YILMAZ: REFERANDUMDA HERKES TERCİHİNİ ÖZGÜRCE YAPSIN BİNGÖL (A.A)

-YILMAZ: REFERANDUMDA HERKES TERCİHİNİ ÖZGÜRCE YAPSIN BİNGÖL (A.A) - 22.07.2010 - Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, 12 Eylülde yapılacak referanduma katılacak veya katılmayacak vatandaşların başkalarının etkisi altında kalmadan nereye isterlerse oraya oylarını vermelerini isteyerek, ''Referandumda herkes özgürce tercihini yapsın'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumartesi günü yapacağı ''referanduma evet mitingi'' öncesi Bingöl'e gelen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl'deki temaslarına Karlıova ilçesinde devam etti. Karlıova Kültür Merkezi'nde köy muhtarları ve ilçenin ileri gelenleri ile toplantıya katılan Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Anayasa değişikliği referandumuna destek istedi. Kalkınma denilen şeyin para kazanmaktan ibaret olmadığının altını çizen Yılmaz, insanların da kendilerini geliştirmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: ''Kalkınma dediğimiz şey tek boyutlu bir iş değildir. Sadece para kazanma işi değildir. Hayatımızı zenginleştirmemiz lazım. Çok daha huzurlu ortamda insanların kendilerini geliştirmelerine imkan tanıyan bir ortam içinde devam etmemiz lazım. Bunun için Kalkınma Ajansı gibi yeni bir yapı kurduk. O da son aşamaya gelmiş durumda. Bu yıl içinde proje teklif çağrısına çıkılacaktır.'' AK Parti yönetimi olarak halkın içinden çıktıklarını anlatan Yılmaz, ''Bizim anlayışımız tepeden inme bir anlayış değildir. Biz halka yukarıdan bakan bir yönetim değiliz. Biz halkın içinden çıkmış insanlarız, sizlerin destekleriyle buralardayız. Birilerinin atadığı birilerinin görev verdiği insanlar değiliz. Sizin oyunuzla sizin tercihinizle buradayız. Yarın bizi beğenmezsiniz başkalarını getirirsiniz veya beğenirsiniz devam dersiniz. O sizin tercihinizdir. Fakat şuna biz yürekten inanıyoruz hükümet olarak Türkiye artık eski Türkiye değildir'' diye konuştu. Bakan Yılmaz, 10-15 yıl önceki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında önemli değişikliklerin yaşandığını ifade ederek, şöyle devam etti:  ''Bingöl ve Türkiye'yi gözümüzün önüne getirelim. Hangi sıkıntıların yaşandığını gayet iyi biliyoruz. İşkencesinden faili meçhulünden her taraftaki yol kontrolünden birçok yasakların bulunduğu bir Türkiye'de yaşıyorduk. Birçok alanda hizmetlerin aksadığı okulların kapandığı hastanelerin çalışmadığı yolların doğru düzgün olmadığı insanların içme suyunu evinde bulamadığı birçok yardıma muhtaç insanın özürlünün yoksulun çaresiz kaldığı destek alamadığı bir Türkiye'deydik. Bunları unutmamak lazım. Bu gün çok şükür Türkiye AB tam üyelik müzakereliği yapan bir ülkedir. Kopenhag siyasi kriterlerini karşılamış bir ülkeyiz. Daha da geliştirmeye gayret ediyoruz. Bugün Türkiye dünyanın 17'nci en büyük ekonomisi olmuştur. Ekonomik imkanlar geçmişe göre çok daha ileri seviyeye gelmiştir. Bugün Türkiye'de bir çok alanda sosyal ekonomik alanlarda yatırımlar yapılıyor. Bir takım sorunları bugün de yaşıyoruz. Eskiden yapılan kötü yönetimler, eskiden yapılan bir takım yanlışları belki bir takım sıkıntıları hala yaşıyoruz. Fakat bugün yapılan doğruların da meyvesini 5-10 sene sonra çok daha fazla alacağız. Türkiye 10 yıl önce çok farklıydı 10 sene sonra ise daha farklı hale gelecektir.'' -İNSAN HAYATTI İDEOLOJİLERDEN ÜSTÜNDÜR- ''Biz ülke insanının tırnağına bir şey olsun istemiyoruz'' diyen Bakan Yılmaz, insan hayatının her türlü ideolojinin üzerinde olduğunu kaydetti.  