CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "Yüksek Seçim Kurulu (YSK) karar ve uyarılarının yok sayıldığını, Anayasa ve yasaların dikkate bile alınmadığını, adeta meydan okunduğunu" öne sürdü. Selvi, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, kuralsızlığı temel politika seçtiğini öne sürerek, "ben yaptım, oldu" anlayışını daha da sorumsuzca devam ettirdiğini iddia etti. Cevdet Selvi, şöyle devam etti: "Demokrasi, insan hakları, özgürlük ve hukuk devletinden bahsederken, bu değerleri nasıl tahrip ettiği, çıkarları için her yol ve yöntemi mubah saydığı, yurttaşlarımız tarafından kaygı ve üzüntüyle izlenmektedir. Başbakan'dan bakanlara, milletvekillerden AKP yöneticilerine kadar hiç çekinmeden her türlü tehdit, şantaj açık seçik sürdürülmektedir." Hükümetin "iktidar olmanın verdiği olanaklarla bazı valileri, kaymakamları, il-ilçe müdürlerini AKP yöneticisi gibi kullanarak adeta suça sevk ettiğini" savunan Selvi, "Bu seçimlerde de Başbakan'ın yıllardır yaptığı gibi, halkın yıkıcı hale gelen sorunlarına hiç eğilinmeden, oyalama, gerçekleri saklama ve saptırma işlevi yerine getirilmekte, antidemokratik, ekonomik ve psikolojik baskı hızla artmaktadır" ifadelerini kullandı. "YSK karar ve uyarıları yok sayılmakta, Anayasa ve yasalar dikkate bile alınmamakta, adeta meydan okunmaktadır" diyen Selvi, ister tüm yurt düzeyinde, seçmenlerin tek yanlı etkilenmeleri, baskı altında tutulmalarının seçimin hukuksal niteliğini gölgelediğini iddia etti. Selvi, açıklamasında şunları kaydetti: "Halktan aldığı yetkiyi özellikle bu kriz ortamında halkın, ülkenin aleyhine kullanan bir hükümet görülmemiştir. Ancak yıllardır her yönüyle istismar edilen yurttaşlarımız, sabrın, özverinin sonucunun inkar edilemez hale gelen işsizlik, yolsuzluk, haksızlık, ayrımcılık, yağma olduğunu büyük bedeller ödeyerek görmüşler ve bu seçim döneminde yapılan baskıları da ibretle izlemektedirler. Halkın bu baskılara, yanıltmalara, bu tehlikeli gidişe sandık başında oylarıyla son vereceğinden, ülkenin bugünü ve geleceğine sahip çıkacağından hiç kimse kuşku duymamaktadır. Demokrasi, temel hak ve özgürlükler hukuk ve adaletin bu kadar tahribine müsaade etmeyecektir."