Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "HDP, AKP ile seçim işbirliği yapıyor" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu isim vermeden eleştirerek “HDP’yi karşısına alan, bizi yıpratmaya çalışan herkes AKP’ye hizmet ediyor” dedi.
Yüksekdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini dile getirdiği konuşmasında, "Ana muhalefet partisi lideri olduğunu çok sık unutuyor, iktidara karşı mücadele edeceğine HDP'ye karşı saldırıya geçiyor. AKP bu kifayetsiz, basiretsiz muhalefetin eseri. Ana muhalefet ve diğer muhalefet partilerinin çok güçlü desteği olmuştur.HDP, şu anda AKP’nin karşısındaki en güçlü, tutarlı ve net ana muhalefet odağı olarak ortaya çıkmıştır" ifadelerine yer verdi.
Yüksekdağ’ın açıklamaları şöyle:
"Miting meydanlarında özgürlük, adalet, eşitlik talebini dile getiren kadınlar bütün Türkiye’nin aydınlık yüzü olmuştur. Kadınların mücadelesine inanç, Yeni Yaşam’a inançtır. Kadınların mücadelesi sadece kadın için değil, insanlık değerleri için bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Kadın özgürlük hareketi, sömürüyle kuşatılmış bütün bir toplumun özgürleştirilmesi için dayanacağımız bir mücadele dinamiği.İktidara sorarsanız mühim olan insanlık, kadın erkek fark etmez. Ama yaşananlara bakarsanız, kadınlar ezilen taraf. Başbakan ‘kadına kalkan elleri kıracağız’ dedi, ondan sonraki haftalarda 8 kadın katledildi. Böyle bir iktidar olduğu içindir ki bu ülkede erkekler ne kadar ceza alacaklarını ya da almayacaklarını hesaplayarak katlediyor. Cumhurbaşkanının kadınlara karşı kullandığı nefret ve ayrımcılık söylemi yüzünden kadınlar katledilmiştir. Bu gerçeği, unutturmayacağız. Cumhurbaşkanı’na sorarsanız, kadına dönük şiddetin önlenmesi için bütün yapılacakları kendisi takip edecek. Eyvaaah diyorum. Erkek kadının sahibi değildir. Cumhurbaşkanı da ne kadının sahibi ne de bu halkın sahibi değildir.
Hani Cumhurbaşkanı diyor ya “Kadınlar size emanettir”, bunu kendine dayanak alan erkek ne yapar, kendini kadının sahibi olarak görür. Bu sadece bir kadınlık mücadelesi değil, birilerinin çoktan unuttuğu insanlık mücadelesidir. Kadın okul okumuş, iş arıyor. Hükümetin bakanı diyor ki ‘Evdeki iş yetmedi mi? Sen ne iş istiyorsun benden?’ Kadınlar, tüm Türkiye zenginliğinde payımız var. Tüm hazinenin yarısı bizim. Bu yarının çeyreğinin çeyreğini verenlere inanmayın."
“İktidar kadının yerini görmemekte ısrar mı ediyor? Biz ona göstereceğiz. HDP, kadının kaçırılan bütün haklarını iade edecek. Halkların demokratik iktidarı kuruduğunda bu, kadınların da iktidarı olacak. HDP kadının hem siyasi ve demokratik düzlemde, hem de ekonomik düzlemde eşitlendiği bir anlayışa dayanır. Kobane’de, Şengal’de, dünya kadınlarının özgürlüğünü o faşist çetelere teslim etmemek için mücadele eden kadınlara selam olsun. 2015 Genel Seçimlerinde, siyasi alanın dışına itilmeye çalışılan bütün kadınları siyasetin tam da merkezine yerleştireceğiz.
“Gazi Katliamı’nın üzerinden 20 yıl geçti. Katiller, azmettirenler yargılanmadı, hak ettikleri biçimde cezalandırılmadı. Bir tuğla çekersek bütün duvar yıkılır” dediler, o duvarı halkın hakikat mücadelesinin karşısına çıkardılar. Siz o duvarla yüzleşmez, kaldırmazsanız, o duvar halkın hakikat ve adalet mücadelesiyle yıkılacak, paramparça olacak. Hasan Ocak davası zaman aşımıyla kapatılmak isteniyor. Katliam suçlarında zaman aşımı olmaz, bu zaman kavramınızı tanımıyoruz. Gazi’de gerçek bir hesaplaşmanın hayata geçirilebilmesi için hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması gerek."
