Yorum: Merkel açık olmalı

Yorum: Merkel açık olmalı

Başaşağı gidiş, Almanya-Türkiye ilişkilerinin bugünlerdeki durumunu özetleyecek ifadeler bunlar, daha uzun süre de böyle kalacağa benziyor. Birbirini suçlama fırtınası devam ederken bu durumun kısa bir süre içinde değişmesi zor görünüyor.

Almanya'da referandum için 'evet' kampanyası yapmaya hazırlanan iki Türk bakana izin verilmedi. Bu bakanlardan biri Adalet Bakanı Bozdağ. Son aylarda yüzlerce rejim muhalifinin hapse atıldığı bir ülkenin adalet bakanı olan Bozdağ, toplantının iptal edilmesinin ardından Almanya'ya serzenişte bulunarak, "Bu nasıl bir demokrasi?" dedi.

Müzakerenin reddi ve kamuoyu önünde suçlamalar

Mevkidaşı Bozdağ ile görüşmeye çabalayan Almanya Adalet Bakanı Maas'ın girişimleri henüz kadar sonuç vermedi. Maas'ın mevkidaşına hitaben yazdığı mektup Alman basınına yansıdı. Bakan mektubunda, Türkiye'deki hukuk devletinin tasfiyesine karşı uyarıda bulunuyor. Berlin'de ise hükümet sözcüleri, bakanların toplantılarının iptal edilmesi ile gazeteci Deniz Yücel tutukluluğunun birbirine karıştırılmaması çağrısı yapıyor.

Ama tam olarak da yaşanan bu. Yücel Türk tarafının eline koz veriyor. Cuma günü Türk medyasında Deniz Yücel bir kez daha 'Alman ajanı' ve 'terörist' olarak nitelendirildi. Yeni Şafak gazetesi, "Almanya çıldırdı" diye yazıyor. Berlin'de ise Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'de 'otoriterlik ve dindarlıkla bezeli bir yönetim sistemi kurmak istediğini' söyledi.

Türkiye'deki gelişmelere Almanya'da yıllar boyunca alçak sesle yorumlar getirildi. Köprüler yakılmasın, Türkiye'ye NATO müttefiki olarak, AB ve mülteci politikasında ortak olarak, Almanya'daki en büyük göçmen grubunun ülkesi olarak ihtiyacımız var diye düşünülüyordu.

Tutum değişiyor

Ancak bu tutum artık değişiyor. Referandumu kazanmak isteyen Erdoğan için Almanya'da yaşayan 1,5 milyon Türkiye kökenli seçmenin önemli olduğu görülüyor. Türkiye'deki kamuoyu yoklamaları 'evet' oyları ile 'hayır' oylarının birbirine çok yakın olduğunu ve Almanya'daki Türklerin oy oranlarının referandumun sonucunda etkili olacağını ortaya koyuyor.

Almanya'da ise Türkiye'deki gelişmelere karşı kayıtsız kalmama eğiliminin güçlendiği görülüyor. Özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mart ayında veya nisan ayı başında Almanya'ya gelme planları olduğu düşünüldüğünde. Almanya'da hükümet ve muhalefet partilerinin temsilcileri Türkiye'yi otokrasiye taşıyacak bir adıma daha platform sunmamak gerektiği görüşünde olduklarını açıkça beyan ediyor.

Hukuki açıdan ise durum biraz daha karmaşık, zira Almanya'da toplanma hakkı en önemli haklardan biri. Gaggenau ve Köln'deki iptaller güvenlikle gerekçelendirdi ve yerel yönetimler tarafından alındı. Ancak Merkel'in, Erdoğan'ın seçim kampanyası yapmasının Almanya'da arzu edilmediği yönünde açık bir mesaj vermesi gerekiyor. Bu Ankara'nın anlayacağı tek mesaj olur.

© Deutsche Welle Türkçe

Jens Thurau