Eski Türk-İş Başkanı Meral'e, milletvekili olduktan sonra 5 bin YTL maaş bağlandığı ortaya çıkmıştı. Yol-İş Sendikası'nın oğlu üzerinden maaş bağladığı CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, kendisini savunurken, "Herkes böyle yapmıyor mu?' deyince dikkatler diğer isimlerin üzerine çevrildi. Meral'in yanı sıra eski Türk-İş Başkanı Salih Kılıç'ın da sendikadan aylık 5 bin YTL danışmanlık ücreti aldığı ortaya çıktı. İddiaları doğrulayan Kılıç, zaman zaman Yol-İş'e gidip istişarelere katıldığını, parayı da bunun karşılığında aldığını belirtiyor. Kılıç, eski başkanlara aynı yöntemle maaş bağlandığını açıklayan Meral'e de şu sözlerle tepki gösteriyor: "Kendi üzerindeki şeyi başka tarafa sıçratmasın. Ben Türk-İş başkanlığından ayrıldıktan sonra almaya başladım. Meral'inki kendisi alamadığı için oğlu üzerinde. Milletvekili maaşıyla birlikte. Bu, etik değil." Yol-İş'in yeni başkanı Ramazan Ağar ise sendikanın yolsuzluk iddiaları ile gündeme gelmesinden rahatsız. Eski başkanların aldığı maaşı yanlış bulan Ağar, ücretleri gözden geçireceklerini söyledi. Yol-İş'teki yolsuzluk iddiaları sendikanın denetim kurulu raporlarına da girdi. Buna göre geçen hafta yapılan genel kurulda yönetimi kaybeden Fikret Barın, 17 yıl boyunca 365 gün şehir dışındaymış gibi harcırah almış. Çalışanların hak arama mücadelesinin en önemli aracı olan sendikalar, son yıllarda iç sorunlarıyla gündemden düşmüyor. Şeffaflık, denetim, sendika içi demokrasi gibi kavramlarla henüz tanışmamış olan Türk sendikacılığı, yolsuzluk ve saltanat ithamları yüzünden her geçen gün kan kaybediyor. 28 Şubat sürecinde Sendika Yasası'nda yapılan değişiklikle kamu denetimi dışına çıkarılan sendikalar, mali denetimlerini 10 yıldır kendileri yapıyor. Bu durum, yolsuzluk iddialarının da artmasına yol açarken, bunların açığa çıkması Yol-İş'te olduğu gibi yönetim arasında çatlak oluşması durumunda mümkün olabilir. Yol-İş'le ilgili iddiaların ortaya dökülmesinin en önemli nedeni, geçen hafta yapılan kongre. Kongrede yarışan tarafların birbiri hakkındaki suçlamalarının ardından ortaya dökülen belgeler, sendikada yolsuzluğun vardığı boyutları gözler önüne serdi. Yolsuzluk tartışmalarının yaşandığı ve bu nedenle basına kapatılan geçen haftaki kongrede Bayram Meral'in yaptığı usulsüzlükler de uzun uzun tartışıldı. Yolsuzlukla suçlanan Fikret Barın, koltuğunu Ramazan Ağar'a bırakmak zorunda kaldı. Denetim Kurulu'nun hazırladığı 17 Temmuz 2008 tarihli raporda Başkan Fikret Barın ile yedi yönetim kurulu üyesinin sendika imkanlarını kişisel çıkarları için nasıl kullandıkları uzun uzun anlatılıyor. Rapora göre Barın ile ayda net 8 bin YTL maaş alan yedi yönetim kurulu üyesi, yılın 365 günü Ankara dışında görevdelermiş gibi 'tam harcırah' aldı. Yöneticilerin kredi kartı, kişisel telefon faturaları, kooperatif evlerine yaptırdıkları banyo dolabı, vestiyer gibi özel harcamaları avans adıyla sendikaya ödettirildi. Sendikanın bir şubesinde, sahte üye yapılarak şube mali sekreteri profesyonel sendikacı yapıldı. Bu operasyon nedeniyle sendika yaklaşık 500 bin YTL zarara uğradı. 6 Nisan 2007'de bir firmadan alınan 19 bin şapkanın tanesine 2,87 YTL ödendiği fatura edildi. Ancak Denetim Kurulu, aynı şapkaların piyasada 0,9 YTL'den satıldığını belirledi. Yine Yönetim Kurulu'nca 6 milyon 300 bin dolara İstanbul Zeytinburnu'nda alınan arsanın gerçek bedelini bir uzman firma en yüksek 4 milyon 750 bin dolar olarak tespit etti. Yolsuzluk iddiaları bunlarla sınırlı değil. Denetim raporunda, yönetim kurulu üyelerinin izin parası ile yüksek miktarlarda 'temsil ödeneği' aldığı da yer alıyor. Ayrıca Sendikalar Yasası'nın yasaklamasına karşın yöneticilerinin çok yüksek miktarlarda avans aldığı kaydediliyor. İddialara göre, bir yöneticinin üzerindeki avans miktarı 250 bin YTL'yi buldu. Süresiz olarak alınan avanslara hiç faiz işlemedi. Sendikanın ödediği 64 bin 345 YTL'nin, yaklaşık üçte ikisi olan 44 bin 167 YTL 'fazla ödeme' olarak saptandı. 