Adana-İstanbul seferini yapan yolcu otobüsünde seyahat ederken muavinin ihbarı üzerine İstanbul Harem Otogarı'nda gözaltına alınan Serpil Kırdağ, “Yolculuk sırasında muavin bana, ‘Türk müsün, mezhebin nedir?’ gibi sorular sordu. Ben de kendisini tersledim. İstanbul otogarına vardığımızda ne olduğunu anlamadan apar topar bir şekilde gözaltına alındık. İfademiz bile alınmadan serbest bırakıldık. Sonradan öğrendim ki telefonumda üyesi olduğum platformun amblemini gören muavin bizi ihbar etmiş. Kahraman olmak isteyen bir muavinin yüzünden gözaltına alındım. Muavin hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Cumartesi günü Adana’dan İstanbul’a hareket eden bir otobüs İstanbul Harem Otogarı'nda polis tarafından durdurulmuş, yolculardan Serpil Kırdağ ile arkadaşı Cem Turunç gözaltına alınmıştı. İfadesi alınmadan serbest bırakılan Kırdağ’ın telefonunda bulunan bir amblem yüzünden otobüs muavini tarafından ihbar edildiği basına yansımıştı. İfadesi alınmadan serbest bırakılan Kırdağ o gün yaşadıklarına ilişkin şöyle konuştu:
“31 Ocak Pazar günü Toplumsal Özgürlük Platformu’nun İstanbul’da toplantısı vardı. Toplantıya katılmak için Hatay’dan bir ekip yola çıktık. Antakya’da kimlik kontrolü yapıldı. Kimlik kontrolü sırasında hakkımda bir dava açıldığı ve ifade vermediğim için savcılık tarafından zorla götürülme kararı çıkartıldığını öğrendim. İfade vermek için emniyete götürülürken arkadaşlarım da yola çıktı. Adliye’de ifademi verdikten sonra serbest bırakıldım. Toplantıya yetişmek için bir arkadaşımla beraber Adana’dan İstanbul’a hareket eden bir otobüse bindik. Otobüsün yolcularının çoğu Suriyelilerden oluşuyordu. Başlarda yolculuk iyiydi, bir problem yoktu. Sonraları muavin telefonumda TÖP’ün amblemini görünce bana, ‘Türk müsün?’ diye sordu. Ben de, ‘Hayır, Arap’ım’ dedim. Bunun üzerine muavin, ‘Mezhebin nedir?’ şeklinde bir soru sordu. Ben de bu soruya kızarak, ‘Sana ne mezhebimden, neden mezhebimi sana söyleyeyim ki?’ dedim. Konuşmamız orada kapandı.”
“Kısa süreli tartışmamızdan sonra bir daha muavinle konuşmadık. Otobüs Harem Otogarı'na vardığında polis tarafından önümüz kesildi. Birkaç polis yanıma gelerek otobüsten inmemi istedi. Ben de polise karşı koyunca zorla otobüsten indirilerek otogarda bulunan polis noktasına götürüldüm. Gözaltı sırasında darp edildim. Gözaltına alınmama tepki gösteren arkadaşım da gözaltına alındı. Yaklaşık bir saat polis noktasında kaldıktan sonra ters kelepçeyle Üsküdar Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldüm. Terörle mücadelede görev alan polisler ifademi almak istedi. Avukatım gelmeden ifade vermeyeceğimi söyledim. Bir süre sonra ifadem alınmadan serbest bırakıldım. Serbest kaldıktan sonra ne için gözaltına alındığımı basından öğrendim. Beni şikayet etmek isteyen muavini tanımıyorum. Ama muhtemelen kendisi kahraman olmak isteyen bir vatandaştır. Kahraman olmak isteyen bir muavinin yüzünden gözaltına alındım. Muavin hakkında suç duyurusunda bulunacağım.”