Yunanistan’da genel seçimleri LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) haklarına destek veren radikal sol parti Syriza kazandı. Yunanistan’dan LGBT aktivisti Apostolis Karabairis, Syriza’nın LGBT duruşuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Karabairis, Syriza'nın Bağımsız Yunanlar Partisi (ANEL) ile olan koalisyonun "Syriza’ya insan hakları ajandasını yerine getirmemesi açısından mükemmel bir bahane sunacağını" savundu.
Yüzde 3-4 oy alan marjinal bir partiden hükümete oynayan ciddi ve en sonunda başarılı bir parti olmasına giden yolda Syriza, oyların çoğunluğunu almak için ortalama seçmene daha fazla hitap etmek zorundaydı. Haliyle bir zamanlar insan haklarını açıkça savunan parti, meseleyi gündeminin daha alt sıralarına aldı.
Ömer Akpınar’ın kaosgl.org’da yer alan haberine göre, bunun yerini ise kemer sıkma politikalarından muzdarip halka devlet yardımı gibi uzun bir “dilek listesi” doldurdu. Özellikle mevcut koşullar altında, Syriza’nın vaatlerini gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı büyük ölçüde kabul görmüş durumda. Bunun nasıl şekilleneceğini önümüzdeki aylarda göreceğiz ama ben Çipras’ın son iki halefinin çizgisini takip ettiğine inanıyorum. İktidara gelene kadar popülizme başvurmak, sonrasında ise yavaş yavaş gerçekliğe uyum sağlamaktan bahsediyorum. 2009 ve 2012’deki iktidar değişikliklerinde yaşanan durum buydu.
Durum ne olursa olsun, Yunan siyasî kültürünün bir bölümünün göç, LGBT, din ve benzer konularda fazla özgürlükçü olmasının ölümcül olabilecek siyasî bir bedeli var. Bu yüzden, anaakım ve muhafazakâr oyları çekmek için Çipras son zamanlarda kilise, manastır ve dinî liderleri sıkça ziyaret etti. Komşularla daha katı ilişkileri destekleyen uzmanlar tuttu. Eşcinsel evlilik meselesinin toplumsal barış ve istikrar sağlanana kadar ertelenebileceğine söyledi. Eşcinsel çiftlerin evlat edinmesi ise vaatleri arasında yer almadı bile, zira bilim insanları arasında ihtilaflı görüşler vardı(!) Yine de de Syriza içinde bulunduğu gelenekten ötürü en LGBT-dostu Yunan partilerinden biri olma özelliğini koruyor. Ancak eşcinsel çiftler için medenî birliktelik ve evlilik yasasını kabul edip etmeyeceklerini göreceğiz.
Ayrıca, Yunanistan’da insan haklarının gelişme ihtimali, seçim sonuçlarının açıklanmasından birkaç saat sonra daha umutsuz görünmeye başladı. Zira Syriza parlamentoda mutlak çoğunluğu 2 sandalye ile kaçırdı. Koalisyon ortağı olarak Avrupa yanlısı bir duruşu olan ve LGBT meselelerine sıcak bakan merkez-sol To Potami’yi (Nehir) seçeceklerini umuyorduk. Bunun yerine aşırı sağcı, göçmen düşmanı, homofobik ve transfobik, milliyetçi ve komplo teorilerine kaymaya meyilli Bağımsız Yunanlar’ı (ANEL) tercih ettiler. Bu ortaklık, her iki partinin de katı kemer sıkma politikalarından ötürü suçladıkları AB’nin destek paketine karşı olmasından ötürü gerçekleşti.
Bana kalırsa, ANEL’le kurulan koalisyon, Syriza’ya insan hakları ajandasını yerine getirmemesi açısından mükemmel bir bahane sunacak. “ANEL’den ayrılırsak hükümet dağılır” gibi... Syriza için ilerici, özgürlükçü sol politikalardan (savunma harcamalarını kısmak, LGBT haklarını tanımak, ikinci kuşak göçmenlere resmiyet kazandırmak) feragat etmek, borç müzakerelerinde birleşik “ulusal” bir cepheyi elinde tutmak için açıkça daha tercih edilir olacaktır.