YÜKSEKÖĞRETİMİN ZİRVESİNE TIRMANAN ODTÜ'LÜ REKTÖRLER  ANKARA (A.A)

-YÜKSEKÖĞRETİMİN ZİRVESİNE TIRMANAN ODTÜ'LÜ REKTÖRLER  ANKARA (A.A) - 13.02.2011 - ODTÜ'den 1970'li yıllarda mezun olan ve halen rektörlük görevini yürüten 12 rektör, mezun oldukları üniversitelerini ve o yılları ODTÜLÜ dergisinin Ocak sayısında yayımlanan yazıda anlattı.  Yazıda, Türkiye'deki 12 üniversite rektörünün ODTÜ'lü olduğu belirtilerek, bunlar arasındaki Bilkent, Koç ve Boğaziçi üniversitelerinin rektörlerini görüş ve düşüncelerine yer verildi.  Yazıda, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, Yeditepe Üniversitesi Rektörü Nurcan Baç, Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Demir, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran, Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Özgenoğlu, İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Sezgin, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Orhan Şahin'in ortak özelliğinden lisans eğitimlerini ODTÜ'de tamamladıkları ifade edildi.  Bilkent Üniversitesi Rektörü Abdullah Atalar, Bilkent Üniversitesi'nde çok sayıda ODTÜ mezunu olduğuna dikkati çekti.  Üniversitenin kuruluş yıllarında ABD'de doktora yapmış öğretim üyelerinden oluşan bir ekiple başladıklarını anlatan Atalar, üniversitelerinin elektrik elektronik mühendisliği bölümünün büyük çoğunluğunun da ODTÜ mezunu olduğunu belirtti.  Rektör Atalar, ODTÜ'ye ilişkin düşüncelerini, ''ODTÜ ruhu demek, cebinden çok milletini vatanını düşünen bir ruh demektir. En azından 68 kuşağının böyle düşündüğünü biliyorum'' sözleriyle değerlendirdi.  Üniversitenin kurulduğu yıllarda ODTÜ'nün öğretim üyelerine lojman imkanını bulunmadığını, ancak Bilkent Üniversitesi'nin yurt dışından gelecek genç beyinlere lojman ve iyi bir araştırma ortamı sunduğunun altını çizen Atalar, ''Bilkentin rakip bir üniversite olarak çıkıp gençlere lojman vermesi, ODTÜ yönetimini de harekete geçirdi. Sanıyorum, bu gün ODTÜ'de de başarılı genç öğretim üyelerine lojman veriliyor'' dedi. Atalar, üniversitenin kurucusu İhsan Doğramacı'nın Sabancı ve Koç üniversitelerine giderek onların da üniversite kurmaları yönünde ikna ettiğini de aktarıyor.  Atalar, Türkiye'ye dönüş gerekçelerini ise, şu sözlerle anlattı: ''O zamanki bakış açımız buydu. Cebini düşünme. Kendini düşünmeyip milletini vatanını düşün. ODTÜ gibi bir üniversitede bedava okuyorduk değil mi? Türk milletinin parası ile okuyor ve vatanıma borçlu olduğumu hissediyordum. Ben Türkiye'nin en iyi üniversitesinde, en iyi lisesinde okudum. Devlet, o zamanki şartlarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmıştı. 68 kuşağı, bu fedakarlığı fakir Türk halkının yaptığını biliyordu. Türkiye'ye dönüş sebeplerimden biri de budur.'' -STANFORD'DA EN ÇOK ŞAŞIRDIĞI OLAY... Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da 1972'de ODTÜ Elektrik Mühendisliği'nden lisans, 1973'de de lisansüstü derecelerini aldığını ifade etti.  İnan, üniversiteye ilişkin görüşlerini şu sözleriyle anlattı: ''ODTÜ, gerçekten şimdi olduğu gibi o zaman da çok nadide bir kurumdu. ABD'de aldığımız derslerle karşılaştırınca anladım ki, Stanford Üniversitesi'nde doktora seviyesinde olan dersler almışım,  ODTÜ'de yüksek lisans yaparken. Genç öğretim üyelerimizin hepsi yurt dışında doktora yapmıştı. Henüz dönmüş, genç öğretim üyelerimizin hepsi doktora yapmıştı. Öğretim üyelerimizin kurguladığı ve sunduğu müfredat, gerçekten benim için çok büyük bir şanstı diye düşünüyorum. Stanford'a geldiğim zaman beni şaşırtan şeylerden bir tanesi ODTÜ'deki IBM 360 bilgisayarını kullanıyor olmaları idi. ODTÜ demek ki o zamanlar bize Amerika'daki en iyi üniversitelerden birinde var olan bilgisayar hizmetini sunuyordu. Bence bu bizim için büyük bir şanstı. Sonra baktım derslerin hem seviyesi, hem içeriği doktora derslerine eşdeğerdi.'' -''50 KÜSUR YAŞLARINDA AĞABEYLERİ OLARAK TAVSİYEM''- Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran da 1979'da ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği'nden mezun oldu. Özçaldıran, 1987 yılında Boğaziçi Üniversitesi'ne öğretim üyesi olarak gelmesinin ardından bir daha bu üniversiteden hiç ayrılmadığını anlattı.  ''ODTÜ hakikaten çok iyi bir üniversiteydi'' sözleriyle öğrencilik yıllarını değerlendiren Özçaldıran, ancak kuşak olarak ODTÜ'de geri dönmek isteyecek kadar zevk aldıkları şeyler yaşamadıklarını aktardı.  Genç öğrencilere tavsiyelerinin sorulması üzerine rektör Özçaldıran, ''Biz herşeye rağmen çok daha stabil çok daha yavaş bir dünyada yetiştik. Ne kadar hızlı yaşarsak yaşayalım yine de algıladığımız dünya daha yavaş bir dünyaydı. Ama şu anda dünya pek çok daha hızlı, hem sert hem daha acımasız. Dolayısıyla benim deneyimlerimin çocuklara çok faydası olacağına inanmıyorum. Ancak bizden farklı olarak kendilerini her gün yenileyebilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla 50 küsur yaşlarında bir ağabeyleri veya hocaları olarak buna hazırlıklı olmaları gerektiğini vurgulamak isterim'' dedi.