Yılmaz Özdil: En iyi bildikleri işi yapıyolar, gömüyorlar, durmak yok gömmeye devam!

Yılmaz Özdil: En iyi bildikleri işi yapıyolar, gömüyorlar, durmak yok gömmeye devam!

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Türkiye’nin dünyadaki en büyük mezarlığa döndüğünü belirterek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bazı konuşmalarında kesitler sunarak, ölüm konusunu dile getirme biçiminin topluma sürekli cenaze, ahiret, gasilhane, ölü, kefen gibi mesajlar vermek için olduğunu vurguladı. ‘’En iyi bildikleri işi yapıyorlar. Gömüyorlar.’’ diyerek yazısını sonlandıran Özdil’in bugün (16 Mart 2016) yayımlanan ‘’Durmak yok gömmeye devam’’ başlıklı yazısı şöyle:

Asrın liderimiz belediye başkanlarına tavsiyede bulundu: “Ben belediye başkanıyken Mercedes cenaze arabaları aldım, hayatında Mercedes kullanmayanların hiç olmazsa cenazeleri Mercedes’e binsin dedim, bari ahirete Mercedes’le gitsinler dedim, cenazelerin ailelerine büyük moral oldu, siz de öyle yapın, insanları ahirete Mercedes’le gönderin.”

*

Asrın liderimiz Rize’de gasilhane açılışı yaptı: “Artık ölülerimizi nereye götüreceğiz diye düşünmeyeceksiniz, belediye başkanınız ölülerinizi sağlama aldı, hakikaten güzel, şık bir gasilhane hazırlamış, hayırlı olsun, eskiden ölüleri kimse düşünmüyordu, geleceğe oy verin.”

*

Asrın liderimiz G20 zirvesinde işdünyasına konuştu: “Hepimiz ölüp gidiyoruz, paraları beraber götürüyor muyuz? Kefenin cebi yok.”

*

Asrın liderimiz miting kürsüsünden seçmenlere izah etti: “Biz kefenimizi giydik, bu yola öyle çıktık. Ölmeyecek olan var mı? Trilyarder olsan ne yazar? Altın kaplı sarayların olsa ne yazar? Sonunda gideceğimiz yer iki metre çukur. Gerçi ben boydan biraz daha fazlayım. Oraya defnedecekler. Er kişi niyetine deyip, gömecekler. Olay bu. Bunu hep birlikte, sizlerle başaracağız.”

*

Asrın liderimiz muhalefete ders verdi: “Zincirlikuyu mezarlığının girişinde ‘her nefis ölümü tadacaktır’ yazıyor. Chp’nin profesör adayı ‘çok sinir bozucu’ diyor. Profesör olmuş, ne nedir bilmiyor. Cenaze namazına gidiyorsan orada yeşil örtüde yazıyor. Biz ölüme inanmışız, öleceğiz, bizi nereye koyacaklar? İki metreküplük mezara koymayacaklar mı? Benim boyum 1.85, belki beni daha büyüğüne gömecekler. Gömdükten sonra herkes dağılıp gidecek, olay bu.”

*

Asrın liderimiz göz göre göre katledilen 301 madencimizin ailelerine moral verdi: “Bunlar olağan şeyler, fıtratında var.”

*

Asrın liderimiz şehit ailelerine moral verdi: “Ne mutlu size.”

*

Asrın liderimiz lisan bilmenin önemini anlattı: “Dünyada hangi millet vardır ki, ecdadının mezar taşını okuyamaz? Dünyada hangi millet vardır ki, dedesinin mezar taşını okuyamaz?”

*

Asrın liderimiz şeref duyduğu mesleğini açıkladı: “İmam hatipte okurken bir kısım öğretmenlerimiz bize ‘ölü yıkayıcısı mı olacaksınız?’ diyordu. Evet, biz gassalız. Bu bizim için şereftir.”

*

Asrın liderimiz öğretim yılı açılışında konuştu, lise öğrencilerine eğitim vizyonu verdi: “Bu ülkede ölü yıkayıcılarına da ihtiyaç var. Bunların ölüleri kimin önüne geliyor? İmamın önüne geliyor. Bu işi bilenin önüne geliyor. Bir müslümanın imam-müezzin aramaması lazım, kendi ölüsünü kendisi yıkayacak bilgiye, kabiliyete erişmesi lazım, işin aslı bu. Yoksa ölüleriniz ortada kalır.”

*

Topluma verilen mesaj hep aynı… Cenaze, ahiret, gasilhane, ölü, kefen, tabut, defin, mezar taşı, gassal.

*

Netice?

*

Dünyanın en büyük kabristanına döndü Türkiye.

*

Sur’da subay olarak ölüyoruz, Cizre’de astsubay olarak ölüyoruz, Silopi’de polis olarak ölüyoruz, Reyhanlı’da anne olarak ölüyoruz, Suruç’ta baba olarak ölüyoruz, Kilis’te çocuk olarak ölüyoruz, Ankara garında işçi olarak ölüyoruz, servis aracında memur olarak ölüyoruz, Bodrum’da mülteci bebesi olarak ölüyoruz, Sultanahmet’te turist olarak ölüyoruz, Kızılay’da öğrenci olarak ölüyoruz.

*

En iyi bildikleri işi yapıyorlar.

Gömüyorlar.