Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde yeniden ekonomi hakkında konuşmaya başlaması dikkat çekiyor. Buna karşılık Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın, AKP Merkez Yönetim Kurulu toplantısında bireysel kredilerin sınırlanması için bankalarla görüştüğünü söylemesi ise piyasalar için sürpriz oldu.
Son dönemde özellikle büyüme oranlarındaki hızlı yükseliş ve buna karşılık cari işlemler açığında yaşanan iyileşmenin iktidarın moralini düzelttiği görülüyor. Konuştuğumuz siyasi gözlemciler; bundan birkaç ay öncesine kadar hem Cumhurbaşkanı'nın hem yöneticilerin ekonomiyle ilgili gelişmeler nedeniyle moral bozukluğu içinde olduklarını ama havanın son birkaç aydır değiştiğini söylüyorlar. Erdoğan'ın son dönemde sık sık ekonomi konuşmaya başlamasının, iktidarları döneminde kaydedilen gelişmeleri -çarpıtılmış rakamlarla da olsa- anlatmaya başlamasını bu düzelen morale bağlıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bundan sonra da yüksek büyüme ve cari açık rakamlarını sıkça kullanacağı tahmin ediliyor.
Özellikle büyümede ve beklenenin üzerinde artan ihracat nedeniyle cari açıkta kimsenin beklemediği kadar bir iyileşme kaydedildi. Önümüzdeki hafta açıklanacak 2. çeyrek büyüme rakamının yüzde 20 civarında gelmesi, yıllık büyümenin ise yüzde 8'i aşması bekleniyor. Hatta yüzde 9-10'luk yıllık büyüme rakamları konuşulmaya başladı.
Buna karşılık ABD Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alım programını daraltmasının gecikeceğine ilişkin beklentilerin de etkisiyle, içeride kurların görece istikrarlı gittiği görülüyor. Yaz aylarında piyasada yaşanan rehavet ve bu yıl artan turizm gelirlerinin de etkisiyle son dönemde düşen kurlar da, moral artışında önemli rol oynuyor.
Bu olumlu gelişmeler bir yandan ekonomi yönetimini memnun ederken öte yandan özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın temkinli olmaya çalıştığı gözleniyor. Eylül ortasında açıklanacak orta vadeli program ve Ekim'de TBMM'ye sunulacak bütçenin hazırlıklarına başlayan Elvan, önümüzdeki yıla ilişkin tahminler ve uygulanacak politikalara odaklandı. Bu yılki yüksek büyüme moral düzeltiyor ama bu kadar yüksek büyümenin ardından 2022 yılında yaşanacaklar için ise tedirginlik kaynağı oluyor. Baz etkisi nedeniyle büyüme oranlarının düşmesi kaçınılmaz olacak ama Cumhurbaşkanı'nın muhtemel bir seçim yılı olabilecek 2022 için büyüme oranlarının düşmesini istemeyeceği de ortada. İşte bu nedenle Bakan Elvan'ın şimdiden bu yıl daha yüksek büyüme yaşanmaması için frene basma, bu yolla yüksek büyümenin makro dengeler üzerinde yaratacağı tahribatı da önleme çabasına girdiği konuşuluyor.
Son ekonomik görüşmelere ilişkin bilgi veren bir yetkili, Elvan'ın daha önce yaptığı bir konuşmada iç talebi frenlemek için daha önce alınan tedbirlerin "kısmen başarılı" olduğunu söylediğini hatırlattı. Bunun yeterli önlem alınamadığı anlamına geldiğini kaydeden aynı yetkili; Bakan Elvan'ın bir süredir iç talebi frenlemek, bunun cari açık üzerinde yarattığı baskıyı azaltmak için krediler konusunda ek fren ihtiyacı duyduğunu söyledi. Bu nedenle önümüzdeki günlerde, 3-4 ay önce vadeleri kısaltılan tüketici kredilerinde yeni bir vade kısaltması yoluna gidilebileceğini kaydediyorlar.
Bankacılara sorduğumuzda ise görüşmelerin normalde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ya da Merkez Bankası kanalıyla Bankalar Birliği üzerinden yapıldığını ancak krediler konusunda bu yolun denenmediğini söylediler. Bu nedenle Elvan'ın veya ekibinin; yoğun bireysel kredi veren bankalarla tek tek görüşmüş olabileceğini belirttiler.
Aslında ticari kredilerden yüksek olsa da, bireysel kredilerdeki artış hızının çok yüksek olmadığını kaydeden bankacılar, kredi kartlarında hızlı artış ve geri ödemelerde sıkıntıların başladığını ama bireysel kredilerde çok fazla fren ihtiyacı görülmediğini söylediler.
Buna karşılık Bakan Elvan'ın yine de bireysel kredilerde yeni bir fren kararı alabileceği, makro ihtiyati tedbir adı altında bunun yapılabileceği kaydediliyor. Elvan'ın, kurlardaki mevcut seyrin, cari açığın artmasının engellendiği ölçüde devam edebileceğini düşündüğü için bu adımı atması bekleniyor. Hürriyet Gazetesi'nden Nuray Babacan'ın haberinde Bakan Elvan'ın parti toplantısında "Bireysel kredilerin sınırlandırılması için bankalarla görüşmelerimiz var, ciddi bir artış var. Bu konuda bazı tedbirler aldık, ama yeni tedbirler de gündeme gelecek. Bankalara bireysel kredilerin özenle takip edilmesini istedik" dediği aktarılmıştı.
Özet olarak; AKP iktidarının 2021 yılından korktuğu ama bu yılın, artan iç ve dış talep nedeniyle canlı geçerken, kurlarda sıkıntı çıkmamasıyla sürpriz biçimde iyi bir tablo ortaya çıkardığı görülüyor. Ancak enflasyon başta olmak üzere dengelerde ciddi bir bozulma yaşanıyor. Bunun yaratacağı sonuçlar ise 2022 yılına sarkmış gibi gözüküyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan özellikle yüksek büyümenin tadını çıkarmaya çalışırken, Bakan Elvan ise bu tablonun uzun sürmeyeceğinden korkuyor. Seçimin 2022, en geç 2023 yılında yapılacağı göz önünde tutulduğunda ise seçim iklimine ekonomide ağırlaşacak tabloyla girmek, tabii ki siyasi olarak AKP açısından çıkabilecek sonucu da ağırlaştırabilir.
Aslında bu kadar yüksek büyümeye izin verilmemesi, normal şartlarda bunun için sıkı para politikası uygulanması gerekiyordu. Ancak Cumhurbaşkanı'nın faiz inadı nedeniyle yeterince sıkı para politikası uygulanamadığı için belli ki yine yan yollarla yüksek büyümenin bozduğu dengeler onarılmaya çalışılacak.
Erdal Sağlam
©Deutsche Welle Türkçe