Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın neredeyse her gün seçim meydanlarına çıkıp isim vermeden AKP için oy istemesiyle ilgili olarak bugüne kadar hiçbir adım atmayan Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) ilk kez farklı bir ses çıktı.
CHP’li Oğuz Oyan ile HDP’nin Erdoğan’ın propagandalarını yayımlayan televizyonların denetlenmesi yönündeki başvuruları değerlendiren kurul, başvuruları reddetti. Ancak iki üye, yazdıkları karşı oy yazılarında cumhurbaşkanlarının seçim dönemlerinde bir siyasi parti lehine propaganda yapabileceklerinin yasa koyucu tarafından öngörülmediği, bu nedenle de mevzuatta yasaklayıcı bir hükme yer verilmediğini belirtirken, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istisnasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti vardır. Hiçbir kimseye kurallara uymama konusunda ayrıcalık tanınmamıştır. Cumhurbaşkanı’nın açık ve kapalı yer toplantıları ile toplu açılış törenlerinde, mitinglerde milletvekili genel seçimine yönelik olarak bazı siyasi parti ve kişileri doğrudan hedef alan söylem ve eleştirilerde bulunduğu ve bu suretle seçim sonuçlarını etkileyecek mahiyette propaganda konuşmaları yaptığı görülmektedir” dedi.
Bugüne kadar bu yönde yapılan başvuruların tamamını geri çeviren YSK, 4 başvuruda da aynı tavrı sürdürdü. Cumhuriyet’ten Fırat Kozok’un haberine göre, bu kez bir sürpriz yaşandı ve 11 kişilik kurulun 2 üyesi “Kimsenin hukuka uymama konusunda ayrıcalığı yoktur” diyerek alınan kararlara itiraz etti. YSK üyeleri Ünal Demirci ve Ahmet Tuncay, Oğuz Oyan’ın reddedilen başvurusu karşısında kaleme aldıkları karşı oy yazısında çarpıcı görüşlere yer verdi. Anayasanın 101, 103 ve 104. maddelerinde Cumhurbaşkanının görevini tarafsızlıkla yerine getireceğinin belirtildiği, ancak “tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı’nın seçim döneminde herhangi bir siyasi parti lehine ya da aleyhine propaganda yapabileceği yasa koyucu tarafından öngörülmediği” belirtilen yazıda, bu nedenle Cumhurbaşkanının propaganda yapmasını yasaklayan bir hükme mevzuatta yer verilmediği kaydedildi. “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istinasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti vardır” denilen yazıda, Erdoğan’ın AKP propagandası şu ifadelerle eleştirildi:
“Cumhurbaşkanı’nın toplantıları ile toplu açılış törenlerinde, mitinglerde milletvekili genel seçimine yönelik olarak bazı siyasi parti ve kişileri doğrudan hedef alan söylem ve eleştirilerde bulunduğu ve bu suretle seçim sonuçlarını etkileyecek mahiyette propaganda konuşmaları yaptığı görülmektedir. Bu tespit ve hukuki açıklamalar karşısında, Cumhurbaşkanı tarafından yapılan bu propaganda konuşmalarının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 79, 6112 sayılı Kanun’un 8, 30, 45. maddeleri, 2954 Kanun’un 5. maddesi ve 298 sayılı Kanun’un 55/A ve 55/B maddeleri uyarınca radyo ve televizyon kanalları yayınlarında yer verilmemesi yönünde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu aracılığıyla konunun Kurul gündemine gelmesini sağlayacak nitelikte yeni bir karar alınması gerektiği kanaatiyle verilen karara katılmıyoruz.” l
YSK’nin seçim takvimini işletmeye başladığı tarihten itibaren Başbakan Ahmet Davutoğlu Türkiye genelinde bugüne kadar 34 miting düzenledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise “toplu açılış törenleri” adı altında 11 miting düzenleyerek “AKP iki koldan miting yaparak oy istiyor” yorumlarının yapılmasına neden oldu. Erdoğan, bugün Kırıkkale ve Erzincan’da, 16 Mayıs İstanbul’da, 17 Mayıs Kayseri’de, 18 Mayıs’ta ise Samsun’da AKP seçmenleri ile buluşacak. Davutoğlu ise 6 Haziran’a kadar 33 miting daha düzenleyecek.
YSK’ye daha önce CHP, MHP, HDP ve Vatan Partisi 1’er kez başvurmuştu. YSK’den Erdoğan’ın mitinglerdeki söylemlerine yaptırım uygulanması istenmişti. YSK başvuruyu, Cumhurbaşkanı’nı denetleme görevi olmadığı gerekçesiyle oybirliğiyle reddetmişti. Sonra HDP’nin 3 başvurusundan biri oybirliğiyle diğerileri oy çokluğuyla reddedilmişti. CHP ve HDP bu kez, Erdoğan’ın mitinglerinin yayın ilkeleri doğrultusunda televizyonlar açısından değerlendirilmesini istedi. YSK başvuruyu oyçokluğuyla reddederken, 2 üye karara itiraz etti.