Yılmaz Özdil: Camiler kışlamız, 'müminler asker'e herkes hazır olsun!

Yılmaz Özdil: Camiler kışlamız, 'müminler asker'e herkes hazır olsun!

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Türkiye’nin Rus uçağını vurmasına ilişkin olarak, “Camiler kışlamız, 'müminler asker'e, herkes hazır olsun” dedi.

Türkiye’nin Suriye sınırında Rus savaş uçağını düşürmesine dair kriz sürüyor. Bu krizi köşesine taşıyan Yılmaz Özdil, "Dün, Rus uçağını vurduk. Nato tarihinde, ilk kez bir Rus uçağı düşürülmüş oldu. E böylece, sevinç çığlıkları atan sayın ahalimize müjdeyi vereyim gari… Camiler kışlamız “müminler asker”e herkes hazır olsun!" diye yazdı. 

Özdil’in Sözcü’de “Nato kafa nato mermer” başlığıyla yayımlanan (4 Kasım 2015) yazısı şöyle:

Nato’ya girdik, İzmir’e Amerikalı yağdı, Çiğli’de inşaat başladı. TOKİ apartmanı yapar gibi, betonarme iskeleler diktiler. Sayın ahalimiz merak etti, bunlar ne? Salça fabrikası kurucaz, domates kurutucaz dediler. Sayın ahalimiz sevindi. İskeleler bitti, 18’er metre boyunda boru gibi bi şeyler kondurdular. Sayın ahalimiz gene merak etti, bunlar ne? Minare dediler. Evet… Minare dediler.

Gel gör ki, bu minarelerden ezan okunmuyordu, etrafı tel örgülerle çevriliydi, kapısında da kurt köpekli Amerikan askerleri nöbet tutuyordu. Sayın ahalimiz bu durumu da pek merak etti, hani bunlar minareydi? Minare yapmaktan vazgeçtik dediler, bunlar İbrahim dediler.

İbrahim’lerin kenarında IRBM yazıyordu, intermediate range ballistic missile, orta menzilli balistik füze… Rusları vurmak için getirilmişti, Jüpiter füzeleriydi. Üstüne Türk bayrağı monte ettiler, IRBM’ye Ege şivesiyle İrbaam dediler. Sayın ahalimiz bayrağı görünce rahatladı.

İki bin kişiyi, tekrar yazıyorum, iki bin kişiyi ABD’ye götürdüler. NASA’nın Cape Canaveral uzay üssünde eğittiler. Deneme atışı yaptırdılar. Baktılar ki, bizimkiler güzel fırlatıyor, aferin dediler, sırtlarını sıvazladılar. Çiğli’deki minareleri güya Türkiye’nin emrine verdiler. Küçücük bi şartları vardı… Füzelerin anahtarı, Amerikalı subaylarda duracaktı! Minareyi döşeyen, kılıfına uydurmuştu.

Tam o günlerde, ABD senato heyeti geldi. Yalaka basınımız, o zaman da yalakaydı. Ticari yardım için geldiler, zengin olucaz manşetleri atıldı. Sayın ahalimiz sevindi. Halbuki, Amerikan halkının vergileri dikkatli harcanıyor mu diye, füzeleri denetlemeye gelmişlerdi.

Raporları incelediler, rezalet ortaya çıktı. Sayın ahalimizin, trafik levhası, çöp bidonu gibi hedeflere zevk için ateş etme alışkanlığı olduğunu bilmiyorlardı. Hıyarın biri, Hiroşima’nın 100 katı tahrip gücüne sahip füzeye, mermi sıkmıştı iyi mi! Motora isabet etmişti. Güç bataryası patlamış, kontrol paneli devre dışı kalmıştı. Rusya’ya fırlatacaksın, İtalya’ya gidecek, o hale gelmişti.

Derhal önlem aldılar, tel örgülerin çapını genişlettiler. Yaralanmasınlar diye Amerikalı askerleri çekip, füzelerin başına Mehmetçik diktiler. Sayın ahalimiz Mehmetçik’i görünce sevindi.

Neyse ki, Küba krizi bitti. Ruslara özellikle göstermek için kabak gibi ortada durmalarına gerek kalmadı, füzeleri uygun yeraltı tesislerine taşıdılar, kamufle ettiler. Sayın ahalimize, söküp ABD’ye götürdük, siz müsterih olun dediler, sayın ahalimiz sevindi.

Buraya kadar okuduklarınız, minareler süngü, kubbeler miğfer bölümüydü.

Ve dün, Rus uçağını vurduk.

Nato tarihinde, ilk kez bir Rus uçağı düşürülmüş oldu.

E böylece, sevinç çığlıkları atan sayın ahalimize müjdeyi vereyim gari…

Camiler kışlamız “müminler asker”e herkes hazır olsun!