Yumurtaya iade-i itibar

Yumurtaya iade-i itibar
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ''Türkiye'de kişi başına yılda 9 kilo yumurta tüketildiğini, bunun gelişmiş ülkelerde 12 kilo olduğunu belirtirken  Prof. Dr. Bingür Sönmez , yumurta  konusunda doktorların insanları takıntılı hale getirdiğini ifade ederek ''Ben bu konuda özür diliyorum" dedi.Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Sönmez, Bilimsel Tavukçuluk Derneği Türkiye Şubesi'nin düzenlediği "Bilinen yumurtanın bilinmeyen yönleri" konulu sempozyumda  "Yıllarca hastalara 'pastanın üzerine sürülen yumurta bile zararlı sakın yemeyin' dedik. İnsanlara 'yumurta yemeyin' derken nelerden mahrum ettiğimizi düşünürsek bu özür çok önemli'' diye konuştu.Tıbbın pozitif bir bilim olmadığını, doğru bilinenlerin yıllar sonra yanlış çıkabildiğini anlatan  Sönmez, şu görüşleri dile getirdi:''Yıllarca verdiğimiz doza çok fazla çok eksik diyebiliyoruz. İnsanlar bizi bağışlamak zorunda. Yıllarca yaptığım bir ameliyatı bir başkası çıkıyor 'sonuçları fiyasko' diyebiliyor. Kolesterol yapı taşı. Çocuklukta büyümek, yaşlılıkta da nörolojik sistemin korunması için gerekli.  Bir besini yasak etmeden önce yarar-zarar hesabının iyi yapılması gerekir. Yumurtayla ilgili yapılan çalışmaların sonucunda yumurta yemenin insanlarda kan kolesterol seviyesinde önemli bir artış meydana getirmediği gibi, iyi huylu kolesterolde düşmeye neden olduğunun anlaşıldı. Gebeler ve çocuklar  günde bir yumurta tüketmeli.  'Bilim insanlarından beklediğimiz çok önemli bir çalışma var. Bu da omega 3 oranı yüksek yumurta üretilmesidir.''Yetişkinlere haftada 4 yumurta40 yaşından sonra herkesin günde bir miligram balık yağı olan omega 3'ü alması gerektiğini kaydeden Sönmez  ''Lütfen erişkinler haftada 3-4 yumurta yesinler. Anneler de çocuklarına fast food yerine günde bir yumurta yedirsinler '' diye konuştu. Sönmez,  Dernek Başkanı Rüveyda Akbay'a biri yumurta yiyen, diğer hiç yemeyen 2 köy saptayarak bir tarama çalışması yapılması konusunda ortak çalışma önerdi. Bu köylerde yaşayanların bir yıl kan yağlarının kontrol edilerek gerçekleştirilecek çalışmanın masraflarını Memorial Hastanesi'nin üstlenebileceğini belirten  Sönmez'in teklifini Akbay,  olumlu bularak kabul etti.Yumurta, kadınlarda diyabeti tetikliyorMutluluk veren besinlerSempozyumun açılış konuşmasını yapan bakan Eker de bu toplantının yumurtayla  ilgili meşhur yanlışları düzeltmede etkili olması dileğinde bulundu. Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Albert Camus'un bir kitabında 20. yüzyılın ikinci yarısında insanların ''Nasıl kilo verebilirim?'', ''Arabamı nereye park edebilirim?'' ve ''Tatilimi nerede geçirebilirim?'' şeklindeki 3 sorunun cevabını arayacaklarını anlattığını dile getiren Eker, ''Camus şimdi yaşıyor olsaydı bunlara 'Kolesterolümü nasıl düşürebilirim?', 'Nerede bir antioksidan bulurum?' sorularını eklerdi'' şeklinde konuştu.'Başka besinlerden de özür dilensin'Eker, bugüne kadar yapılan haksızlıklardan dolayı yumurtadan özür dilenmesinin güzel bir şey olduğunu ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:''Özür dilememiz gereken birçok gıda maddesi daha var. Mesela ben tereyağından da kırmızı etten de özür dilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece yumurtadan değil. Konumuz bugün yumurta ve yumurtanın itibarının iade edilmiş olmasını da saygıyla karşılıyorum.. Bir gıda maddesinin tek başına değerlendirip yargılamak haksızlık.  Yumurtaya, tereyağına ve kırmızı ete böyle yapıldı.  