HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP ve DBP'li 28 belediyeyi işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ''Ya herro ya merro devletin gücünü anlamayanlara gerekli cevabı vereceğiz. Teröre destek veren belediyeler hakkında gereği yapılacak" şeklindeki sözlerini eleştirdi. Yüksekdağ ''Ya herro ya merro, ya çıkar, ya batar demek; Sayın Bakan ya batarsa? Bizi kayyımla silmeyi başaramazsınız. Yüz binlerce insanın seçtiği iradeye kayyım atayan kararları ve KHK’lerinizi tanımayacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs’ün evinden sabah saatlerinde gözaltına alınmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. HDP Meclis Grubu’nda yapılan açıklamada Yüksekdağ, 15 Temmuz’daki darbe girişimin ardından ilan edilen OHAL’le tüm muhalif kesimlere bir saldırı olduğunu belirterek, Alp’in gözaltına alınması hakkında şöyle konuştu:
“Bu vahşetin karşısında dimdik eğilmeden duran tek siyasi parti HDP’dir, siyasi iktidar ‘yola getiremedikleri’ni şiddet ve vahşetle teslim almaya çalışıyor. Bugün şiddet ve vahşet siyasetinde yeni bir perde açıyorlar. Bu perdeyi yeni açanlar bu saldırıları çok iyi bildiğimizi iyi bilsinler. Alp Altınörs ve bizim saflarımızda siyaset yapan sayısız insan bugün şiddet sahnesine çıkanları çok iyi tanır. Alp gibiler, bizler, o 90’lı yılların işkencelerinden çıkıp geldik. Oralardan çıkıp geldiğimiz için o yıllarda 90’lı yılların ekipleriyle siyaset yapanları yenip geçtiğimiz için dimdik durmayı başarıyoruz.
''O yıllardaki uygulamaları aşıp bugüne gelmeyi başardıysak buradan da hep birlikte çıkmayı başaracağız. Bizler tünelin ucundaki ışığı görüyoruz. Bizler bu ışığın hakkımız olduğunu biliyoruz. Başkanlık sistemini kuramayanlar tek adam tek parti suntasını işine geldiği gibi kuramayanlar o zaman korku imparatorluğu kırarız diyoruz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Halkımızın yaşam alanlarını kurdukları korku karakollarını hep birlikte yıkacağız.”
Yüksekdağ, “Kayyım Kaymakamlık tarafından atandı. Bu siyasi iktidarın trajedisidir. Bizlerin bir belediyesine kayyım atarak bizleri yıkmayı başaramazlar. Halkımız o belediyelerde seçilmiş iradeyi sonuna kadar desteklemeyi devam eder. Bizi birkaç yere kayyım atarak silmeyi başaramazsınız” diye konuştu.
''Türkiye’yi tam anlamıyla bir korku rejimi ve faşist anlayışın yönettiği'' görüşünü savunan Yüksekdağ, “Yüz binlerce insanın seçtiği belediye başkanını, Ankara’dan atanmış bir kaymakam görevden alıyor. Bu cümleden bile böyle bir saldırıya biat etmeyeceğimizi dahi çok iyi bilirsiniz. Yüz binlerce insanın seçtiği iradeye kayyım atayan kararları tanımayacağız” diye konuştu.
Yüksekdağ, “Seçilmiş halk temsilcilerine dönük işgal operasyonları düzenliyorlar ama kendi oturdukları saraylar da güvende değil. Demokratik mevzilerimize göz dikmişler ve el koymaya çalışmışlar. Direnmek böyle koşullarda haktır ve görevdir. Böyle bir şuursuzluk karşısında bu ülkede direnen insanlar olduğunu göstermek, bir insanlık görevidir” dedi.
Kanun hükmünde kararnameleri (KHK) de değerlendiren Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Ne o KHK’lerinizi ne de atadığınız kayyımları tanıyoruz. OHAL’le birlikte, Türkiye’de bir dikta rejimi olduğunu ilan ettiler. Bugün burada konuşuyorum, yarın olmayabilirim, olamayabiliriz, tutuklanabiliriz. Çünkü OHAL’le birlikte Türkiye bir dikta rejimine dönüştürüldü. Bize kanun diye dayattığı kağıt parçalarıyla bu ülkeyi yönetebileceğini düşünüyor. Bu kanunsuzluğun karşısında boyun eğmek zorunda değiliz.
''Bugün KHK’larla ve belediyelere kayyım atama kararlarıyla sadece içine düştükleri rezaleti derinleştirirler. Darbe çarkını yine kendi elleriyle hızlandırırlar. 15 Temmuz darbesini çağıran bu siyasi iktidardı. Bakın bu sefer engel olabiliriz, bir kere daha Türkiye’yi bir darbeye götürüyorlar. Bir darbe mekaniğini çalıştırdılar ve bunun karşısında Türkiye’nin daha fazla felakete sürüklenmesine izin vermemeliyiz.”
Yüksekdağ, “Bugün yenilen siyasi iktidardır. Susarsak yeniliriz, karşı çıkmazsak yeniliriz. Susmayan bir halk mutlaka kazanır. Belediyelere kayyım atadınız peki milyonlarca seçmeni ne yapacaksınız? 6 milyon HDP seçmenine kayyım mı atayacaksınız? Sizin kayyımlarınız yetmez. Hepimize bir kayyım atamanız lazım. Ama bu yolla milyonların iradesine asla boyun eğdirmeyi başaramazsınız” diye belirtti.
Yüksekdağ, şunları söyledi: “Bizler bu koşullar içerisinde bütün demokrasi güçlerinin, ihraç edilen akademisyenlerin, eğitimcilerin, geleceksiz bırakılan kamu çalışanlarının, darbeci ilan edilerek onuru saldırı altında olanların, kadınların, gençlerin ve emekçilerin bugün el ele vermesini bir demokratik barikat oluşturmasını çok önemli buluyoruz. Demokratik bir barikat oluşturmanın zamanıdır.”