Yorum: Trump'ın öğreneceği çok şey var

Yorum: Trump'ın öğreneceği çok şey var

ABD Başkanı Barack Obama ile başkanlığa seçilen Donald Trump terörle mücadelede izlenecek doğru strateji üzerinde anlaşamıyorlar.

Bu arada ABD'nin desteğindeki Irak ordusu terör milisi IŞİD'in işgal ettiği Musul'a yürüyor. On binlerce Suriyeli muhalif köşeye sıkıştırıldığı Halep'ten kaçmaya çalışıyor. Bu gelişmelerin aynı zamana tesadüf etmesi, ABD yönetiminin aldığı kararların genellikle trajik sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Ölüm kalım mücadelesi devam ediyor. Devletlerin varlığı, Orta ve Yakın Doğu'nun istikrarı pamuk ipliğine bağlı.

Batılı süper gücün terör ve IŞİD ile nasıl mücadele ettiğine göz atmak bu bakımdan yararlı olur.

Obama ordu mensuplarına hitaben yaptığı bir konuşmada adını ağzına almadığı halefine öğüt verdi. İşkencenin yanlış olduğunu, yasalara askerlerin de uyması gerektiğini, Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanmasının ülkesinin temel değerlerine aykırı olduğunu, Amerikan birliklerini Irak'tan çekmekle ise en doğrusunu yaptığını söyledi.

Obama'nın mirası

Obama güvenlik politikası mirasını savunan, ayrıntılı düşünen ve ayırt edebilen bir siyaset adamı gibi konuştu. Kendi döneminde ABD'nin ağır terör saldırısına uğramamış olmasından gurur duyan Obama aynı zamanda geçmişte hata yaptığını itiraf edemeyecek kadar da kendini beğenmişlik gösterdi.

Örneğin, Libya müdahalesinde olduğu gibi. Çoğunlukla çekingen davranan Obama 2011 yılında eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a aklını çeldirdi. Yıllar önce Irak müdahalesini savunan ve sorumluluğuna ortak olan Clinton'a. Hillary Clinton müdahaleciliğe meyleden siyasi elit zümrenin mensubudur. Bu politikanın dünyanın başka köşelerinde yaşayan milyonlarca insanı felakete sürüklemesine aldırmayan ve unutturmaya çalışan dış politika şahinleri deyince, akla o da gelir.

Seçilmiş başkan Trump kendi terminolojisiyle söyleyecek olursak kendini ‘müesses nizamın' temsilcisi olarak görmüyor. ABD'deki çoğunluğun bu konuda kendisini desteklediğini biliyor. Milyarlarca dolar harcayarak deniz aşırı ülkelerde ‘devlet yapılandırma' dönemi artık kapanıyor. Kâbil, Bağdat, Trablusgarp ve diğer başkentler kendini buna hazırlamak zorunda.

Müttefik güvenilirlik ister

Trump ve Obama'nın son derece farklı olmalarına rağmen bu noktada siyasi görüşlerinin birbirine yakın olduğu göze çarpıyor. Terörle mücadelenin uzun vadede nasıl finanse edileceği hakkındaki görüşleri de örtüşüyor. Obama ve Trump bitmek bilmeyen çatışmaların ABD'nin takatini tüketme tehlikesini görebiliyor.

Ama bütün bunlar ABD'nin müttefiklerini meşgul eden endişeleri dağıtmaya yetmiyor. Berlin, Paris, Tokyo ve Seul, Trump'ın nasıl bir güvenlik politikası izleyeceğini merak ediyor. Müttefiklerin güvenilirliğe ihtiyacı var. ABD başkanlarının uygun, dengeli ve farklı tepki göstermeleri gerekir. Kimse kavgacının izinden gitmez.

Trump'ın öğreneceği daha çok şey var.

© Deutsche Welle Türkçe

Miodrag Soric