Türkiye’de uluslararası kriterlere göre belirlenmiş 305 önemli doğa alanının 26'sı tehlike altında. Türkiye'nin acil korunmaya ihtiyaç duyan 10 önemli doğa alanı (ÖDA) hakkında bir dosya hazırlayan Tempo, ülkemizdeki doğal yaşama yönelmiş tehditleri belirterek alınabilecek önlemleri sıralıyor.***
Acilen korunmaları gerekÇevre konuları akla geldiğinde üç-beş öne çıkmış örnek dışında fazla bilgi bulamıyoruz. Bu bilgiler de, ya geç kalmışlığımızı yüzümüze vurmaktan başka işe yaramıyor, ya çevre-ülke ekonomisi ikilemi yüzünden gereken ilgiyi göremiyor. Oysa Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde 26’sı uluslararası ÖDA (Önemli Doğa Alanı) kriterlerine göre korunması gereken 305 bölgeden oluşuyor. Türkiye’de ÖDA kriterlerini sağlayan 2 bin 427 bitki, 151 kuş, 77 memeli, 48 sürüngen, 18 çiftyaşamlı, 85 içsu balığı, 62 kelebek 12 kızböceği olmak üzere 2 bin 880 canlı türü bulunuyor. Türkiye’deki toplam tür sayısı ise 10 bin 214. Buna göre ÖDA kriterlerine uyan canlı sayısı Türkiye’deki toplam türlerin yüzde 28’ine tekabül ediyor. Üstelik bunların 2 bin 152’si endemik türlerden oluşuyor. Ne yazık ki resmi koruma statüsüne sahip alanlarla Türkiye ÖDA’ları karşılaştırıldığında ortaya korkutucu bir tablo çıkıyor. Çünkü Türkiye ÖDA’larının yüzde 56’sında, yani 171 alanda hiçbir koruma statüsü bulunmuyor. Halen Türkiye’de kritik durumda 26 ÖDA bulunuyor. Bunların 10 tanesinde ise vakit geçirmeden koruma politikaları uygulanması gerekiyor.
Tuz Gölü Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Avrupa’nın en büyük tuzlu gölü, Türkiye’nin Van Gölü’nden sonra ikinci en büyük gölü olan Tuz Gölü, ülkemizde bozulmadan bu güne kadar ulaşabilmiş ova bozkırlarının en güzel örneklerini barındırırdı. Tuzun ve kuraklığın hâkim olduğu zor koşullara uyum sağlamış doğal bozkır bitkileri, Tuz Gölü’ndeki nadir türlerin başında geliyor. Dünyada yalnızca bu alanda yaşayan birçok bozkır bitkisi (Astragalus demirizii, Centaurea halophila, Kalidiopsis wagenitzii, Senecio salsuginea ve Frankenia halophila) bulunuyor. Ayrıca bir memeli türü olan Anadolu tarlafaresi (Microtus anatolicus) dünya üzerinde yalnızca Tuz Gölü’nde bulunuyor. Tuz Gölü, üreme, göç ve kışlama dönemlerinde çok farklı sayıda kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Gölün güneyindeki çamur açıklıkları flamingoların (Phoenicopterus roseus) dünyadaki en büyük doğal üreme kolonilerinden birisi. Ayrıca, nesli dünya ölçeğinde tehlikedeki toyun (Otis tarda) Orta Anadolu’daki en önemli yaşam alanı. Son olarak nesli tehlike altındaki balık türleri, sürüngen ve memeli türü Tuz Gölü’nde yaşam mücadelesi veriyor. Tehditler Son yıllarda alana ait su seviyesindeki ciddi düşüşler, burada yaşayan tüm canlı türlerini yok olmakla tehdit ediyor. Konya Kapalı Havzası’nda bulunan barajlar, alana su girdisini azaltıyor ve alanda başta şekerpancarı olmak üzere sulu tarım çalışmaları da yapılıyor. Aşırı ve plansız yeraltı suyu kullanımı Konya Kapalı Havzası ölçeğinde yeraltı su seviyesini yılda ortalama 50 santimetre düşürüyor. BOTAŞ’ın doğal gaz depolama projesi, evsel endüstriyel ve tarımsal atıkların oluşturduğu kirlilik, tarım baskısıyla doğal bozkırların yok olması, aşırı otlatma ve yeni tuz sahaları açılması alandaki diğer tehditler.
