Anayasa Komisyonu’nun AKP ile HDP’li milletvekillerinin yumruk yumruğa kavgaları nedeniyle ertelenen dokunulmazlık toplantısında gözler yarın saat 15.00’e çevrildi. Toplantı öncesinde Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, dört siyasi partinin grup başkanvekilleriyle bir araya gelerek ‘gerilimsiz’ toplantıyı konuşacak. HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, AKP’nin mağduru oynadığını söyledi ve “Fiziki şiddetle sindirmeye kalkarlarsa buna izin vermeyiz” dedi. AKP’nin geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da AKP’nin 100 milletvekili ile 5 HDP’linin üzerine yürüdüğünü ve bunun linç girişimi olduğunu vurgulayan Paylan, “Biz, eşit düzeyde olan milletvekiliyiz. Onlar bunu görmek istemiyor” dedi.
Yumruklaşmaların olduğu son toplantının tutanakları da yayımlandı. 17.02’de açılan komisyonda kısa süre sonra AKP ile HDP milletvekilleri karşılıklı laf atıyor. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, bir önceki günkü Genel Kurul’a dikkat çekiyor ve “150 kişi 1 adamın üstüne saldırmışsınız. Ne nezaketi ya? Ayıp ya! İnsan utanır biraz “nezaket” derken tartışmaya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katılıyor. Baluken’le bir süre karşılıklı konuşan Bozdağ, “Sabahtan beri burada bağırıyorsunuz, engelliyorsunuz” dedi. Tartışmaya AKP ve HDP’li vekiller de katılınca kavgaya girişiyor. Tutanaklar da AKP’li İsmail Aydın’ın masanın üstünden atlayarak kavgaya karışması, yumruklarla yere düşen milletvekillerinin hali ve hakaretler, kadın milletvekillerinin bağırışları gibi ayrıntılar yer almadı.
Anayasa Komisyonu’nun tekmeli yumruklu biten son toplantısında HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, AKP’nin teklifinin Anayasa’ya aykırılığına dikkat çekti. “Anayasa’nın belli hükümlerini geçici bir maddeyle askıya alma. Bunun adı darbedir. Darbe, daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, illa silahlı kuvvetlerin yönetime zorla el koyması şeklinde gerçekleşmez. O bile, yani o tarz gerçekleşen darbe bile ilk önce Anayasa’yı askıya alır” açıklamasını yapmıştı.
Sancar’ın tutanaklara yansıyan komisyon konuşması şöyle:
“Askıya alma, Anayasa’nın bir kalıcı maddesini geçici bir maddeyle askıya alma yöntemi, hangi durumlarda, ne zaman karşımıza çıkmıştır, buna bir bakın, böyle bir uygulama ilk defa gerçekleşiyor. Bu teklif, sadece Anayasa’nın bir maddesini askıya almakla kalmıyor, aynı zamanda İç Tüzük’ü de askıya alıyor, İç Tüzük’ün de belli hükümlerini askıya alıyor. Anayasa’nın hangi hükmünü askıya alıyor? Öncelikle 83’üncü maddeyi. 83’üncü madde -demin arkadaşlarımız defalarca okudukları için tekrar etmeyeceğim- yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığını düzenlemektedir.
“Bize aslında dokunulmazlıkların muhalefet milletvekillerini koruduğunu, koruması gerektiğini gösteriyor ve en çok da muhalefet milletvekilleri aleyhine kaldırıldığını ortaya koyuyor. Dokunulmazlıkla ilgili istatistiklere bakarsanız, cumhuriyet tarihi boyunca dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin 25’inin muhalefete,6’sının iktidara mensup milletvekilleri olduğunu görürsünüz. 18 muhalefet, 1 iktidar, yani 19 milletvekili siyasi suçlamalarla açılan soruşturmalar nedeniyle Dokunulmazlıkların kaldırılması uygulamasına muhatap olmuşlardır. 18 muhalefet milletvekilinin siyasi saiklerle, siyasi sebeplerle, siyasi gerekçelerle açılan soruşturmalar sonunda gelen fezlekeler üzerine dokunulmazlıkları kaldırılmış, yargıya sevk edilmiştir. Bu konuda 1 tane iktidar partisi mensubu örnek vardır .dokunulmazlığın kaldırılması tehdidi altında olan milletvekilleri ve kaldırılan milletvekilleri büyük çoğunlukla muhalefete mensup milletvekilleri oluyorlar. İktidara mensup milletvekillerinin dokunulmazlığının neden kaldırılmadığını sorabilirsiniz.
“Bazıları diyebilir ki ‘Demek ki iktidar milletvekilleri çok erdemlidir, hiç suç işlemiyorlar, tertemiz insanlardır.’ Sadece 17-25 Aralık değil, ona ayrıca değineceğim. Cumhuriyet tarihi boyunca yolsuzluk iddiaları, ağır iddialar ve ithamlar olarak ciddi delillerle iktidar milletvekili mensupları için gelmiştir. Muhalefette bulunan milletvekilleriyle ilgili gelmiş dosyalara şimdi de bakın, açın, dikkatle inceleyin; belki bu 600 dosyada 3 -5 taneyi geçmez adi suç iddiası, diğerleri siyasi suç ithamıdır, en fazlası Cumhurbaşkanına hakaret soruşturmalarıdır. Bizimle ilgili, her sözümüzün terör propagandası sayılmasına ilişkin, o gerekçeyle açılmış soruşturmalardır. Bir tane HDP milletvekiliyle ilgili adi suç iddiasıyla gelmiş tek bir dosya ve fezleke yoktur."