“Bugün Suriye’ye söylediklerinizin hiçbir karşılığı yok. Esad bu noktaya geldiyse Qamişlo Katliamı’na verdiğiniz destekle geldi. Erdoğan ile Esad’ın kardeşliği Kürtlerin katledilmesine yol açıyordu. Esad Kürtleri katlettiği müddetçe bu kardeşlik bozulmadı. 12 Mart’ta Kamişlo’da Kürtlere yönelik bir katliam yapıldı. Erdoğan’la Esad’ın kardeşliği daha bozulmamıştı o günlerde. Kobani’ye IŞİD saldırıları başlamışken iktidar seyirci kaldı. Qamişlo Katliamı gibi IŞİD’in katliamları da sicilinize geçti. Sizin tek derdiniz türbe miydi? Türbeyi YPG-YPJ’nin verdiği destekle taşıdınız, sizin için dert dava bitti mi? Türkmenler katledildi, Hükümet’in sesi çıkmadı. Kürtler, Êzidîler, Süryaniler katledildi, AKP Hükümetinin kılı kıpırdamıyor"
“AKP bütün itirazlara rağmen “güvenlik” yasasını gündemde tutmakta ısrarlı. Biz de yasayı geçirmeme mücadelesinde kararlıyız. Pakete karşı tavrımızı yeniden ifade ediyorum: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam. Güvenlik” paketi derhal komisyona geri çekilmelidir. Bir demokrasi paketi çıkartılmalıdır. 11 Mart, Berkin kardeşimizin ölüm yıl dönümü. Acısı daha çok taze. Katillerin ortaya çıkartılması için tek bir adım atılmadı Berkin Elvan’ı, sizin bugün daha fazla yetkilendirmeye çalıştığınız polisler katletti.
“Çözüm için bir çerçeve çizip duvara astılar. Türkiye halklları bu boş çerçevenin içini daha ne kadar izleyecek? Mecliste Kürt sorunun demokratik çözümünü içeren demokrasi adımlarının konuşulması gerekiyor. Demokrasinin sağlanması için artık boş çerçeve siyaseti yapamazsınız. 10 demokrasi başlığının tartışılmasına başlanması gerek. Hareket hattı net bir biçimde önlerinde dururken, iktidar ve muhalefet partileri HDP’ye saldırarak prim yapma yolunu seçti. Cumhurbaşkanı Antep halklarını birbirine karşı kışkırtıyor, sonra da bunu teorize ederek “Antep modelidir” diyor. Cumhurbaşkanı 6-8 Ekim’i hatırlatarak, “Dua etsinler yine az yaptık” diyor. Böyle bir savaş diliyle konuşulabilir mi?"
“Ana muhalefet partisinin danışmanlarına bir çağrı yapmak istiyorum. Genel Başkanlarına görevini bir hatırlatsınlar. Ana muhalefet partisi lideri olduğunu çok sık unutuyor, iktidara karşı mücadele edeceğine HDPye karşı saldırıya geçiyor HDP gerek siyasi iktidar, gerekse de iktidar karşısında görevini yapamayan muhalefet karşısında yürüyüşünü sürdürecektir. AKP bu kifayetsiz, basiretsiz muhalefetin eseri. Ana muhalefet ve diğer muhalefet partilerinin çok güçlü desteği olmuştur. HDP, şu anda AKP’nin karşısındaki en güçlü, tutarlı ve net ana muhalefet odağı olarak ortaya çıkmıştır. HDP’yi karşısına alan, bizi yıpratmaya çalışan herkes AKP’ye hizmet ediyor demektir. İktidar iktidarını, ana muhalefet de pozisyonunu kaybetmekten korkuyor. Ana muhalefet, pozisyonunuzu kaybetmemek için HDP’yle mücadelenin ne anlamı var? İktidar için mücadele etmeniz gerekmiyor mu? Zamanı gelmiş bir fikrin önünde hiç kimse duramaz. Artık HDP’nin zamanı geldi, onların zamanı geçiyor. Telaşları da bundan.”