2007'de bir firmaya, dört fatura karşılığında 88 bin 736 YTL ödendi. Ancak karşılığında sendikaya hiçbir mal girmedi. Ağar: Kılıç'ın maaşını gözden geçireceğiz Yol-İş'in yeni başkanı Ramazan Ağar, sendikanın yolsuzluk ve suistimal iddiaları ile gündeme gelmesinden son derece rahatsız. Eski başkanların sendikadan maaş almasının son derece yanlış olduğunu söyleyen Ağar, "Bu ne sendikacılıkta var, ne yasada var. Böyle şey olmaz. Salih Kılıç'ın aldığı ücreti yönetimde yeniden konuşacağız, gözden geçireceğiz." diyor. Sendikada işler doğru gitmediği için 3 yıl önceden olağanüstü genel kurula gittiklerini aktaran Ağar, yolsuzlukların üzerine gideceklerini kaydediyor. Ancak denetim kurulu raporundaki iddialarla ilgili bir işlemin yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya, "Denetim kurulu raporu genel kurulda ibra edildi. Bu yüzden bir işlem yapamayız." karşılığını veriyor. Yol-İş Başkanı, seçimlerden önceki 'Suç duyurusunda bulunacağız.' açıklamalarını ise "Seçim kızgınlığı ile söylenmiş sözler." olarak değerlendiriyor. Saltanatı bitirecek yasa Meclis'te bekliyor Hükümet, AB ve Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına uyum amacıyla çalışma hayatını yeniden düzenliyor. Çalışma Bakanlığı, bu amaçla bir yasa tasarısı hazırlayarak Meclis'e gönderdi. Geçtiğimiz dönem yasalaşamayan tasarı, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engelleri büyük ölçüde kaldırırken sendikaların malî yönden denetimi yeminli mali müşavirlere veriyor. Böylece 10 yıl sona yapılacak düzenleme ile denetim yetkisi yeniden yasaya giriyor. Sendika ve konfederasyonların gelir ve giderlerini de yıllık dönemler halinde yeminli malî müşavirler denetleyecek. Türk Metal'de 32 yıldır başkan, serveti dudak uçuklatıyor Türk Metal Sendikası'nın 32 yıldır değişmez başkanı Mustafa Özbek, hem sendika dışı işleriyle hem de siyasî faaliyetleriyle tartışılan isimlerin başında geliyor. Ulusalcıların en büyük finansörü durumundaki Özbek, televizyon kanalı, otelleri ve gaz dolum tesisinin yanı sıra onlarca gayrimenkule sahip. Kendi anlatımıyla fakir bir ailenin çocuğu olarak işçiliğe başlayan Özbek, sendika başkanlığı döneminde büyük bir servet edindi. Özbek, Cumhuriyet Gazetesi'nin yüzde 40'lık hissesine de sahip. 276 bin üyesi bulunan sendikanın yatırımlarının 1 milyar doları aştığı ifade ediliyor. 'Jaguar Şemsi' olarak tarihe geçti 1999 yılında Zonguldak'ta evinin önünde uğradığı silahlı sonucu öldürülen eski Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer, Jaguar'lı sendikacı olarak tarihe geçti. 'Jaguar Şemsi' lafı ile ün salan Denizer, Genel Maden-İş Sendikası'nın genel başkanlığını yaptı. Kömür ocaklarının kapatılması girişimleri sırasında, Zonguldak'tan Ankara'ya yapılan büyük yürüyüşü organize etti. Denizer, Türk-İş genel sekreteri olduktan sonra aldığı Jaguar marka araba ile gündeme gelmişti. Miami'de ev alan sendikacı DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'nin, "Sendikacılar içinde Miami'de evi olanlar var" açıklaması ile bu isimlerin kim olduğu tartışma konusu oldu. Ardından söz konusu sendikacının Çim-Se İş eski Başkanı Tamer Eralan olduğu ortaya çıktı.