Yorum: 'Hidrolik kırma' riskini göze almaya değmez

Yorum: 'Hidrolik kırma' riskini göze almaya değmez

Risk alan, riskin göze almaya değer olup olmadığını bilmelidir. Almanya'daki hidrolik kırma (fracking) teknolojisi tartışılırken bu husus dikkate alınmıyor. Teknolojinin riskleri giderek daha açık bir şekilde ortaya çıkarken, ekonomik yararının sınırlı kalacağı anlaşılıyor. Şist, yaprak kayaç ya da kayrak olarak da adlandırılan yer altındaki bu tabakada sıkışmış doğalgazın çıkarılmasında kullanılan hidrolik kırma teknolojisinin önüne geçilmesi için çevreci kuruluşların ayıklanmasına gerek yok. Projenin kârlı olmaması bu teknolojinin Almanya'da kullanılmasıyla ilgili tartışmaların kapanması ve projenin rafa kaldırılması için yeterlidir.

Kaya gazında bereket yok

Fracking taraftarları ABD'yi örnek gösterseler de Almanya hiçbir zaman Amerika'daki rezervlerle boy ölçüşemez. En iyimser tahminler bile Almanya'da 2030 yılına kadar kayrak katmanlarından azami 20 milyar metreküp doğalgaz çıkarılabileceğini gösteriyor. Bu miktar Almanya'nın geçen yıl tükettiği doğalgazın dörtte birine tekabül ediyor. ExxonMobil, Total, BASF ve BP gibi büyük şirketler 3 bin metre derinlikten çıkarılan kaya gazının birkaç yılda tükeneceğini unutturmaya çalışıyor.

Kaya gazı saman alevi gibi geçip gidecek ve Almanya'daki doğalgaz üretiminin giderek azalmasına çare olmayacak. Fracking ile elde edilecek doğalgaz Rus gazına ne uzun, ne de kısa vadede alternatif oluşturabilecek.

Bu teknolojinin risklerini tam kestirebilmek de mümkün değil. Su, kum ve kimyevi maddelerden oluşan karışımın yüksek basınçla yeraltına pompalandıktan sonra büyük bir bölümünün orada kalacak olmasının nelere yol açabileceğini kimse tahmin edemiyor. Amerikan bilim adamları kimyevi maddenin yeraltı sularına karıştığını kanıtladılar. Özel şirketlerin, hidrolik kırmada kullanılan yabancı maddenin hiçbir şekilde yeraltı sularına karışmayacağı iddiası yalan çıktı. Uzmanlar doğalgaz bolluğunun milli ekonomi açısından yararlı olabilmesi için en az 1200 kuyu açmak gerektiğini hesaplamışlar. Almanya gibi nüfus yoğunluğu yüksek bir ülkede bunun nasıl yapılabileceğini de kimse açıklayamıyor.

Riskten kaçmak akıllılık olabilir

Toplumun desteğini kazanmamış hiçbir teknoloji başarılı olamaz. Frackingde toplumsal uzlaşı sağlanamadı ve reklam kampanyalarıyla sağlanamayacağı da kesin. Almanya'daki 2 bin 200 belediye hidrolik kırma istemediğini dilekçeyle bildirdi. Kamuoyu araştırmaları halk çoğunluğunun da frackinge karşı olduğunu gösteriyor. 16 Alman eyalet başbakanının yarıdan fazlası da farklı düşünmüyor.

Kurallar gerçekten katı mı?

Koalisyon hükümeti ‘dünyanın en katı hidrolik kırma kurallarının' uygulanacağını söylüyor. Bu sözler kulağa biraz abartı gibi geliyor. Çünkü fracking yasasının uygulamada ne gibi sonuçlar vereceği belli değil. Yasada, başarılı sondaj çalışmasından sonra hidrolik kırma kuyusunun işletilip işletilmeyeceğine dar bir heyetin karar vermesi öngörülüyor. Çevre örgütleri söz konusu komisyonda fracking taraftarlarının da yer alabileceğini öne sürüyor. Projenin meclis tarafından denetlenmeyecek olması endişelerin yersiz olmadığını gösteriyor.

Hidrolik kırma teknolojisine karşı olanların bir umudu daha var: Yasada yer alması öngörülen çevre sağlığının korunmasıyla ilgili şartlar, işletme maliyetini yükseltip büyük şirketlerin Almanya'dan ümidi kesmesine yol açacak kadar ağırlaştırılabilir. Fracking astarının yüzünden pahalıya gelmesi Almanya'ya uğramamasının en sağlam garantisi olacaktır.