Bir Alman atasözü "En son umut ölür" der. Ancak Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Ankara'yı ziyaretinin bir mucize yaratacağına inanan oldu mu gerçekten de? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geri adım atacak gibi görünmüyor. Neden atsın ki? Uzun zamandır Erdoğan zaten federal hükümeti parmağında oynatıyor. İncirlik'teki 260 Alman askeri adeta rehin alınmış gibi. Kapıyı bir açıp bir kapatıyor; Boğaz'da hakimiyet Erdoğan'da.
Almanya itaat etmezse kapılar kapanıyor. Türk askerleri için iltica mı? Söz konusu dahi olamaz, tıpkı Federal Meclis'in Ermeni Soykırımı'nı tanıyan kararı gibi. Ankara Ermenilere yönelik toplu ölümleri 'soykırım' olarak tanımlamaktan yıllardır kaçınıyor. Federal Meclis'in geçen yıl 2 Haziran'daki kararının ardından İncirlik Kapısı kapandı. Ne zaman ki federal hükümet karara mesafeli yaklaşmaya başladı, kapı yeniden açıldı ve Alman vekiller İncirlik'teki askerleri ziyaret edebildi.
Artık bitmeli
Bu bir şantaj. Federal hükümet başını oldukça uzun bir süredir kuma gömüyor. Alman bakış açısıyla durum oldukça çetrefilli. Diyaloğu korumaya çalışmak Alman dış politikasının temel ilkelerinden biridir. Müzakere kanalları açık tutulur uzlaşma aranır ve en iyi sonuca ulaşmaya çalışılır. Temelde bu doğru fakat bunun da bir sonu var. Samimi olmak ve kalmak isteyenler 'hayır' da diyebilmeli, sadece 'hayır, ama' değil. Oysa federal hükümet, özellikle de Başbakan Merkel uzun bir süredir bunu yapıyor. Rica etmek yanlış değil, fakat sürekli rica eden taraf olmamak gerekir. Sosyal Demokrat Parti (SPD) bu yanlışı gördü. CDU/CSU grubunda ise tereddütler var. Bu yanlış.
Evet, İncirlik'ten çekilme kararı halihazırda yıpranmış durumda olan Türkiye-Almanya ilişkilerini daha da yıpratacaktır. Ancak ilişkilerin daha ne kadar kötü olabileceği sorusu da sorulabilmeli. Askerlerin İncirlik'ten çekilmesinden sonra Erdoğan yeni bir koz arayacaktır kendisine. Nihayetinde Konya'daki NATO Üssü'nde de Alman askerleri konuşlandırılmış durumda.
Diktatörler başka bir dil konuşuyor
Terör suçlamasıyla şubat ayından bu yana tutuklu durumda bulunan Die Welt muhabiri Deniz Yücel'e ne olacak? Ankara'nın bu kez de mülteci anlaşmasını feshetme tehdidini savuracağına şüphe yok.
Almanya Erdoğan gibi politikacıların bencilce amaçlar güttüğüne ve geri adım atmaktansa kafasını duvara çarpmayı göze alacağı gerçeğine artık alışmalı. Diktatörler, demokratlardan daha farklı bir siyasi dil kullanıyor. Bu sert bir dil; bu dile ya muadili bir dille veya kararlı bir tutumla karşılık vermek gerekiyor. İncirlik konusunda Alman hükümetinin yapması gereken şey belli, askerleri geri çekmek. İncirlik'e bir alternatif mevcut: Ürdün. Federal Hükümet daha ne bekliyor?
© Deutsche Welle Türkçe
Sabine Kinkartz