Güney Fırat Vadisi ve Birecik Bozkırları Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa sınırları içerisinde bulunan Güney Fırat Vadisi ve Birecik Bozkırları, Türkiye’nin en zengin akarsu sistemlerinden Fırat Nehri’ni içerisinde barındırıyor. Fırat Nehir ekosistemi ve baraj gölü, yarı çöl ve bozkır alanları, fıstık bahçeleri, kuru tarım alanları ve nehir kenarında az miktarda kalan galeri ormanlarından oluşuyor. Dünya’da yalnızca bu alanda yaşayan bitki (Cousinia birecikensis) ve sürüngen türleri (sivri burunlu yılan; Rhinotyphlops episcopus) bulunuyor. Birecik Barajı nedeniyle nüfusu azalmış olan ve nesli dünya ölçeğinde tehlike altındaki Fırat kaplumbağası (Rafetus euphraticus) Fırat Nehri’nin sığ ve yavaş akan alanlarında az sayılarda yaşamaya devam ediyor. Boyu 1 metreye ulaşan ve Türkiye’de çok az bulunan çöl varanı (Varanus griseus) bu alanda ürüyor. Çölkoşarı kuşunun (Cursorius cursor) Türkiye’deki tek ürediği alan, aynı zamanda nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan kelaynakların (Geronticus eremita) yarı doğal üreme kolonisine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de bulunan en büyük memeli türlerinden çizgili sırtlanın (Hyaena hyaena) önemli yaşam alanları arasında bulunuyor. Bölge, çıplak karınlı türbe yarasasının da (Taphozous nudiventris) Türkiye’de tek yaşam alanı. Tehditler 2000’li yılların başında Birecik Barajı’nın yapımı nedeniyle yok olan alanın en ciddi güncel tehdidi, yarı çöl ve bozkır alanları üzerine açılan yeni tarım alanları oldu. Bir diğer önemli tehdit ise tarım ilaçlarının aşırı ve yanlış kullanımı. Bu durum, nesli dünya ölçeğinde tükenmek üzere olan kelaynaklar başta olmak üzere pek çok bozkır türü için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Fırat Nehri üzerinde faaliyet gösteren çakıl ocakları, alanın doğal balık türlerini tehdit eden kültür balıkçılığı, kuş ve memeli türlerine yönelik yasadışı avcılık ve Fırat kavağının bilinçsiz kesimi diğer tehditler.
Dicle Vadisi Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Dicle Nehri’nin Bismil Ovası’yla Eruh Dağları arasında kalan kısmını içeriyor. Akdeniz, bozkır ve yarı çöl yaşam birliklerinin iç içe geçtiği bir bölge. Alan, bu yaşam alanlarına özgü birçok nesli tehlike altında canlı türlerine ev sahipliği yapıyor. Nesli tehlike altında olan ve Türkiye’ye endemik Cicer echinospermum alandaki en öncelikli bitki türlerinden. Vadinin orta bölümünde bulunan Hasankeyf, tarihi ve arkeolojik değerlerinin yanı sıra üreyen yırtıcı kuşlar için de büyük önem taşıyor. Fırat kaplumbağası (Rafetus euphraticus), dünyada tehlike altında olan, Türkiye’nin güneydoğusundan başlayarak sadece Fırat ve Dicle Nehirlerinde yaşayan bir tür. Alanda bulunan yabankeçisi (Capra aegagrus) ve çizgili sırtlan (Hyaena hyaena) alandaki önemli memeli türlerinden. Tehditler Ilısu Barajı Projesi, biyolojik çeşitliliğin büyük ölçüde yok olmasına neden olacak en büyük tehdit. Baraj, 170 kilometre uzunluğundaki nehir hattı boyunca nehir kıyısı ekosisteminin ve bu ekosisteme birleşik diğer yaşam ortamlarının kalıcı kaybına neden olacak. Nehir üzerinde işletmede olan kum ve çakıl ocaklarının pek çok tür için olumsuz etkileri bulunuyor.
Bulanık ve Malazgirt Ovaları Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Bulanık ve Malazgirt Ovaları Önemli Doğa Alanı, Murat Nehri üzerinde oluşmuş taşkın ovalarını kapsıyor. Nehir üzerinde çok sayıda adacık bulunuyor. Biri dünya ölçeğinde tehlike altında olan dar yayılışlı beş bitki türü bu alanda yaşıyor. Türkiye’deki nesli en tehlike altındaki kuş türlerinden telli turnanın (Grus virgo) ürediği kesin olarak bilinen son üreme alanı burası. Toyun (Otis tarda) bilinen ülke nüfusunun en az üçte biri bu alanda ürüyor. Alan, Mezgeldek’in (Tetrax tetrax) Türkiye’de kesin olarak ürediği üç alandan biri ve büyük akbalıkçılın (Casmerodius albus) Anadolu’da kalan son kolonilerinden birini barındırıyor. Tehditler Bulanık ve Malazgirt Ovalarına yapılacak Alparslan 1 Barajı alandaki en önemli tehditlerden biri. Barajda su tutulması ile nehirdeki adacıkların nasıl etkileneceği bilinmiyor. Alanda artan tarımsal faaliyetler, sulak çayır ve bozkır türlerinin yok olmasına sebep oluyor.
