T24- Van merkezli 7.2 büyüklüğündeki depremin yarattığı büyük hasar, çarpık kentleşme ve deprem şartnamesine uygun olmayan bina yapımını bir başka deyişle malzemeden çalan müteahhitleri bir kez daha gündeme getirdi. Van ve özellikle de Erciş’teki manzara, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra yenilenen deprem şartnamesine hiç uyulmadığını gösterdi. Van’da Kazımkarabekir caddesi üzerinde bulunan 7 katlı binanın iskambil kağıdı gibi yıkılmasına karşın hemen yanındaki başka bir binanın neredeyse hiç hasar görmemesi eksik malzemeli inşaatların, ihmalin ve denetimsizliğin kanıtı oldu.
600 bin kişi evsiz kalmıştı17 Ağustos depreminde resmi raporlara göre, 17 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı. 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyerinin hasar gördüğü depremde 133 bin 683 çöken bina nedeniyle yaklaşık 600.000 kişi evsiz kaldı. Depremin yaraları sarılmaya başlandığında ise ya binaların çoğunun eksik malzemeyle inşa edildiği ya da uygun olmayan zemine inşaatlar yapıldığı gerçeğiyle yüzleşildi. Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterildi. Depremden sonra tüm Türkiye'de geçerli olmak üzere deprem yönetmeliği çıkarılmış, zorunlu deprem sigortası gibi birtakım düzenlemeler getirilmiş olsa da uzmanlar, inşa edilen yeni binaların bile halen depreme karşı dayanıklı inşa edildiklerini söylemekte zorlandı.
2 bin 100 dava açıldı ama...Marmara depreminin ardından yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2 bin 100 dava açıldı. Bu davalardan 1800'ü Şartlı Salıverme Yasası ve başka hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlandı. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verilse de çoğu ertelendi. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 Cuma günü 7.5 yıllık zaman aşımı sürelerini doldurarak zaman aşımına uğradı ve düştü. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.
Işıkara: Güvenli yapılarda yaşamalıyızVan depremi tüm bu yaşananlardan hiç ders alınmadığını ortaya çıkardı. Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, dün yaşanan deprem sonrasında yaptığı açıklamada ''Deprem olacak gerçeğini kabul etmemiz lazım. Peki bizim ne yapmamız gerekiyor? Biz güvenli yapılarda yaşayacağız. Bundan taviz vermeyeceğiz” dedi.
Türkiye’de depreme dayanıklı yapıların 17 Ağustos’tan sonra yapıldığını hatırlatan Işıkara şöyle konuştu:
“Ondan önce yapılan yapılar da vardı. Bunların bir çoğu mühendislik görmeyen yapılardı. Dolayısıyla depremden korunmanın en önemli yolu güvenli yapıda yaşamaktır. Öte yandan artçılar uzun bir süre devam edecektir. Ama ilk 3 hafta çok sık aralıklarla artçılar olabilir. Dolayısıyla bunu da olağan karşılamak gerekiyor. Bu artçılardan bir veya ikisi de 6 civarında bir deprem şeklinde olabilir. Onu da olağan karşılamam gerekiyor.''
Binalar deprem şartnamesine uygun değil
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım da Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde gerçekleştiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Yıldırım, ''Burada şunu belirtmek istiyorum. Buranın birinci dereceden deprem bölgesi olduğu kesin. Önemli olan depremin daha çok aktif olup olmamasıdır. Bu durum deprem bölgesindeki hasarları belirleyici unsurlardan biridir'' diye konuştu.
Olayla ilgili asıl konuşulması gerekenin, yapıların dayanıklılığının sorgulanması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yıldırım, şunları söyledi:
''Birinci derece deprem bölgesi olan bir yerde yapıların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi gerekir. Böylece artık birinci derece ya da ikinci derece deprem bölgesi olan yerlerde can ve mal kaybı en aza indirilecektir. Burada yaşanan problem 7,2 büyüklüğündeki bu depremde, binaların deprem şartnamesine uygun yapılmamasından kaynaklanıyor. 'Bundan sonra ne zaman deprem olacak, artçı mı öncü mü olacak?' şeklindeki konuşmaların bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla bu hususa dikkat etmemiz gerekiyor.''
Prof. Dr. Yıldırım, birinci derece deprem bölgesi olan yerlerin aktif olarak kullanılan fay haritalarında yeterince doğru gösterilmediği görüşünde olduğunu ifade ederek, ''Mevcut haritalarda, Van'da yaşanan depreme sebep olan Tabanlı köyü üzerinden 'kuzey batı, güney doğu' doğrultusunda geçen bir aktif fay yoktur. Benim hazırladığım fay haritasında ise bu aktif fayın çizilmiş olduğunu görebiliriz. Bu bölgede uzmanlar tarafından detaylı incelemeler yapılmalıdır'' dedi.Çalan müteahhit cezalandırılmalı
Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Boduroğlu da yeni deprem yönetmeliğine uymayarak yapılan binaların da tespit edilmesini istedi.Yeni deprem şartnamesine uygun olarak yapılmayan ve depremlerde yıkılan yeni binaları yapan sorumluların tespit edilerek cezalandırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Boduroğlu, bu sayede depremler sonucu yaşanan can ve mal kaybının en aza indirilebileceğini kaydetti.