'YSK'nın içtihadına göre başbakanlığı bırakmayan Erdoğan suç işliyor'

'YSK'nın içtihadına göre başbakanlığı bırakmayan Erdoğan suç işliyor'

Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın ‘başbakanlık ve parti başkanlığı’ yargıya taşındı. Yargıtay’a başvuran CHP, Anayasa’nın 101 ve 102. maddelerine göre Erdoğan’ın seçildiği anda diğer görevlerini bırakması gerektiğini belirtti. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ise Erdoğan’ın 28 Ağustos’a kadar görevde kalacağını söyledi.

Zaman'dan İzzettin Çiçek'in haberine göre AKP’liler, Erdoğan’ın devir-teslim töreninin yapılacağı 28 Ağustos’a kadar görevinin başında kalacağını söylerken CHP, Yargıtay’a başvurarak konunun incelenmesini ve bir karar verilmesini istedi. Konya Milletvekili Atilla Kart’ın yaptığı başvuruda Anayasa’nın 101 ve 102. maddeleri hatırlatılıp Erdoğan’ın birinci turda salt çoğunluğu sağladığı için başbakanlık ve parti genel başkanlığının sona erdiği hatırlatıldı. Anayasa’nın “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer.” hükmünü içeren 101. maddesine dikkat çekenler Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) bir kararına atıf yapıyor. YSK, genel seçimlerde seçilen ancak mazbatasını bile almadan vefat eden Mehmet Cihat Özönder’in milletvekili sıfatı kazandığına hükmetmişti. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) CHP milletvekili Mustafa Balbay hakkındaki kararı da bu doğrultuda değerlendiriliyor. AYM, Balbay’ın mazbatasını almadığı halde milletvekili olduğuna dikkat çekerek seçilme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmiş ve cezaevinden çıkmasını sağlamıştı. Araştırma şirketi KONDA’nın kurucusu Tarhan Erdem de “Erdoğan istifa etmediği sürece her hareketi suç sayılır.” diyor.

Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık görevinin bittiğine ilişkin tartışmalar sürüyor. Muhalefet ve hukukçuların Erdoğan’ın milletvekilliği, başbakanlığı ve parti genel başkanlığı sıfatlarının düştüğünü ileri sürmesine karşın AKP ‘yemin ve devir teslime kadar başbakanlığın süreceği’ görüşünde ısrar ediyor. Anayasa’nın “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” hükmünü içeren 101. maddesini ileri sürenler Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) geçmişte verdiği bir karara da atıf yapıyor. Söz konusu kararda YSK, genel seçimlerde seçilen ancak mazbatasını bile almadan vefat eden Mehmet Cihat Özönder’in milletvekili sıfatını kazandığına hükmetmişti.

Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder, 2007 genel seçimlerinde MHP listelerinden milletvekili seçildi. Ancak mazbatasını almaya giderken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Bunun üzerine Özönder’in altındaki ismin Meclis’e girme hakkı elde ettiği ileri sürüldü. Ancak YSK bu talebi kabul etmedi. Seçim sonuçlarının belli olmasıyla Özönder’in milletvekili sıfatını kazandığını 2007/716 sayılı kararıyla açıkladı. Bu içtihatla, “milletvekili sıfatının oy işleminin sona erdiği an kazanıldığı” hükme bağlandı. Anayasa’da belirlenen andı içmenin seçilmenin değil, göreve başlamanın koşulu olduğu ifade edildi. YSK, milletvekilliği sıfatının sandıklar kapandıktan sonra kazanıldığını vurgulayarak, Özönder’den sonraki adayın milletvekili olamayacağını da belirtmişti. Bu YSK kararını cumhurbaşkanlığı seçimine uyarlayan hukukçular, Erdoğan’ın da sonuçlar açıklandığı anda cumhurbaşkanı sıfatını kazandığı artık başbakanlık ve parti işleriyle ilgili tasarrufta bulunamayacağını belirtiyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM) ise CHP milletvekili Mustafa Balbay hakkındaki kararı da bu doğrultuda değerlendiriyor. AYM, Balbay’ın mazbatasını almadığı halde milletvekili olduklarına dikkat çekerek seçilme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmişti. Mahkemenin bu kararının ardından tahliye edilen Balbay, TBMM’de yemin ederek görevine başlamıştı. Cezaevinde olduğu dönem için özlük hakları da işletilmişti. Tutukluyken seçilen bir diğer isim olan HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel de mazbatasını almadan milletvekili seçildiği gerekçesiyle tahliye edilmişti.

