Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 31 Mart yerel seçimleri için bir kez daha partisinin adayı. 5. dönem için yeniden aday olan Büyükerşen, göreve geldiğinden bu yana merkez hükümetin kendilerine ‘zorluk çıkardığını’ savunarak, belediyenin de çözüm olarak kentteki ihtiyaçlarını kendi üretmeye başladığını söyledi.
Engellemelerin Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde köylerden gelen oylarla çoğunluğa sahip olan AKP’li üyeler tarafından da sürdürüldüğünü kaydeden Büyükerşen, “Bu sefer ümit ediyorum ki, kırsal kesim ilçelerindeki seçmen, ilçe belediye başkanı ve meclis üyeleri için CHP ağırlıklı oy vererek bizim Büyükşehir'de çoğunluğu elde etmemizi sağlayacaklar. Böylece kırsal kalkınmaya önemli hizmetler yapabilecek projelerim var” dedi.
2014 yerel seçimlerinde Eskişehir’de yüzde 44.81 oranında oy alarak dördüncü kez belediye başkanı seçilen ve 31 Mart’taki yerel seçimlerde bir kez daha partisinin adayı olan Prof. Dr. Büyükerşen, Sözcü’den Özlem Gürses’e konuştu. Kırsal kalkınmayla neyi kastettiğini detaylı bir şekilde anlatan Büyükerşen, şunları söyledi:
“Son 17 yıldır tarım can çekişiyor, köylü vazgeçti toprağını ekmekten… Her çeşit gıdayı dışardan alır hale geldik. Eee bu güneşe kar dayanmaz… Maalesef köylerde ihtiyar heyetleri, beldelerde belediyeler bitti. Kırsalda, AB'deki gibi yerleşim birimlerinin yerinden yönetim şartına da ters düştük. Benim 160 km. mesafede mahallem var. 450 köy, her gün birine gitsem bir senenin günleri yetmiyor. Ama biz Eskişehir'i nasıl hepimizin gurur duyacağı bir kent haline getirdiysek, bu köylerimiz ya da (yeni adıyla) mahallelerimiz için de kolları sıvadık.”
Büyükerşen, “Para mı veriyorsunuz” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Hayır, nakit veremem. Çağın ihtiyaçlarına uygun bir kalkınma modeli için köylüye öncelikli olarak ayni ve nesnel sermaye desteği veriyoruz. Kooperatif kuranlara bedelsiz olarak tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan veriyoruz. Mesela; Eskişehir'in Çukurovası denilen Sarıcakaya'da 250 bin domates fidesi, 200 bin dut fidanı verdik, 2 buçuk milyon marul fidesi dağıttık. Çiftçilerimiz hepsini ekti, yetiştirdi ve sattı. İyi para kazandılar. Hayvancılık yapan bir kooperatife 50 adet damızlık manda verdik. 48'i hamile, yani aslında 98 hayvan vermiş olduk besiciye. 5 sene içinde 500 tane mandaları olmuş olacak.
"Küçükbaş hayvancılık için de çalışmaya başladık, gençlere kooperatif kurduruyoruz. Onlara da damızlık koyun, keçi hibe edeceğiz. Yem üretimi için küçük tesisler kurma projeleri üzerinde çalışıyoruz. Yaş sebze ve meyve için kurutma ve işletme tesisleri kuruyoruz, çok daha yüksek fiyatla satış yapıyorlar böylece… Soğuk hava depoları kurabilmek için de nasıl imkan sağlarız onu araştırıyoruz.
"İpek Böcekliği için önemli bir merkezdi Sarıcakaya Vadimiz. Yanlış tarım politikaları yüzünden organik ipek kozası yetiştiriciliği bitmişti. Biz onu yeniden canlandırıyoruz. Hatta köylülerimiz bu üretim yönetimini unutmuşlardı, üreticiye eğitim verdik, yeniden başlamalarını sağladık. Arıcılığı destekliyoruz. Diğer taraftan belediye arazilerine kekik ekimi yaptırdık, şimdi kekiği hem kuru hem de kekik suyu olarak şişeleyerek kadın kooperatifi aracılığı ile satıyorlar. Şişesi 14 TL. Bu projelerimizle sadece Sarıcakaya'ya yaklaşık 10 milyon TL'lik bir yatırım yapmış olduk, şimdi bu ilçeye tarımsal kalkınma projelerini devam ettirmesi için çok nitelikli genç bir Ziraat Mühendisi olan Şafak ATAK'ı Belediye Başkan adayı olarak seçtik. Ama bütün bu projeler için bir şart arıyoruz.
Kooperatif kuracaksınız diyoruz. Ve kuruyorlar da… Üretimlerini kooperatife satıyorlar, kooperatifte doğrudan tüketiciye satıyor. Böylece çiftçi hem kooperatife satıştan hem de kooperatifin tüketiciye satışından ortağı olarak kar payı kazanıyor. Son derece mutlular.
*Özlem Gürses'in Yılmaz Büyükerşen'le yaptığı söyleşinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.