Yunan seçimlerinden zaferle çıkan radikal sol koalisyon SYRİZA’nın yetkilileri, Türkiye’de sol partiler ve sosyal medyadaki yoğun ilgiyi şaşkınlık ve memnuniyetle karşıladılar. Syriza lideri Alexis Tsipras da yoğun ilgiyi "çok sevindirici ve yüreklendirici" bulduğunu söyledi.
Miliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Yunanistan'ın yeni lideri Tsipras'la konuştu. Tsipras'ın görüşlerini "SYRİZA’nın zaferi tesadüf değil" başlığıyla köşesine taşıyan Aydıntaşbaş'ın yazısı şöyle:
Zafer gecesi görüştüğüm Syriza yetkilileri, Türkiye’de sol partiler ve sosyal medya üzerinden gelen yoğun ilgiyi, şaşkınlık ve büyük memnuniyetle karşıladı. Onların gözü, Avrupakamuoyundaydı; ancak en yüksek sesli tempo tutan tribün, doğudaki komşu oldu.
Seçim gecesi ayaküstü Syriza lideri Aleksis Çipras’ı yakaladım. (Çipras’la daha derinlikli sohbeti önümüzdeki günlerde Milliyet’te okuyacaksınız.) Sıcak, doğal, sempatik biri. Türkiye kamuoyunun yoğun ilgisi, 40 yaşındaki genç Syriza liderini heyecanlandırmıştı. Bu durumu ”çok sevindirici ve yüreklendirici” bulduğunu söyledi.
Türkiye’de farklı kesimler Syriza’yı sahiplense de partinin aslında sadece HDP ve ÖDP ile organik ilişkisi var. Seçim gecesi itibariyle CHP’yle bir temas olmamış; ancak hem HDP hem de ÖDP seçimlere temsilci yollamıştı. (Ayrıca Syriza lideri Aleksis Çipras son dönemde birçok Avrupa lideri yanında Ahmet Davutoğlu’yla da bir araya gelmişti.)
Syriza Kobani konusunda hassasiyet göstermiş ve yardım kampanyası düzenlemişti. Parti genel merkezi koridorlarında hâlâ Kobani afişleri var. Syriza’dan bir parlamenter heyet, kasım ayındaSuruç’a gelerek Kobani sınırına açıklama yapmıştı.
Syriza tam anlamıyla ”enternasyonalist” bir parti. Kıta Avrupa’sından Latin Amerika’ya kadar birçok partiyle ilişkisi var. Ancak en yakın oldukları parti, ”İspanya’nın Syriza’sı” olarak yükselişe geçen Podemos. Podemos lideri, Çipras’ın son büyük mitingine katılmış, iki parti anti-kapitalist anti-sistem mesajlarını Leonard Cohen’in ”Önce Manhattan’ı alacağız” mesajıyla iletmişti.
Günlerdir anlattığım gibi, Syriza’nın zaferi ”tesadüfi” değil; arkasında ciddi bir kadro hareketi ve stratejik akıl var. Syriza’nın ekonomistleri, siyasetçileri, akademisyenleri ve profesyonel kadroları var. Partide her anlamıyla ”sol kültür” hâkim. Eski tüfek Marksistlerle genç devrimciler yan yana çalışıyor. Partililer birbirlerine ”yoldaş” diye hitap ediyor. Parti genel merkezinden gözlemim, kadın sayısının erkeklerden az olmadığı. Ancak Syriza, asık suratlı bir sol parti değil; güler yüzlü, eğlenen, yeri geldiğinde dans eden bir sol!
Bu seçimde Yunanistan’da yaşayan Türk azınlık büyük ölçüde Syriza’ya yöneldi. Syriza Gümülcine’den % 50 oy aldı; Türk kökenli 3 milletvekili var. Parti azınlık haklarına sahip çıkıyor. Türkiye ile ilişkiler konusunda ise, daha önceki iktidar döneminde başlayan ”yakınlaşma” politikasını devam ettirmek istiyor.