Ankara kulislerine göre ekonomideki kırgınlık, ABD'deki Reza Zarrab davası ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaşanan "yurt dışına para gönderme" gerilimi erken seçimi gündeme getirdi. Kulislerde Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısını yeniden düzenleyen yasanın da erken seçime hazırlık işareti olarak görüldüğü aktarıldı.
Cumhuriyet'in Ankara muhabiri Erdem Gül'ün haberi şöyle:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak seçimlerin 2019'da yapılacağını söylemesine karşın geçen haftadan itibaren kulislerde erken seçimin daha güçlü bir seçenek olarak konuşulmaya başlandı. Ankara kulislerine göre son gelişmeler seçim tarihini 2018'e çekti. Erken seçimi getirecek 3 neden şu şekilde sıralanıyor: Ekonomideki kırılganlık, Reza Zarrab davası, Kılıçdaroğlu ile yaşanan tartışma.
Ekonomideki kırılganlıkla sonuçları bununla ilişkilendirilen ABD’deki Reza Zarrab davası ve içeriyi yeniden sertleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaşanan yurtdışına para gerilimi, erken seçimi Ankara kulislerinin bir numaralı gündemi haline getirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, sürekli seçimlerin 2019’da yapılacağına yönelik açıklamasına karşın, AKP’deki parti içi operasyonlardan bu yana erken seçim olasılığı siyasi sohbetlerin önemli bir konusuydu. Ancak geçen haftadan itibaren, seçimin öne çekilmesi daha güçlü bir seçenek olarak konuşulmaya başlandı.
-Ağırlaşan koşullar: Bunun başlıca nedenini daha çok dövizdeki gelişmeler çerçevesinde ele alınan ekonomideki belirsizlik oluşturuyor. Ekonomideki bu kırılganlığı, ABD’de yürüyen Zarrab davası ve bu davadan çıkabilecek sonuçların Türkiye’ye olası olumsuz etkilerinin daha da ağırlaştıracağı analizleri erken seçim beklentisini artırıyor. Zarrab davasından Türkiye’de doğabilecek bazı sıkıntıların ekonomide acil önlem gerektireceği konusunda genel bir görüş birliği bulunuyor. Ancak zaten bir süredir ekonomide bazı önlemler alınmaması durumunda tablonun daha da kötüleşeceği, Zarrab davasının ise katlamalı etkiler yapabileceği kaygıları dile getiriliyor.
-Sert önlemler için: Ekonomide, “Daha fazla bu şekilde bırakılamaz” denilen gidişe, erken seçimin birinci nedeni olarak bakılıyor. Buna göre Zarrab davası sonuçları da görüldükten sonra ekonomiye bakılacak ve mümkün görünen en erken tarihte seçime gidilecek. Ekonomiye bu aşamada sert bir müdahalede bulunulamayışının, iktidarın önünde en geç 1.5 sene sonra yerel seçimlerin, 2 sene sonrada cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin olmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Seçimlerin öne çekilip kazanılması durumunda, çalışanlar ve geniş yığınlar aleyhine daha rahat kararlar alınabileceği, kemer sıkma politikalarının gündeme getirilebileceği görüşleri de seslendiriliyor. Bu görüşler çerçevesinde “Ekonomi 2019’u beklemez. Erdoğan da beklemez” görüşü seslendiriliyor.
-Seçim kartı: Yine kulislerde erken seçimin, dış dünyaya yönelik de bir mesaj olabileceğine işaret ediliyor. Buna göre erken seçim, ABD’de Zarrab davası ya da başka bazı Türkiye’ye yönelik suçlamalara, AB ülkelerinden aynı yönde gelebilecek eleştirilere karşı eldeki bir kart özelliği taşıyacak. Erken seçimle dış dünyaya, “Ben bana yönelik tam tartışmalarla ilgili halkım ne diyorsa ona bakarım. Kararı sandıkta o verir. Sandıkta aynı zamanda sizin bize yönelik suçlamalarınız da oylanacak. Halk bana oy veriyorsa başka ülkelerden gelen ithamların bir önemi yoktur” mesajı verilecek. Aynı zamanda erken seçim kararı alındığı için Türkiye’ye yönelik dışarıdan gelecek suçlamaların ertelenmesi ya da gevşemesi öngörülüyor.
-Kılıçdaroğlu ile sertleşme: Erken seçim olasılığını artıran gelişmelerden biri de içeride Kılıçdaroğlu ile girilen yurtdışına para gönderme tartışmasının getirdiği sertleşme olarak görülüyor. AKP’nin bu sertleşen polemiği, erken seçimi AKP-CHP kutuplaşması şeklinde oyları toparlamaya yönelik bir kampanya olarak yürüteceği belirtiliyor.
-MHP’yi ittifakla ikna Kulislerdeki bu erken seçim beklentisini bozacak tek istisna olarak MHP’nin erken seçime karşı oluşu gösteriliyor. Ancak bunu bozan gelişme de bu hafta içinde hızla gerçekleşti. MHP Lideri Devlet Bahçeli, önce barajın düşmesini, ardından ise yasal düzenlemesi yapılacak ittifaklarla seçime gidilmesini istedi. Erdoğan da kurmaylarını toplayarak başta partiler ittifakı olmak üzere uyum yasaları çalışmalarını hızlandırdı. Önümüzdeki günlerde AKPMHP ittifakını yasal hale getiren uyum yasaları düzenlemesinin Meclis’e gelmesi bekleniyor. Kulislere göre AKP-MHP ittifakına, 16 Nisan referandumunda ‘evet’ blokunda yer alan BBP de katılacak.
Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısını yeniden düzenleyen yasanın alelacele geçirilmesi de erken seçime hazırlık işareti olarak görülüyor. Erken seçimin tarihi konusunda ise AKP’nin şubat ayında gerçekleşecek olağan kongresinin start olacağı konuşuluyor. Bu kongreden sonra erken seçim sürecinin başlayacağı görüşleri seslendiriliyor.