T24 - Culia Aleksandratu adlı manken-şarkıcının eski sevgilisiyle bir otel odasında bilgisi dahilinde kaydedilen ancak piyasaya sürüleceğinden habersiz olduğunu söylediği porno CD, 20 avrodan gazete bayilerinde satışa çıktı. CD bir haftada tam 200 bin adet sattı. Yorgo Kırbaki/Radikal
Papandreu hükümetinin 4.8 milyar avroluk ek kemer sıkma tedbirleri yüzünden ciddi geçim sıkıntısına düşüp sokaklara dökülen ve ülkede sosyal patlamanın kaçınılmaz olduğuna inanan Yunanlılar, bir manken-şarkıcının porno CD’sini almak için dört günde 4 milyon avro harcadı. Culia Aleksandratu adlı manken-şarkıcının eski sevgilisiyle bir otel odasında bilgisi dahilinde kaydedilen ancak piyasaya sürüleceğinden habersiz olduğunu söylediği porno CD, 20 avrodan gazete bayilerinde satışa çıkarıldı. CD bir haftada tam 200 bin adet sattı.
50 dakikalık otel macerası 50 dakikalık CD’de Aleksandratu önce tek başına bir şampanya şişesiyle oyunlar oynuyor sonra da odaya giren ancak yüzü görülmeyen bir erkekle çeşitli pozisyonlarda cinsel ilişkiye giriyor. Ekonomi uzmanları, gelirlerinin kısıtlandığı, herşeyi pahalılaştığı, ülkenin AB ortalamasının iki katı faizle borçlandığı ve dünya medyasında alay konusu olduğu bir sırada, Aleksandratu’nun top porno cd’sinin kapışılmasına şaşırdı.
Yorgo’ya güven var, AB’ye yok Kapa Research kamuoyu araştırmalar şirketinin anketine göre, her beş Yunanlıdan dördü (yüzde 87) ülkeyi daha günlerin beklediğine ve kemer sıkma tedbirlerinin sosyal patlamaya yolaçacağına inanıyor. Yunanlıların yüzde 95’i Papandreu hükümetinin kalkınmaya yönelik hiçbir tedbir almadığından, kemer sıkma tedbirlerinin sonuç vermeyeceği görüşünde. AB’nin verdiği desteği yeterli bulanlar sadece yüzde 11. Yunanlılar için bu dönem en antipatik siyasetçiler Almanya başbakanı Angela Merkel (yüzde 85) ile AB Komisyonu’nun finans ve parasal işler sorumlusu Olli Rehn (yüzde 71). Buna karşı Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkzoy (yüzde 58.9) ve ABD başkanı Barack Obama’ya sempati var.
Kriz en az üç yıl sürecek Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkabilmesi için en iyimser tahminler üç yıl geçeceğinde birleşiyor. Ülkede işssizlik patmalası yaşanması ve yılsonuna kadar en az 100 bin kişinin işsiz kalması, binlerce işyerinin kapanması ve Yunanlılanın satın alım gücünün bir anda tepetakla düşeceği tahmin ediliyor. Şubat ayındaki tenzilat döneminde, cironun geçen yıla kıyasla yüzde 20 düşük olduğu açıklandı. 2009 yılında yüzde 8 oranında düşen turizm geliri için (ocak-ekim döneminde 11.6 milyardan 10.3 milyar avroya düştü) 2010 tahminleri de çok karamsar. Özellikle Almanya’da kamuoyunun Yunanistan’a tepkisinin kendini turizmde de göstermesinden endişe ediliyor. 2008 yılında 2.5, 2009 yılında ise 1.9 milyon Alman turist Yunanistan’a gelmişti.
Erdoğan’ın önerisini ciddiye alın Yunanistan’ın silahlanma harcamaları da gündemde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Kıbrıslı Rum gazetecilere konuşurken, Türkiye ile Yunanistan’ın birlikte silahlanma harcamalarını azaltmaları önerisi, medyadan ve politikacılardan sonra Yunanistan’ın bir numaralı stand-up’çısı Lakis Lazopulos’un da gündemine girdi. Lazopulos, milyonlarca insanın izlediği televizyondaki programında bu konuya değinirken, “Umarım öneri doğrudur” yorumu yaptı.
‘Halk tasarruf yolları arıyor’ Kemer sıkma tedbirlerine yönelen Yunan hükümeti bir taraftan da tasarruf yolları arıyor. Benzinin litresi bir yıl içinde 87 centten yaklaşık 1.50 avroya çıkınca çok sayıda Yunanlı internette kendileri ile ayni istikamete giden ve benzin parasını paylaşmayı kabul eden refakatçi arayışına girdi. Ayrıca tatili için yazlık evlerini bir aylığına değiştirmeyi de önerenler var.
Yardım kampanyası Parlamento Başkanı Filippos Peçalnikos’un öncülüğünde kurulması kararlaştırılan ‘Devlet borcunun azalması için yardım kapmanyası’na katılımın ne olacağı merak konusu. Milletvekillerinin örnek oluşturması ve bir maaşını hibe etmeleri görüşü ortaya atıldı. Öneri, ‘Biz de zor geçiniyoruz’ gerekçesiyle bazı milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılandı. Yunanistan’da son olarak Albaylar cuntası (1967-1974) iktidarı döneminde, 1821’de Osmanlı’ya karşı başlayan bağımsızlık mücadelesinde Meryemana’nın yardımlarına şükran amacıyla Atina’nın Turkovunia (Türk dağları) semtinde Ayasofya’nın kopyası olacak bir kilise inşası için yardım kampanyası başlatılmıştı. Öğrencilerden, askerlerden ve devlet memurlarından zorla bu kampanyaya katkıda bulunmaları istenmişti. Ancak toplanan para kilisenin inşasına yetmedi.
‘Çünkü hâlâ Avrupalı olamadık’ Yunanistan’da tartışılan ve cevap aranan sorulardan biri de ‘bugüne nasıl gelindiği’... Aydınlar bu konuda çeşitli nedenler ortaya atıyor. Yazar Nikos Dimu’nun Elefterotipa gazetesinde yayınlanan görüşü hayli ilginç: “Sorun ekonomik değil. Sorun kültürümüzle ilgili. 200 yıldır batılı bir ülke, batılı bir toplum olmaya, Avrupalı gibi olmaya çalışıyoruz ama başaramıyoruz. Yunanistan kendini Avrupa’da saymıyor. Bu nedenle de hâlâ ‘Avrupa’dan geldi’ ya da ‘Avrupa’da okudu’ diyoruz. Rönesansı, reformları yaşamadık. Avrupa’nın bizden asıl istediği Avrupalı olmamız. Sadece kıyafette ve dış gönümde değil, alışkanlıklarımızda da hayata bakışımızda da Avrupalı olmamız isteniyor ama bu zor.”