Yılmaz Özdil: "Ne mutlu ailelerine, şehitler ölmez" falan de, göm gitsin!

Yılmaz Özdil: "Ne mutlu ailelerine, şehitler ölmez" falan de, göm gitsin!

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, meydana gelen terör olaylarında hayatlarını kaybeden askerlerle ilgili olarak dünyadan örnekler vererek "Oleg Peşkov'u arama kurtarma operasyonuna katılan Rus deniz komandolarından Aleksander Pozinçuk da öldürülmüştü. Peşkov ve Pozinçuk'un hatırasını yaşatmak için anıt yapıldı. Peki ya bizde? Ne mutlu ailelerine, şehitler ölmez filan de. Göm gitsin" görüşünü savundu.

Yılmaz Özdil'in "Şehitler ölür" başlığıyla yayımlanan (25 Aralık 2016) yazısı şöyle:

Hacı Altıner, Kars Sarıkamış'ın İslamsor köyündendi, er olarak Kore'ye gitti, Kunuri muharebesine damgasını vurdu, 14 yerinden yaralanmıştı, arkadaşlarına seslendi, “nasıl olsa bu kadar yarayla kurtulamam, bana bir sandık kurşun bir de ağır makineli bırakın, siz çekilin” dedi, bastı tetiğe, bastı tetiğe, kritik noktadaki bir boğazı o haliyle tutmayı başardı, çok kan kaybetmişti, kendinden geçti, ertesi sabah Amerikalılar tarafından bulundu, nefes alıyordu, ameliyat üstüne ameliyat, hayata tutundu, bu mucize adam Türkiye'de pek kimsenin umurunda olmadı ama, ABD'de Kore savaşının sembollerinden biri oldu, ABD Başkanı tarafından özel olarak davet edildi, ABD'ye götürüldü, öyle üç gün beş gün falan değil, tam bir sene boyunca şeref misafiri olarak ağırlandı, şehir şehir gezdirildi, Amerikan ordusunun en önemli savaş madalyası olan Gümüş Yıldız'la onurlandırıldı, New York'un fahri hemşehrisi ilan edildi, New York Şeref Madalyası verildi, Cincinnati'nin altın anahtarı verildi, Kalifornia Üniversitesi'nden şeref madalyası aldı, sadece Amerikan savaş kahramanlarının taşıyabildiği hatıra yüzük takdim edildi. Amerikan vatandaşlığı teklif edildi, Hacı teşekkür etti, kabul etmedi. 

*

ABD Ankara Büyükelçiliği'ne terör saldırısı oldu, canlı bomba patladı, güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu hayatını kaybetti. Büyükelçiliğin bahçesine, soyadından yola çıkarak, akarsu şeklinde havuz yapıldı, anıt levhasına “Mustafa Akarsu anısınadır” yazıldı. ABD dışişleri bakanı özel olarak geldi, Anıtkabir'den bile önce bu anıtın başında yapılan anma törenine gitti, Mustafa'nın eşine, Beyaz Saray tarafından sadece ulusal kahramanlara layık görülen Thomas Jefferson Star madalyasını takdim etti, konuşmasına Türkçe başladı, “başımız sağolsun” dedi, ABD Başkanı'nın taziyelerini getirdiğini belirterek, “Mustafa bizi korumak için hayatını kaybetti, çocuklarının geleceği için kurduğu hayalleri gerçekleştirmek artık bizim görevimiz” dedi, oğlunun ve kızının, eğer isterlerse ABD'de okutulacağını açıkladı. Mustafa öldüğü gün, ABD elçiliğindeki ABD bayrağı yarıya indirilmişti, tören kıyafetli bir Amerikan askeri bu yarıya indirilen ABD bayrağını Mustafa'nın eşine takdim etti.

*

Oleg Anatolyeviç Peşkov, yarbaydı, Rus hava kuvvetlerinde pilottu, sınırımızda düşürdük, paraşütle atladı, havadayken ateş açıldı, öldü, Kremlin tarafından Rusya'nın en yüksek dereceli onur madalyası olan Rusya Federasyonu Kahramanı nişanıyla yüceltildi. Bu madalyayı alanlar arasında, uzaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin'in olduğunu söylersek, Rus halkı için ne manaya geldiği daha iyi anlaşılır sanırım… Rusya Askeri Onur Müzesi'nde kişisel eşyaları ve fotoğraflarıyla sergi açıldı. Bitmedi… Oleg Peşkov'u arama kurtarma operasyonuna katılan Rus deniz komandolarından Aleksander Pozinçuk da öldürülmüştü. Peşkov ve Pozinçuk'un hatırasını yaşatmak için anıt yapıldı.

*

Peki ya bizde?

*

Ne mutlu ailelerine, şehitler ölmez filan de… Göm gitsin