Sınırı geçerek Türkiye'ye giren iki Yunan askeri 1 Mart'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. Askerler "yasak askeri bölgeye girmekle" suçlanıyor. Yunanistan'da ise bu olayla ilgili çeşitli senaryolar konuşuluyor.
Yunanistan'ın eski Genelkurmay Başkanı Manusos Paragiudakis bir televizyon mülakatında askerlerin tuzağa düşürülüp Türk özel komandolarınca kaçırılmış olabileceğini söyledi. Hatta tutuklamanın Türk topraklarında gerçekleştiğinden şüphe edenler de var.
Nükseden gerginlik
Yunanlar, kötü hava şartları yüzünden yanlışlıkla sınırın karşı yakasına geçildiğine sıkça tanık olunduğunu belirtiyorlar. Sınırda dokuz ay görev yapan bir Yunan askeri Kathimerini gazetesine yaptığı açıklamada görevi süresince Yunan devriyesinin üç, Türklerin ise iki kez yanlışlıkla sınırı geçtiklerine tanık olduğunu söyledi. Eski Genelkurmay Başkanı Paragiudakis de bu tür ihlal vakalarının ender olmadığını ve genellikle yerel makamlar arasında çözüme kavuşturulduğunu belirtti. Bu tür durumlarda bölgedeki sorumlu subayın karşı taraftaki mevkidaşını telefonla aradığı ve olay mahkemeye kadar taşınmadan kestirme yollardan halledildiği kaydediliyor.
Peki bu kez niye öyle olmadı? Atina merkezli Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Araştırma Direktörü Konstantinos Filis Deutsche Welle'ye verdiği demeçte Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde yaşanan mevcut gerilime dikkat çekerek Türkiye'nin "Kürt aktivistlerin iadesi talebi ya da Yunanistan'ın yasadışı yollardan Türkiye'ye mülteci gönderdiği suçlaması gibi çeşitli anlaşmazlıklarda 'paylayıcı, cezalandırıcı' bir tutum içinde olduğunu" belirtti.
Askerler rehin mi tutuluyor?
15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişiminden sonra ikili ilişkilerde gerginlik baş gösterdi. Helikopterle Yunanistan'a kaçarak iltica başvurusunda bulunan 8 subayın Türkiye'ye iadesine Yunan yargısı tarafından izin verilmemişti. Yunan yüksek idari mahkemesinin nihai kararının yakında açıklanması bekleniyor. Türkiye'de tutuklanan Yunan askerlerinin bu nedenle rehin alınmış olabilecekleri şüphesi mevcut. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yorgo Katrugalos "Türkiye ile savaşta değiliz ki, esir takası yapalım” dedi. Türkiye de takas iddialarının asılsız olduğunu duyurdu.
Konstantinos Filis "Başbakan Tsipras Yunan askerlerinin salıverilmesi için Türkiye Başbakanını ararsa, Yunanistan'a kaçan subayların durumunun da gündeme getirilmesi beklenebilir. Tıpkı Yunanistan gibi şimdi de Türkiye yargının bağımsızlığını öne sürüyor” dedi.
Radikallerden gelen tehlike
Kathimerini gazetesi yazı işleri müdürü Aleksis Papachelas "Tsipras'ın şimdiye kadar ahizeye sarılmamasının iyi olduğunu" belirterek, "Erdoğan gibi biriyle çok sık temasta bulunmanın hayırlı olmayacağını" söyledi. Başbakan Tsipras parlamentoda yaptığı açıklamada "diyaloğun sonuç vereceğinden emin olduğu zaman telefon açacağını" kaydetmişti. Muhalefet başbakanı pasif davranmakla suçluyor. Koalisyon ortağı ANEL partisinden Dimitris Kamenos da "Tsipras'ın hemen başında Ankara'yı araması gerekirdi” eleştirisinde bulundu.
Başbakan Tsipras parlamentoda muhalefetin sorularını yanıtlarken kendisi Romanya ziyaretinde bulunan ANEL lideri ve Savunma Bakanı Panes Kamenos'un şimdiye kadar sessiz kalması ise şaşırtıcı bulunuyor. Siyaset bilimci Filis ise "Kamenos'un Türk mevkidaşıyla ya da başka yetkililerle neredeyse hiçbir ilişkisi yok. Bu bakımdan susmayı tercih etmesi bence mantıklı. Zira biz yeni sorunlar çıkarmak yerine mevcut sorunları çözmeye çalışıyoruz”, dedi.
Radikal çevreler ise sessiz kalmadı ve Altın Şafak adlı Neonazi partisinin taraftarları hafta başında Türkiye Büyükelçiliği önünde Türk bayrağını yaktı. Ardından milliyetçi Türkler Yunanistan'ın Ankara Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi yaptı. Siyaset bilimci Filis, "Her iki taraftaki radikal unsurlar birbirlerinin ekmeğine yağ sürüyor. Gündemi onların belirlemesine imkân tanıdığımız takdirde amaçlarına ulaşmış olurlar” uyarısında bulunuyor.
Jannis Papadimitriou
© Deutsche Welle Türkçe