Bakan Yılmaz, ''İnsan en kutsal varlıktır. İnsan eşref-i mahlukattır, yanı yaratılmışların en şereflisidir. Bir tek insanın canı bütün ideolojilerden daha üstündür. Biz böyle düşünüyoruz. Kutsal metinlerimizde de şöyle bir ifade var; Haksız yere bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir. Bir tek insanın hayatını kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir. Bir insana bu kadar değer verilmiştir. Bir insanın tırnağına bile bir şey olsun istemeyiz. Dolayısıyla biz dünyada olduğu gibi, kendi manevi değerlerimizde olduğu gibi, evrensel hukuk kurallarında olduğu gibi istiyoruz ki insanlar değişik düşünsünler. Değişik fikirleri ve görüşleri olsun hepsi başımızın tacıdır'' diye konuştu. -''SİYASİ PARTİLERİ DÜŞMAN OLARAK GÖRMÜYORUZ''- Siyasi partileri düşman olarak görmediklerini belirten Yılmaz, ''Sadece birbirlerinin rakipleri olarak görüyoruz. Seçim sonrasında ise el ele hep birlikte bu memlekete hizmet etmek zorundayız. Vatandaş bizden bunu bekliyor. Bunun için bizleri seçtiler. Biz hiçbir zaman hiç kimseye hiçbir partiye düşman olarak bakmayız bakamayız. Sadece rakip oluruz. Bu da demokrasinin en önemli gereğidir. Tek bir parti olsa demokrasinin olması mümkün olmaz. Çok parti olması demokrasinin en temel gereğidir. Çok partinin olmadığı yerde kimsenin tercih hakkı olmaz. Dünyanın her yerinde en baskıcı rejimlerde tek parti vardır. Fakat demokrasilerde çok partili sistem vardır'' dedi. Konuşmasında, 4 Temmuz gecesi Ak Parti Bingöl İl Başkanlığı ve Karlıova İlçe Başkanlığına yapılan saldırılara da değinen Bakan Yılmaz, şunları söyledi: ''Geçen günlerde Bingöl ve Karlıova ilçesinde il başkanlığı ve ilçe başkanlığı binamıza hiçbir şekilde Bingöl'e yakıştıramadığımız saldırılar oldu. Parti dediğimiz sivil bir yapıdır. Elinde silah olan bir yapı değildir. Partiler halkın destek vermesiyle ayakta durabilecek veya duramayacak yerlerdir. İnsanlar gelirler gelmezler, bu insanların kendi özgür tercihleridir. Siyasi bir partinin il başkanlığına, ilçe başkanlığına yapılan bir saldırı bana göre o bölgede yaşayan insanlara yapılan saldırıdır. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu tür noktalarda çok net olmamız lazım.  Bu ülkede demokrasi istiyorsak eğer gerçekten samimi olarak insan haklarından yanaysak samimi olarak siyasi hürriyetlerden yanaysak bunu hiç birimizin kabul etmemesi lazım. Sadece AK Parti'nin değil, diğer bütün partilerin bunu kabul etmemesi lazım. Sivil toplum kuruluşlarının medyanın herkesin bu konuda sesini yükseltmesi lazım. Belli konularda farklılaşabiliriz ama belli konularda da mutlaka birleşmeliyiz. Hiçbir konuda şiddeti tasvip etmemeliyiz. Bunun hiç kimseye Türkiye'ye bölgeye faydası yok. İnşallah böyle bir hadise, Bingöl'de Karlıova'da bir daha yaşanmaz. Bu olaydan gerçekten derin bir üzüntü duyduk.'' -''HERKES ÖZGÜRCE TERCİHİNİ YAPSIN''- Devlet Bakanı Yılmaz, 12 Eylül tarihinde yapılacak referanduma katılacak veya katılmayacak vatandaşların başkalarının etkisi altında kalmadan nereye isterlerse oraya oylarını vermelerini de isteyerek, ''Referandumda herkes tercihini özgürce yapsın. İnsanlar özgür bir şekilde oyunu nereye vermek istiyorsa gidip versin. Hayır, evet veya kullanmayacağım diyorsa kendi özgür iradesiyle bunu yapsın. Demokrasi dediğimiz budur. Artık o sizin takdirinizdir. Biz halkın kararına her zaman saygılıyız. Bizim rotamızı halk çizer. Ne derseniz biz buna razıyız. Yeter ki halkın üzerinde hiçbir kesim baskı yapmasın. Kimse halktan daha akıllı olduğunu söylemesin. Kararı halk olarak sizler vereceksiniz ve biz de buna saygılı olacağız. Biz evet çıkmasından yanayız. 12 Eylül'de atanmış bir kurum bir araya geldi, askeri bir yönetim bütün kesimlere zulüm ederek darbe ile bir kurum oluşturdular, bir Anayasa yaptılar. Bir kurul oluşturdular ve sonra getirdiler halkın önüne referandum yaptılar. O tarihte halkın büyük bir bölümü 'evet' demek zorunda kaldı ama Bingöl o tarihte en yüksek oranda 'hayır' oyu verdi. O gün o hareketi yapan Bingöllüler'in şerefini taşıyoruz'' şeklinde konuştu. Bakan yılmaz, Karlıova ilçesindeki temaslarını tamamladıktan sonra Genç ilçesine geçti. Burada özel bir firmaya ait kilit parke taşı üretim merkezinin açılışını yapan Bakan Yılmaz, daha sonra Genç ilçesinde kurulan Genç Gazetesi ve baskı tesislerinin açılışına katıldı. Bakan Yılmaz, Genç ilçesindeki temaslarının ardından Bingöl Organize Sanayi Bölgesi'nde incelemelerde bulundu. Yılmaz'ın Bingöl'deki temaslarına Vali İrfan Balkanlıoğlu, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Yusuf Coşkun ve Kazım Ataoğlu, Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay ve AK Parti Bingöl İl Başkanı Cevdet Çalbay eşlik ediyor.