Kulu Gölü Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Konya sınırları içerisinde yer alan Tuz Gölü’nün kuzeybatısında ve Kulu ilçe merkezinin beş kilometre doğusunda yer alıyor. Alan, hafif tuzlu büyük bir göl ile onunla bağlantılı ve sazlıklarla çevrili tatlı bir gölden (Küçük Göl) oluşuyor. Alan su kuşları için hem üreme hem göç döneminde büyük önem taşıyor. Kulu Gölü, nesli dünya ölçeğinde tehlike altındaki dikkuyruk kuşlarının (Oxyura leucocephala) Türkiye’deki önemli üreme alanlarından biri. Tehditler Alanın su seviyesindeki düşüş en önemli tehlike. Konya Kaplı Havzası’nın yeraltı ve yerüstü kaynaklarının aşırı tüketimi son yıllarda Kulu Gölü’nü de etkilemeye başladı. Bu, alandaki adalarda üreyen kuşların adalar ve karaların birbirine bağlanması sonrasında üremesine engel oldu. Ayrıca Kulu Deresi aracılığıyla göle ulaşan atık suların ve çöplerin yol açtığı kirlilik önemli bir tehlike.
Akşehir - Eber Gölleri Koruma Önceliği:
İzlenmesi Gerekli Afyon ve Konya illeri sınırları içerisindeki Akşehir ve Eber Gölleri, Orta Anadolu’daki Önemli Doğa Alanları’mızdan birisi. Doğal Sit olarak koruma statüsüne sahip olan alanda öncelikli birçok bitki, kuş, içsu balığı, memeli ve sürüngen türleri bulunuyor. Özellikle iki canlı türü için alanın eşsiz bir değeri var; Thermopsis turcica adlı bitki türü ve Alburnus nasreddini adlı iç su balığı türü dünya üzerinde yalnızca Akşehir ve Eber Gölleri’nde yaşıyor. Alan aynı zamanda çok sayıda kuş türü için önemli bir üreme alanı. Nesli tüm dünya ölçeğinde hassas (VU) olan iki çift tepeli pelikan (Pelecanus crispus) alanda düzenli olarak ürüyor. Ayrıca ak pelikan (Pelecanus onocrotalus) ve çeltikçi (Plegadis falcinellus) kuşları göç döneminde Akşehir ve Eber Gölleri’nde yüksek sayılarda konaklıyor. Tehditler Tüm bu canlılara ev sahipliği yapan Akşehir ve Eber Gölleri su düzeyindeki sürekli ve aşırı düşmeler nedeniyle tehdit altında. Gölü besleyen Akarçay üzerine yapılan Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından barajlar ve su rejimini değiştirmeye yönelik faaliyetler, göl sistemine giren su miktarını önemli oranda düşürmüş durumda. Son yıllarda yaşanan kuraklığın da etkisiyle Akşehir Gölü’nün suları 2005-2006 yıllarında neredeyse tümüyle çekildi; eskiden balıkçılıkla geçinen halk kuruyan göl alanında tarım faaliyetleri yapmaya başladı. Son olarak kapalı Akarçay Havzası’na yüksek miktarda evsel, tarımsal ve sanayi atıkları karışıyor. Bu durum göl sularının kimyasal bileşimini bozuyor.
Çoruh Vadisi Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Artvin ve Erzurum il sınırları içerisinde yer alan Çoruh vadisi, süzülen yırtıcı kuşlar için Türkiye’deki önemli göç yollarından biri. Bölge bitki çeşitliliği açısından zengin ve önemli. Dünya’da yayılımı yalnızca Çoruh Vadisi ile sınırlı olan Asperula virgata, Campanula troegerae ve Lathyrus woronowii bitki türlerini içeriyor. Adını Çoruh Vadisi’nden alan Çoruh engereği (Vipera pontica) alanda bulunan bir yılan türü. Alan ayrıca vadiyi kullanan küresel ölçekte tehlikeli içsu balıkları, kelebekler, kızböcekleri ve memeli türlerine de ev sahipliği yapmakta. Tehditler Çoruh Vadisi, hidroelektrik enerjisi üretmek yapılan 29 barajın tehdidi altında. Ayrıca tarıma elverişli toprakların azlığı nedeniyle alçak kesimlerdeki ormanlar tahrip ediliyor ve tarım arazileri açılıyor. Bölgedeki madenlerden çıkan atıklar, doğrudan Murgul Çayı’na karışıyor ve bu çayın Çoruh Nehri’ne karıştığı bölgelerde kirlenmeye neden oluyor.
