gitmesi için elimizden geldiği kadar bu duvara taş koyacağız'' cevabını verdiğini anımsattı ve sözlerini şöyle sürdürdü: ''Umarım bu taşı koymuşuzdur. Bizden sonra gelenler de bu taşı koymaya devam edecekler ve kurumun yükselmesine katkıda bulunacaklar. Dolayısıyla benim vurgulamak istediğim husus; kurumsal kimliğin güçlenerek devam etmesi. Ben buna güçlü bir şekilde inanıyorum ve bu kurumun daha iyiye gidebilmesi için de bunun böyle olması gerektiğine inanıyorum. İlerleme olabilmesi için mutlaka bir sonra gelenin, bir öncekinden daha iyi olması gerekir. Ben benden sonra gelecek arkadaşlarımızın bizim yaptıklarımızdan daha iyisini yapacaklarından eminim.'' Yılmaz, Merkez Bankasının şu anda çok güçlü bir kadrosu bulunduğunu, en büyük gücünün insan kaynağı olduğunu belirterek, güçlü insan kaynağının oluşmasına katkı sağlayan herkese teşekkür etti. -''HERŞEYDEN ÖNCE MİLLETİME TEŞEKKÜR EDİYORUM''- ''Millete''  teşekkür eden Yılmaz, oturduğu makama katkısının ne olduğunu kendisinin değerlendiremeyeceğini, ancak ''bu sandalyenin kendisine çok şey kattığını'' söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: ''Milletim benim maaşımı ödedi, kendi vergileriyle ödedi. Dolayısıyla ben herşeyden önce milletime teşekkür ediyorum, sağolsunlar, varolsunlar. Umarım biz üzerimize düşen görevi yapmışızdır tabii keşke mümkün olsa da mükemmel yaptığımızı söyleyebilsek. Tabii mükemmel hiçbir zaman mümkün olmaz, dolayısıyla hep mükemmelin peşinde koşmak, aslında iyiyi yapamamak demektir. Mükemmeliyet biraz da iyinin düşmanı, mümkün olduğu kadar iyiyi yapmaya çalıştık.'' -''YARANMA DUYGUSU ÇOK KÖTÜ BİR ŞEYDİR, SİZE YANLIŞ YAPTIRIR''- ''İkinci bir husus; Biz kamu görevlileri, bürokratlar acaba bizi bu göreve getirenlere teşekkür etmeli miyiz?'' ifadesiyle sözlerine sürdüren Yılmaz, böyle bir gelenek olup olmadığını bilmediğini, böyle bir gelenek varsa uyduğunu, yoksa da başlatılması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: ''Şunun için eğer yetkiniz varsa; omuzlarınızda sorumluluk da var bu yetki çerçevesinde milletin emanetini aldıysanız en iyiyi bulup çıkarıp, ortaya koymak durumundasınız. Dolayısıyla bizi buraya, bu göreve getirenler, elbette bizim başarımıza ortaklar, ancak varsa başarısızlığımız ona da ortaklar.  Aynı şekilde ben de bu bankanın içerisinde yetki sahibi olarak bir takım icraatlarda bulundum, atamalar vesaire yaptım. Dolayısıyla bankanın başarısında ben de pay sahibiyim, ama başarısızlığı, günahı varsa o günaha ben de ortağım.  Bu teşekkür de dikkate alınması gereken bir husus var o da şu; iyi insan olmak, yapılanların kıymetini bilmek fakat bunu aşırıya götürürseniz, yaranma duygusuna doğru kaptırırsanız, işi doğru yapmazsınız, yanlış yaparsınız, aynı zamanda kendinize zarar verdiğiniz gibi, sizi buraya getirenlere de zarar verirsiniz.  