Yılmaz Özdil: Harekâtı durdurarak zafer kazanmış olduk; şimdi sırada, geri çekilerek zafer kazanmak!

Yılmaz Özdil: Harekâtı durdurarak zafer kazanmış olduk; şimdi sırada, geri çekilerek zafer kazanmak!

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, hükûmet üyeleribnin Barış Pınarı Harekâtı'nın bazı aşamalarında "zafer kazandık" sözleriyle yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Özdil, "Harekatı başlatarak zafer kazanmıştık. Harekatı durdurarak zafer kazanmış olduk. Şimdi sırada, geri çekilerek zafer kazanmamız var!" dedi. 

Yazısında "Asrın liderimiz 'ABD bize ateşkes ilan edin diyor, asla ateşkes ilan etmeyiz' diyerek dik durmuştu. Ertesi gün 'ateşkes ilan ederek' dik durdu!" ifadesini kullanan Özdil, "Ateşkes yaparak destan yazdık!" başlığıyla yayımlanan köşe yazısının devamında şunları kaydetti: 

ABD heyeti gelirken “ben dimdik ayaktayım, onlarla görüşmeyeceğim, onlarla karşıtları görüşecek, ben Trump geldiği zaman konuşurum” diyerek, hepimizi gururlandırmıştı.

ABD heyeti gelince, bizzat görüştü, hatta ABD başkan yardımcısıyla masanın başında yan yana, eşit olarak oturarak, hepimizi gururlandırdı!

Dışişleri bakanımız sünnet çocukları gibi kamuflajlı üniforma giyip, kafasına özel harekat beresi takıp, fotoğrafını sosyal medyada yayınlıyor ama, kendisi polis veya asker kökenli değil.

ABD dışişleri bakanı Mike Pompeo ise, West Point Askeri Akademisi'nden mezun bir subay, bakan olmadan önce CIA başkanıydı.

Savunma bakanımız, ordu komutanlığı bile yapmadan genelkurmay başkanı yapıldı, generallik kariyerinde sadece iki yıl Tunceli var, onun dışında Ankara'dan öteye geçmedi, Abdullah Gül'ün liseden okul arkadaşı.

ABD savunma bakanı ise, Birinci Körfez Savaşı'nda vuruştu, hava indirme tugayında subaydı, CIA başkanlığı yapan Mike Pompeo'nun askeri akademiden sınıf arkadaşı.

CIA başkanı Gina Haspel, tarihteki ilk kadın CIA başkanı, aralıksız 34 yıldır teşkilatta görev yapıyor, akıcı derecede Türkçe konuşuyor, 1998-2001 yılları arasında Ankara'da görev yaptı, CIA istasyon şefinin yardımcısıydı, Türkiye'de faaliyet gösterirken çok çok önemli iki gelişme yaşandı, Kenya'da saklanan Abdullah Öcalan 15 Şubat 1999'da bize teslim edildi, sadece beş hafta sonra, 21 Mart 1999'da Fethullah Gülen ABD'ye götürüldü, birini verip, birini almışlardı.

CIA başkanı Gina Haspel, Türkiye'de bu işleri çevirirken, MİT müsteşarımız henüz muhabere astsubayıydı.

Resulayn, Cerablus, Afrin filan, sayın ahalimiz isimlerini bile yeni duyuyor, halbuki, Suriye istihbarat teşkilatının başkanı İskenderun kökenli.

Üç saatte Şam'ı alacağını düşünen sayın ahalimize, Tuva cumhuriyeti nerede diye sorsak, Allah bilir ne cevaplar gelir, halbuki, Şam'ı koruyan Rusya savunma bakanı, Türk kökenli, babası Tuva Türkü.

Beri yandan…

Putin, Leningrad Üniversitesi'nden hukuk diploması alırken, bizimki imam hatipten mezun oldu, Putin KGB'ye girdi, bizimki İETT'ye girdi, Putin yarbay rütbesiyle Doğu Almanya'da casusken, bizimki kantin asteğmeniydi, Putin KGB'nin yerini alan FSB'nin başkanı olurken, bizimki Taliban'ın dizinin dibinde fotoğraf çektiriyordu.

E, bu güç dengesiyle daha nice zaferler kazanmamız kaçınılmaz tabii!