'Yüce Yaradan'ın devletimizi sonsuza kadar koruması dileğiyle'

'Yüce Yaradan'ın devletimizi sonsuza kadar koruması dileğiyle'

 

Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz, bugünkü köşesinin bir bölümünde kurucuları arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer gibi ağır toplarında bulunduğu Birlik Vakfı'nın hazırlayıp, TBMM'ye sunduğu yeni anayasa önerisini eleştirdi. 
Mehmet Yılmaz'ın yazısının o bölümü şöyle: 
 
 
Mehmet Y. Yılmaz  
(04 Mayıs 2012 / Hürriyet)
 

Referansı din olan bir anayasa mı?

 
“Bizler, adalet, hürriyet, hukukun üstünlüğü, eşitlik, insan hakları, demokrasi, manevi ve milli değerlere bağlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak Yüce Yaradan’ın devletimizi sonsuza kadar koruması dileğiyle bu anayasayı kabul ediyoruz”. Daha anayasasının girişinde cumhuriyeti kollamayı Allah’a havale eden bir cümle ve metnin bütününe hâkim olan “dinci” anlayışa elbette gayet de uygun.
“Laiklik” ilkesi değiştirilemez ilke olmaktan çıkmış, zaten metne hiç konmamış. “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ifadesi de metinde yer almıyor. Bayrak da aynı şekilde! Eğitim ve öğretimin dine uygun hale getirilmesi, velilerinin istemesi halinde eğitimin dini felsefeye uygun olarak yapılması gerektiği de ayrı bir hüküm. Milletvekillerinin dini kitaplar üzerine yemin etmeleri de öngörülüyor. Merak ettim, Birlik Vakfı, bu anayasa önerilerini hazırlarken, vakfın kurucularına da danıştı mı, onların görüşlerini de aldı mı? Vakfın Anayasa önerisi, bütün kurucu ve üyelerinin ortak temennisi mi yoksa vakıf yönetiminin kimseye sormadan hazırladığı bir metin mi? Bizim tanıdığımız “kurucular” acaba bu konuda ne düşünüyorlar? İktidar partisinin ağır toplarının kurucusu olduğu vakfın önerisi böyleyse, “ortak uzlaşmayla bir sivil anayasa” nasıl yapılacak, bunu da merak ettim.