Teşekkür edelim ama hiçbir zaman yaranma duygusuyla da hareket etmeyelim. Her ne kadar bizi buraya bir irade getirdiyse de bizim görev alanımızı, hareket alanımızı belirleyen yasal çerçevedir. Bu yasal çerçevenin içerisinde hareket ettik, hareket etmek zorundayız. Ama bir yerde insani bir duygu olarak ben benim bu göreve gelmeme vesile olanlara teşekkür ediyorum. Bunun da böyle olmasını diliyorum bundan sonraki dönemlerde ama dediğim gibi yaranma duygusu çok kötü bir şeydir size yanlış yaptırır. Biz  önce yasalara sonra da elimizdeki verilere bağlı olarak işlerimizi yapmaya çalıştık.'' -''O BLACKBERRY'E BAKMAYA DEVAM ETMEYİ ARZU EDİYORUM ''- Banka çalışanlarına da teşekkür eden Yılmaz, çok özverili bir çalışma ortaya koyduklarını söyledi. Gazetecilerin görevden ayrıldıktan sonra ne yapacağını sorduklarında, sabah uyandığında ''gece dış dünyada ne olduğuna bakmayacağını'' söylediğini anımsatan Yılmaz, ''Bu cümle biraz haddini aşan bir cümle olduğunu düşünüyorum. Şu anda geldiğim nokta itibariyle ömür boyunca iki gören gözü olan ancak bir anda gözleri görmez olmuş bir insana dönmüş gibi hissediyorum kendimi. Çünkü elinizin altında bir ordu var bu ordu istediğiniz her türlü bilgiyi en ince detayına kadar hemen anında buluyor getiriyor ve önünüzü açıyor. Şimdi bundan mahrum olacağız. Dolayısıyla Blackberry'e herhalde bakmak önemli olacak, o Blackberry'e bakmaya devam etmeyi arzu ediyorum onu söyleyeyim'' şeklinde konuştu.' Yönetim komitesi, banka meclisi, denetleme kurulunda birlikte çalıştığı yakın çalışma arkadaşlarına da teşekkür eden Yılmaz, farklı görüşlerin olduğunu ancak her zaman uyum içinde çalıştıklarını dile getirdi. ''Bundan sonraki Merkez Bankası yönetiminin de Merkez Bankasını kurumsal kimliğini güçlendirecek şekilde çalışmalarını sürdüreceğini düşünüyorum'' diyen Yılmaz, yeni başkanın da kendi farklılıklarını ortaya koyarak, kuruma damgasını vuracağına inandığını söyledi, çalışmalarında başarılar diledi. -BAŞÇI: YILMAZ'DAN ÜÇ ŞEY ÖĞRENDİM Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Erdem Başçı ise görevi devraldığı Durmuş Yılmaz'dan üç şey öğrendiğini, bunların ''tevazu'', ''ortak akla verilen önem'' ve ''kararlılık'' olduğunu söyledi. Başçı, Yılmaz'ın dil sürçmesine atıfta bulundu ve ''Hoş bir dil sürçmesi oldu. Sizin için Merkez Bankası Başkanı nasıl Süreyya Serdengeçti ise benim için de Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'dır'' dedi. Merkez Bankasının kamuoyuna bugün açıklanan ve 2011-2015 dönemini kapsayan Stratejik Planı'nından Durmuş Yılmaz imzalı metni ve bankanın vizyonu ile misyonu bölümlerini okuyan Başçı, ''Sayın Başkanım planınız planımızdır, vizyonunuz vizyonumuzdur, misyonunuz misyonumuzdur'' dedi. Durmuş Yılmaz ile mesai arkadaşlıklarının 2003 yılında başladığını belirten Başçı, bu süreçte Yılmaz'dan üç şey öğrendiğini söyledi. Bunlardan ilkinin ''tevazu'' olduğunu dile getiren Başçı, ''Merkez Bankası Başkanları mütevazı olabiliyormuş bunu öğrendim'' dedi. Yılmaz'dan öğrendiği ikinci şeyin ''ortak akıla verilen önem'' olduğunu ifade eden Başçı, ''Merkez Bankası başkanlarının mutlaka ortak akla önem vermesi gerekiyormuş bunu öğrendim'' diye konuştu. Durmuş Yılmaz'dan üçüncü olarak da ''kararlılığı'' öğrendiğini dile getiren Başçı, ''Merkez Bankası başkanlarının son derece kararlı olması gerektiğini ve bir insanda bu üç özelliğin aynı anda bulunabileceğini öğrenmiş oldum'' dedi. Başçı, kendisinden öğrendiği bu üç şeyden dolayı Yılmaz'a hem Merkez Bankalılar hem de ülke adına teşekkür etti ve bundan sonraki hayatında mutluluk diledi.