Yönetmen Ezel Akay: Bizim akıllarımız, onların oyuncağı

Yönetmen Ezel Akay: Bizim akıllarımız, onların oyuncağı

Ezel Akay'ın yönettiği Emre Özbay’ın yazdığı “Hunililer” oyunu tiyatroseverlerle buluştu. Karikatürist Yiğit Özgür’ün ‘Hunililer’inden esinlenerek sahneye aktarılan oyunda, hunililerin 32 farklı macerası eğlenceli bir ‘kaosla’ sunuluyor. Ezel Akay, “Bizim için, hunililer, kendi akıl yürütmelerinden vazgeçip bizim ‘akıllıca’ sözlerimiz ve tavırlarımızla çekiştirerek oyun oynuyorlar" dedi.

Evrensel'den Nafize Yaşar'ın haberine göre, oyunda hunililerin 32 farklı macerası eğlenceli bir ‘kaosla’ sunuluyor. Hunililer”i; Bahar Kaplan, Güliz Gündüz, Hakan Eke, Tufan Afşar, Merve Polat, Emre Kıvılcım, Reşit Berker Enhoş, Hasan Eflatun Akay, Kerime Obenik ve Bertan Dirikolu canlandırıyor. Hunililer için “Bizim için, hunililer, kendi akıl yürütmelerinden vazgeçip bizim ‘akıllıca’ sözlerimiz ve tavırlarımızla çekiştirerek, bozarak oyun oynuyorlar. Bizim akıllarımız, onların oyuncağı!” diyen Akay'ın açıklamaları şöyle:

Karikatür tiplerinden tiyatro oyunu yapmak, çok orijinal bir fikir. Süreci anlatır mısınız?

Ben uzun süredir, öğrencilerimle, “Sinema için yaratılmamış sanat eserlerinin sinema uyarlamaları” üzerinde yorumlama çalışmaları yapıyordum. Yiğit Özgür karikatürleri insanın bir türlü neye güldüğünü çözemediği, katmerli yapısı ve gerçeküstü havasıyla canlandırılması ilginç bir şekilde imkansız görünen bir mizaha sahipti. Özellikle kamera önü oyunculuğu ve mizansen açısından çok iyi bir egzersiz/idman imkanı yaratıyordu. Aysa Prodüksiyon bana bu teklifi yapınca “Üste ne kadar para vereceğim?” diyesim geldi.

Oyunda kullanılan maskeler harika. Sahnede zannedersem 10 oyuncu vardı. Ama o şahane maskelerle sahnede 30’a yakın oyuncu var gibiydi. Maskeyi takan oyuncu başka bir karaktere bürünüyordu. Maske kullanma fikri nasıl ortaya çıktı?

Hunililere denmiş ki, “Alın size tiyatro salonu, oyun yapın”! Onlar da biz insanları oynayacakları Yiğit Özgür karikatürlerinde “Normal insan gibi görünmek için(!)” maske takmaya karar vermişler. Bu “altı kaval-üstü şişhane” giysi ve mask stratejisi onları bütünüyle gizleyemiyor tabii, “kıçları açıkta” masklı kostümün altında hemen görülüyor. Mask oyunculuğu dünyada geleneksel gösteri sanatlarından gelen kadim bir oyunculuk yöntemi. Bunun “yerli milli” versiyonu hiç özenli bir şekilde uygulanmamış bence. Commedia del arte eğitimi veren-alan çok oyuncu var, ama bir “köy seyirlik oyunu” ile bunu geliştiren/deneyen kimse yok. Eğitimcimiz Mine Çerçi sayesinde bize has bir mask-hareket-anlatıcılık deneyimi kazanmış olduk. Bizimkine artık “kent seyirlik oyunu” demek lazım.

Oyunun müzikleri sahnedeki yüksek enerjiye uyuyor. Fakat bazen konuşmalardan önce yüksek sesli müzik girince diyaloglar anlaşılmıyor. Hele oyunu arka sıralarda izliyorsan. Benzer şikayetler geldi mi?

Yeni Türkiye tiyatrosunda artık oyunlar tek bir sahnede ve çok uzun süre sergilenemiyor. 18 milyonluk İstanbul bir “sürekli turne şehri” oldu. Bu yüzden de ne kadar donanımlı da olsa her salonun akustiği ve ses düzeni aynı değil. Bu yüzden ilk oyunlarda ses düzeni-mikrofonlu oyunculuk vs. problemleri olabiliyor. Sonunda kendi teknolojimizi ve sesçimizi yanımıza alarak bu sorunu çözdük.