Hülya Karabağlı / ANKARA
AKP’den istifa eden eski Kültür ve Turizm Bakanı, Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da katıldığı Anayasa Komisyonu’nda, “HSYK düzenlemesi kamu vicdanını incitiyor. Yol arkadaşlığı hatırına söylüyorum; yolsuzluk soruşturmasından sonra, bu eşikte bunun yapılması doğru değildir” dedi. Günay, ‘İşi olağan seyrine bırakın’ çağrısı yaptı. CHP’ye geçeceği söylentilerine “Yakın bir gelecekte böyle bir düşüncem yok” yanıtı verdi.
Ertuğrul Günay, yarın TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen HSYK düzenlemesine karşı komisyonlardaki mücadelesini sürdürüyor. Adalet Komisyonu’ndan sonra Anayasa Komisyonu’nda da konuştu.
Güçlü iktidarların nasıl yıkıldığını anlatan Günay, “Halktan ciddi destek alan bir siyasi partiyi muhalefet kolay kolay yıkamaz. Ama kendisi yıkar” dedi. “25 yıllık CHP iktidarını halka tahakküm yıktı” diyen Günay, halkı döven Çubuk Kaymakamı’nı örnek verdi. Eski partisini adını vermeden, “Sizin gücünüzden yararlanıp bireysel zenginlik yaratmaya çalışanlar bu iktidarın içini oyuyor. Siz o işleri korursanız başka düşmana gerek yok” sözleriyle eleştiren Günay şöyle konuştu:
“Bazı metinleri kimler yazıyor, onlara karşı kafamda soru işareti var. Devlete ‘paralel örgüt’ deniliyor. Ben başbakanın yerinde olsam bunu kim söylüyorsa, “Sen haddini bil derim”. Bu kadar çaresizliğe ihtiyaç yok. Birileri bu işi işlemişse kamufle etmeye kalkışmak, birileri bu suçu işlemişse bunu örtmek bunu suça ortak yapar. Paralel yapıdan söz ediyorsak; Suriye sınırına bakmak lazım. Suriye sınırında sıkıntılı bir durum var. İllegal bir yapı var. Paralel bir yapı var. Oraya bakmak lazım. Ama, kendi atadığın bir Emniyette paralel yapı doğru bir şey değil.
“2010 yılında Anayasa değişiklik paketinde önemli bir değişiklik yaptık. Daha sonra HSYK kanunun çıkardık. Şimdi hangi eşikte bu yasa değişikliğini yapıyoruz. Yolsuzluk soruşturmasından sonra bunu yapıyoruz. Bu eşikte yapılması bu değişikliğin kamu vicdanında tartışılmasına neden olur. Kamu vicdanını incitiyor. Yapacağımız şey onları korumak değil. Onları dışarıya çıkartmaktır.
“17 Aralık’tan bu yana gelinen nokta, ‘Devletin kasasından bir kuruş çıkmışsa bunun hesabını sorarız’ deniliyor. Rüşvet devletin kasasından çıkmaz. Devlet erkini kullananların sağladığı bir menfaat yüzünden arasında dolaşan ama kamu hakkını çalan bir şeydir rüşvet.
“2010’da halkın önüne çıkarken deklarasyonumuz var. Köy köy gezdim ben. Oy istedim. şimdi ise ne yapıyoruz? Lütfen milleti bu dereceye düşürmeye kimse kalkmasın. Bu millete kendimize gösterdiğimiz saygıdan daha fazlasın gösterilim.
“Fişleme HSYK kadar uzanmış. İktidar yanlısı, iktidar karşıtı. Bu sözümüze uyar; bu sözümüze uymaz diye. Ben hukukun herkese lazım olduğun gördüm. İnşallah hukukun size lazım olduğu günleri yaşamazsınız. Sana göre bana göre hukuk yapmayalım.”