Kolesterolü yükselten tek etken yumurta  değil. Sosyal faktörler, rekabet duygusu, şehir yaşantısı, trafik ve diğer faktörler ile bunların yarattığı stresin hormonal mekanizma üzerindeki etkileri de bu bağlamda değerlendirilmeli. ''Bunların suçu yok mu? Bunlar suçsuz mu? Bu soruların cevabını vermemiz lazım. Bir şeyi ortaya çıkarıp 'kırmızı et yemeyin kolesterol artar, yumurta yemeyin kolesterol artar' demeye ben en başından beri karşıyım'' diye konuştu. Türkiye kolesterol haritası Türkiye'de kolesterol haritasını çıkarıldığını ancak henüz yayımlanmadığını dile getiren Eker, kolesterolün veya buna benzer sağlıkla ilgili parametrelerin coğrafya ve hayat tarzı, meslek, diğer gıda ve içeceklerle ilişkisi ortaya konulduktan sonra bazı şeylerin anlamlandırılması gerektiğine işaret etti. Eker, Türkiye'nin kırmızı et, tereyağı ve yumurta tüketimi ile diğer ülkelerin tüketiminin karşılaştırılması ve popülasyonlar arasında mukayese edilmesi gerektiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de tereyağı tüketimi kişi başına yılda 1,5 kilo civarında. Avrupa Birliği'nin 25 ülkesinin ortalaması 4 kilo. Yeni Zelanda'da 7,6, Avustralya'da 3,3, Rusya Federasyonu'nda 3 kilo. İsviçre'de 5,9 kilo. Kırmızı ette sadece büyükbaş küçükbaş hayvan eti tüketen Türkiye'de yıllık kişi başı tüketim 15 kilo civarında. Gelişmiş ülkelerde bu rakam 54 kilo. Üstelik bunun yaklaşık 30 kilo domuz. Bana söyler misiniz domuz eti yağ açısından, kolesterol açısından hangi kategoriye girer? Önemli miktarda yağ ihtiva eden peynirde Türkiye yılda 7 kilo  fert başına peynir tüketiyor. AB üyesi 25 ülkenin ortalaması 25-30 kilo, ABD'de de 20-22 kilo.'' Türkiye veya gelişmekte olan diğer ülkeler ve daha fakir ülkelerde kırmızı et, tereyağı, yumurta ve peynir tüketiminin gelişmiş ülkelere göre daha az olmasına rağmen, ortalama insan ömrünün çok daha kısa olduğuna dikkati çeken Eker, bir besinin yenmesinin risk olarak açıklanmasının büyük yanlış olduğunu kaydetti. '40 yıllık haksızlık'Bakan, bir besinin gereğinden fazla alınması halinde insan organizmasında birtakım sorunların yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu, hareketsiz yaşam tarzı ve işini kaybetme korkusu, rekabet gibi psikososyal faktörlerin ve stresin devreye girmesiyle vücudun ürettiği kolesterol ve etkilerinin de arttığını belirtti. Bugüne kadar medya aracılığıyla hep yumurtanın zararlı ve kolesterol yaptığı şeklinde açıklamalarla yumurtaya büyük haksızlık yapıldığını anlatan Eker, toplumdaki bu yaygın kanıyı düzeltmenin zor olduğunu söyledi. Eker, yumurta konusunda bilimsel olarak ispatlanmamış, kanıtlanmamış verilerle insanların yanıltıldığına dikkat çekerek, ''Yumurtaya yapılan haksızlık 30-40 yıl önce başladı'' dedi. 'Tek risk yumurta yenmemesindeki risktir' Özellikle yumurta ile alınan kolesterolün kan kolesterol düzeyini yükselterek kalp hastalıkları riskini artırdığına dair hipotezinin geçersizliğinin 40 yıl sonra kanıtlandığını vurgulayan  ABD Yumurta Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Donald J. McNamara ise şu görüşleri dile getirdi:"Kardiyovasküler hastalıkların sembolü 'Epidemiyolojik' incelemeler ve klinik denemelerden elde edilen kanıtlar, yumurta ve besin maddeleri ile alınan kolesterolün kan kolesterolü ve kalp hastalıkları ile ilişkinin olmadığını göstermiştir. Ayrıca yapılan çalışmalar, koroner kalp hastalığı riskinin haftada bir gün yumurta tüketen insanlarla her gün tüketen insanlar için aynı olduğunu ortaya koymuştur.'' Yumurtada B12, B6, A ve E vitaminleri, fosfor, selenyum, demir ve çinko bulunuyor.  Hamile kadınlar yumurta yiyerek düşük kilolu bebek dünyaya getirme riskini azaltabilir. Yumurta ile kilo kontrolü daha kolay sağlanabilir. ergenlik dönemindeki genç kızlar yumurta yiyerek ileride meme kanserine yakalanma riskini yarıya indirebilir. Yumurtanın göz ve kalp sağlığı açısından da birçok yararı var. 'Bence yumurtayla ilgili tek sağlık riski yumurtanın yenmemesinden kaynaklanan sağlık riskidir. Beslenmenizden yumurtayı çıkarırsanız çeşitli sorunlardaki riski artırırsınız. Tercihen günde bir tane yumurta. Bilim de bunu söylüyor, araştırmalar da bunu söylüyor. Bence uzun vadeli sağlığımıza bakınca bizim de söylememiz gereken budur.''