Küçükçekmece Havzası Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Küçükçekmece Havzası, İstanbul’un 15 kilometre batısında, Avcılar ve Küçükçekmece ilçe sınırları içinde yer alıyor. Alan, dünyada dar bir dağılıma sahip olan Veronica turrilliana adlı bir bitki türünü barındırıyor. Sukuşları için önemli üreme ve kışlama alanı olan havzada bulunan Küçükçekmece Gölü, göç döneminde küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) ve binlerce leylek (Ciconia ciconia) için önemli. Gölde nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan dikkuyruğun (Oxyura leucocephala) önemli bir kışlama popülasyonu bulunuyor. Tehditler Alandaki en ciddi tehdit kirlilik. Göl çevresindeki endüstriyel tesisler ile kara ve deniz ulaşım araçlarının atıkları nedeniyle gölde ağır metal kirliliği oluşmuş durumda. Gölün kıyılarındaki arıtma tesisi inşaatı ve yol yapım çalışmaları doğal yapıya zarar verdi. Ayrıca havzanın kuzey ve batı kesimindeki yasadışı avcılık sürüyor.
Ömerli Havzası Koruma Önceliği:
ÇOK ACİL Ömerli Havzası, İstanbul, Kocaeli sınırları içerisinde, İstanbul-Şile yolu üzerinde bulunuyor. Havza, Ömerli Baraj Gölü ile göl çevresindeki ve doğusundaki tepelerin üzerinde bozulmadan kalmış, yarı doğal orman ve fundalıkları içeriyor. Barındırdığı fundalık ve mevsimsel göllere özgü türlerin çeşitliliği nedeniyle de bitki türleri açısından son derece zengin. Bunun yanında çobanaldatan (Caprimulgus europaeus) ve orman toygarı (Lullula arborea) gibi fundalık kullanan kuş türleri içinde önemli bir alanı. Ayrıca bölgesel ölçekte tehlike altında olan birçok kelebek türü de alanda yaşıyor. Tehditler Ömerli Barajı İstanbul’un içme suyu ihtiyacının bir bölümünü sağlamasından ve koruma altında olmasına rağmen yoğun yerleşim talebinin, ulaşım ve spor amaçlı faaliyetlerin tehdidi altında. Alanda artan yapılaşma baskısı, fundalık alanlara en önemli tehdit. Ayrıca koruma amaçlı ağaçlandırma kampanyaları farkında olunmadan nadir habitat ve canlı türlerinin kaybına sebep oldu. Formula 1 için alana açılan önemli yollar da alanın doğal yapısını geri dönüşümsüz bozmuş durumda.
Ceyhan Deltası Koruma Önceliği:
Korumaya Bağımlı Adana il sınırları içerisinde, Çukurova’nın doğu kısmını oluşturan, Ceyhan Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü yerde oluşmuş bir sulak alan sistemi. Alanda Yumurtalık Lagünleri ve Ağyatan Gölü en önemli sulak alan oluşumları. Bitki çeşitliliği ve endemizmi açısından oldukça zengin olan alanda ülkemize endemik 13 bitki türü bulunuyor. Ayrıca su kuşları için önemli kışlama ve üreme alanı olan delta, tuzcul çayır ve bataklıklar ile göl çevresindeki çamur düzlükleri, kıyı kuşları için önemli üreme ve beslenme alanlarını içeriyor. Delta, denizkaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil denizkaplumbağasının (Chelonia mydas) Doğu Akdeniz’de ürediği önemli alanlardan biri. Tehditler Alandaki en önemli tehlike Ceyhan Nehri’nin eski yatağının yakınlarında açılan yeni tarım alanları. Ayrıca alandaki aşırı otlatma önemli bir tehdit. Alanda tamamlanan Yumurtalık Lagünü Yönetim Planı alanda önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek uygulamaları planlayan en önemli çalışma.
'Koruma Önceliği' ne demek?Çok acil: 12 ay içinde kapsamlı bir koruma planı uygulanmadığı takdirde, tamamı veya büyük bir bölümü, geri dönüşsüz yok olma tehlikesinde olan alanlar.
Korumaya Bağımlı: Düzenli olarak gözaltında tutulmadığı ve tek tek ortaya çıkan sorunlara yönelik müdahaleler yapılmadığı takdirde, önemli bir bölümü yok olma tehlikesinde olan alanlar.
İzlenmesi Gerekli: Henüz geri dönüşümsüz zararlar veren bir tehditle karşı karşıya olmayan ancak düzenli olarak izlenmesi gereken alanlar.
İlgili haberler:'Kuşları yok etmede birinciyiz'Tuz Gölü için tehlike bitti!