Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın, Nazım Hikmet'in vatandaşlığı ile ilgili kararnamenin ardından yaptığı "Yılmaz Güney'in de vatandaşlığı ile ilgili sorunlar varsa düzeltiriz" açıklamasını, Fatoş Güney Hürriyet'e değerlendirdi. Fatoş Güney, "Ölümünden önce böyle bir harekete maruz kalması, onu çok üzmüştü. Çok büyük azap duymuştu" dedi. 1983 yılında vatandaşlıktan çıkarılan Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, sanatçının o zamanki ruh halini "Vatandaşlıktan çıkarılması, ölümünden önce böyle bir harekete maruz kalması, onu çok üzmüştü. Çok büyük azap duymuştu" sözleriyle dile getirdi. Paris'ten telefonla görüştüğümüz Güney, "Yılmaz Güney bugün Türkiye vatandaşıdır, Türkiye'deki bütün insanların kalbinde, gönlünde yaşamaktadır. Bu nedenledir ki, benim için hiç önemli değildir. Kağıt üzerindeki bir işlemin benim için önemi yok. Vatandaşlıktan çıkarıldığı zaman, kendisine de 'Bunu önemseme' demiştim. Ertuğrul Bey (Günay) sağolsun, çok duyarlı biri. Hem Yılmaz Güney'e hem de Nazım Hikmet'e yaklaşımı ile bunu ispat etti. Ona teşekkür ediyorum. Böyle bir karar alınması için yakınlarının girişiminin bulunması gerekiyor ama benim böyle bir düşüncem ve girişimim olamaz. Eğer devlet olarak bir utanç olarak düşünülüyorsa o, onların sorunu ve düzeltmek isterlerse kendi hakları" dedi. Bütün çiçekleri kucaklayacağız Ertuğrul Günay, dün düzenlediği basın toplantısında Yılmaz Güney'in vatandaşlığı ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı: "Bundan sonra yapılması gereken bir konu önümüze geldiğinde yapacağız. Geçmiş yıllarda ülkemizin yaşamış olduğu her türlü haksızlığı, baskıların yaratmış olduğu her türlü sancıyı, sıkıntıyı gidermek konusunda kararlıyız. Hepsini yaparız. Biz Türkiye’nin yetiştirdiği bütün değerleri kendi yüreklerindeki inançlarına bakmaksızın, kafalarındaki ideolojik kalıplara bakmaksızın Türkiye’nin yetiştirdiği bütün çiçekleri, bütün renkleri kucaklamaya hazırız.” Ünlüler ne dedi Nebahat Çehre Geç bile kalındı Hassas bir konu bu... Yılmaz her zaman vatanını seven, vatanında olmak isteyen biriydi. Vatanı için, ülkenin ve insanların sorunları için film çekerdi. Yılmaz'ı oralara götüren şartlardı. Vatandaşlık verilmesi gerekir, geç bile kalındı. 'Onuru iade ediliyor' deniyor. Onun onuru hiçbir zaman kırılmadı, onur iade edilmez. Hele Yılmaz'ın hiçbir zaman edilmez! Yılmaz Güney bunu hep hak etti. Kemal Tahir'in bir sözü var; 'Biz önce adamı asarız, sonra oturur ağacın altında ağlarız' diye. Politikacılar da bu vatandaşlığı kendi çıkarlarına alet etmesinler, yeter" dedi. Tarık Akan Hiç boşuna uğraşmasınlarYılmaz abimin böyle bir şeye hiç ihtiyacı yok. Nazım hocanın da yoktu... Hiç boşuna uğraşmasınlar. Nazım Hikmet'in ve Yılmaz abimin onurunun bu iktidar tarafından ağıza alınması, konuşulması onlara onur, gurur verir." Kadir İnanır Türkiye'nin itibarı Verilsin tabi, çok geç kalınmış bir şey. Temelde de yanlış kavramlar bunlar. Aslında vatandaşlığın verilmesi bu insanların itibarının değil, Türkiye'nin itibarının kurtulması demektir. Asıl mesele Türkiye olmalıdır. Onların itibara ihtiyaçları yok. Bunun en kısa sürede yapılması gerekirdi.