 

CHP, Erdoğan’ı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet etti

 

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 12. cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra başbakanlığı ve AKP genel başkanlığının ne olacağı tartışmaları alevlendi. CHP, Yargıtay’a başvurarak konunun incelenmesini ve Anayasa’nın 101 ve 102. maddelerine göre değerlendirilip başbakanlığına ve AKP genel başkanlığına son verilmesini istedi. Konya Milletvekili Atilla Kart’ın yaptığı başvuruda, Anayasa ve yasalarda cumhurbaşkanlığı birinci tur seçim sonucunda geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilmiş olacağı, cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceği ve TBMM üyeliğinin sona ermesi gerektiği kaidesinin olduğunu belirtti. Kart, bu hükümden dolayı Erdoğan’ın YSK’nın geçici sonuçları açıkladığı 11 Ağustos tarihi ya da en geç kesin sonuçları açıklayacağı tarih olan 15 Ağustos itibarıyla, Erdoğan’ın Anayasa gereğince ve re’sen partisiyle ilişiğinin kesildiğini ve milletvekilliğinin sona erdiğini bildirdi. Bu konuda hiçbir başka hükmünün olmayacağının altını çizen Kart, Erdoğan’ın da cumhurbaşkanlığı yetkilerini ancak Abdullah Gül’ün görevinin sona erdiği 28 Ağustos’ta kullanmaya başlayabileceğini söyledi. Kart, Anayasa ve yasaların hükümlerinin açık olmasına rağmen önceki gün AKP MKYK’sının aldığı 27 Ağustos’taki olağanüstü kongre kararı ile Erdoğan’ın bu süreye kadar başbakanlık ve AKP genel başkanlığını devam ettirmek istediğini ortaya koyduğunu anlattı. Şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı konumunda olan birilerinin, bir siyasi partinin kongresinin öncesi ve yönetimine doğrudan müdahil olmasının; Anayasa’daki hukuk sistemimizle, parlamenter sistemle, kuvvetler ayrılığıyla ve sair hükümlerle bağdaşmadığı açıktır. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve AKP genel başkanlığı görevlerini hep birlikte sürdürmek isteyen; bu suretle müteaddit anayasal ve yasal ihlâlleri gerçekleştiren Erdoğan ile AKP tüzel kimliği hakkında yasal yaptırımların uygulanması, idari ve yasal önlemlerin alınması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na tarafımızdan başvuruda bulunulmuştur.”

 

AKP’li Emrullah İşler: Erdoğan, 28 Ağustos’a kadar başbakan

 

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Başbakan Erdoğan’ın 28 Ağustos tarihine kadar görevinin başında kalacağını söyledi. Bir televizyon kanalında konuşan İşler, cumhurbaşkanı seçim kanunundaki düzenlemeye dikkat çekti. İşler, “Kazanan aday adına mazbata hazırlanır ve Meclis Başkanı tarafından verilir. Aday yemin eder ve o gün cumhurbaşkanının görev süresinin dolacağı gündür. Devir teslimin yapılacağı gündür. Dolayısıyla bu da 28 Ağustos’u işaret ediyor.” dedi. İşler, Cumhurbaşkanı Gül’ün AK Parti’ye döneceğine ilişkin tartışmalara da değindi. Görev süresi sona erecek olan Gül’ün partiye dönmesi kadar doğal bir şey olamayacağını söyledi.