-YUNANİSTAN: TÜRKİYE'YE NET BİR MESAJ VERİLMELİDİR ATİNA (A.A) - 11.11.2010 - Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Grigoris, AB'nin, Türkiye'ye, tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde tam üyeliğinin desteklendiği konusunda net bir mesaj vermesi gerektiğini söyledi. Delavekuras, düzenlediği basın toplantısında, AB'nin Türkiye İlerleme Raporu, Kıbrıs'taki gelişmeler ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas'la yapması beklenen görüşmesi hakkında değerlendirmelerde bulundu. AB'nin Türkiye İlerleme Raporunun, aralık ayında yapılacak AB zirvesi için tarafsız zemin teşkil ettiğini belirten sözcü, AB'nin Türkiye ile ilgili raporunda, referandum gibi önemli gelişmelerin yanı sıra, Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkilerindeki yükümlülükleri ile Ankara Protokolü'nün uygulanması konularındaki gecikmeye de yer verildiğini ifade etti. ''AB'nin, Türkiye'ye, tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde tam üyeliğinin desteklendiği konusunda net bir mesaj vermesi gerektiğini'' vurgulayan sözcü, Türkiye'nin de AB üyeliğinde ilerleme kaydedilmesi için gerekli reformları yapmasının önemine işaret etti. Sözcü, ''Türkiye'nin AB sürecinin ilerlemesindeki zorlukların, reformlarda hızlı olunmamasından kaynaklandığı'' yorumunu yaptı. BM Genel Sekreteri Ban'ın, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Hristofyas ile New York'da yapması beklenen görüşmeye de değinen sözcü, ''İlerleme kaydedilmesini umut ediyoruz ancak Eroğlu'nun tezleri nedeniyle temkinliyiz'' şeklinde konuştu. Delavekuras, söz konusu görüşmede, mülkiyet konusuna odaklanılacağını belirterek, Hristofyas'ın bu konudaki tekliflerinin ''gerçekçi olduğunu'' ileri sürdü. ''Türkiye'nin de bu konuda önemli rol oynayabileceğini'' söyleyen sözcü,ilerleme kaydedilmesi için Eroğlu'nun da tezlerini değiştirmesi gerektiğini iddia etti. İngiliz basınında yer alan, ''Yıl sonunu kadar Kıbrıs meselesinin çözümlenmemesi halinde bölünmeye gidilebileceği'' yönündeki iddialara değinen Delavekuras, ''Bu tür görüşlerin tamamen kabul edilmez olduğu gibi, BM kararlarına da aykırı olduğunu ve hiçkimse tarafından benimsenemeyeceğini'' söyledi.