Yurtdışı oyları güvende mi?

Yurtdışı oyları güvende mi?

Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler için yurtdışında oy verme işlemi sürüyor. 54 ülkedeki 112 temsilcilikte sandıklar, seçmenlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde 8 Mayıs’ta açıldı, 31 Mayıs’ta ise sona erecek. Seçimlerin en renkli geçtiği ülke ise Almanya. Çünkü yurtdışındaki 2 milyon 848 bin seçmenden yaklaşık bir milyon 400 bini Almanya’da yaşıyor. Rakam bu denli büyük olunca seçimler de Almanya’daki Türklerin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Oyların kullanıldığı konsolosluk ve onlara bağlı binaların önlerinde toplanan kalabalığa bakıldığında, geçen yıl ağustos ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine göre daha yoğun bir katılımın olacağını söylemek mümkün. Yurtdışındaki Türkler ilk kez geçen yıl ilk kez yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma hakkı elde etmişlerdi. Ancak oyların randevuyla verilmesi ve seçimin tatil dönemine rastlaması gibi nedenle katılım yüzde 8’de kalmıştı.

Almanya'daki Türk seçmenler randevu uygulamasının kaldırılması, oy verme işleminin 24 güne çıkarılması ve haftasonları da sandık başına gidebildikleri için bu kez geçen yıla oranla daha fazla ilgi gösteriyorlar. Ancak bu ilgiye gölge düşüren gelişmeler de oluyor. Geçen hafta Frankfurt’ta sandık görevlisi bir imamın eşi yerine oy kullanırken yakalandığı iddiaları, seçmenlerin “Acaba oylarımız güvende mi?” şeklindeki kuşkularına tuz biber oldu.

'Güvenlikle ilgili sıkıntımız yok'

Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne konuşan AKP Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi Köln Bölgesi Başkanı Muhammed Kaygan, 16 gündür aralıksız sandık başında görev yaptığını belirterek, “Oyların güvenliğiyle ilgili bir sıkıntı yok” dedi.

Her sandığın başında beş görevlinin bulunduğunu ifade eden Kaygan, “Görevlilerin ikisini YSK atıyor. Üçü de partilerin temsilcileri. Ayrıca tüm partilerin müşahit bulundurma hakları var. Bu kişiler sandıkların başında, usulsüzlüklere karşı tedbir alıyorlar. Asla bir istismara müsaade edilmiyor. Güvenlik konusunda bir sıkıntımız yok” diye konuştu.

Sandıkların muhafaza edildiği konsolosluk binalarının da güvenli olduğunu vurgulayan Kaygan, dışarıdan herhangi bir müdahalede bulunulmaması için önlemlerin alındığını kaydetti.

Oy verme işlemi ve zarfların saklanmasının parti temsilcileri tarafından yakından izlendiğini söyleyen Kaygan prosedürle ilgili şu bilgileri verdi: “Saat 19.00’da sandıklar kapanınca hangi sandıkta kaç oy bulunduğu sayılıyor. Oy zarflarını burada açmıyoruz. Sadece sayıyoruz. Sonra bunlar balya haline getirilip mühürleniyor. Ortaya çıkan rakamlarla birlikte bir zabıt tutuluyor. Zarflar daha sonra bir çuvala konuyor ve çuval da mühürleniyor. Önce taşıma odasına, oradan da özel kilitli odaya konuluyor. Bu işlemler tüm komisyon üyeleriyle birlikte yapılıyor. Biri Başkonsoloslukta olmak üzere, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi temsilcilerinde dört anahtar bulunuyor. Bu anahtarların biri olmazsa oda açılamıyor. 31 Mayıs’ta oy verme işlemi bittikten iki gün sonra Türkiye'den gelecek partilerin diplomatik mümessillerine oylar teslim edilecek.”

'Sandık başkanları yetersiz'

Köln Başkonsolosluğu'nda oluşturulan seçim merkezinde CHP adına gözlemcilik yapan Salman Yelken seçmenlerin oy güvenliği konusunda tedirginlik yaşamamaları gerektiğini belirterek, “Burada siyasi partilerin temsilcileri gözetiminde oylar son derece güvenli bir ortamda saklanıyor, endişeye gerek yok” diye konuştu. Ancak Yüksek Seçim Kurulu adına görev yapan kişilerin yetersiz olduğunu ileri süren Yelken sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sandık başkanlarının çoğu imam. Bu kişiler ne yazık ki hazırlıklı değiller, bu konuda bilgilendirilmemişler. Biz bu yüzden hep tedirgindik ve daha dikkatli olduk. Frankfurt’ta bir imamın başkası adına oy kullandığının ortaya çıkmasıyla daha da dikkatli olduk. En ufak bir kuşkulu durumda hemen müdahale ettik. Ama seçmen kitlemiz bundan etkilendi. Oylarının güvende olmadığını düşünerek, sandık başına gitmeyi sorgulamaya başladılar. Biz onlara hep şunu söyledik, burada oylarınız güvende. Kuşkulu bir durumda Başkonsolos Emre Engin’le görüşüyoruz. Kendisi bu konuda çok hassas, seçimin adil yapılması ve oyların güvenliğiyle yakından ilgili. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, buradaki seçimler Türkiye’den bile daha güvenli ortamda yapılıyor. Vatandaşlarımız çekinmeden gelip son bir haftada oylarını mutlaka kullansınlar.”

'Taraflı başkanları şikayet ettik'

MHP'den sandık komisyonu üyesi Cevdet Yavuz da Köln Başkonsolosluğu’nda şimdiye kadar oyların güvenliğiyle ilgili bir sıkıntı yaşamadıklarını belirterek, “İnsanlarımızın en ufak bir şüphesinin olmaması gerektiğini söyleyebilirim. Her şey bizim denetimimizde yapılıyor. Zarfları sayarak teslim alıyoruz, zabıt tutuluyor ve odaya kilitliyoruz. MHP adına kilit bende. Herkes kilidini kendisi getirdi. Yani konsolos tarafından tahsis edilen bir kilit değil” dedi.

Oyların Türkiye’ye taşınmasında da bir güvenlik sorunu yaşanmasına ihtimal vermediğini kaydeden Yavuz, “Geçen gün diğer partilerin temsilcileriyle havaalanına teftişe gittik. Oyları götürecek olan uçağın gireceği hangara kadar gittik. Uçakta partilerin resmi temsilcileri olacak. MHP’den de iki avukat bulunacak. Onlar uçaktan inmeyecek, biz gidip zabıtla teslim edeceğiz. Onlar götürecek” diye konuştu.

Ancak oy güvenliğiyle ilgili gönlünün rahat olduğunu vurgulayan Cevdet Yavuz’un başka endişeleri var. “Burada sandık başkanlarıyla sıkıntımız var. Çünkü hepsi imam. Genelde hem sandık başkanı, hem de memur üye olarak AKP'liler. Tarafsız olduğuna inanmadığımız üç-dört görevliyi YSK’ye şikayet ettik. Ama dikkate alınmadı” diyen Yavuz, şu örneği vererek sözlerini sürdürdü; “Mesela, engelli çocukları için oy kullananlar oldu. 18 yaşını geçmişler, ama konuşamayanlar var. Yani özgür iradeleriyle oy kullandıkları kuşkulu. Babaları hem kendileri hem de bu durumdaki çocukları için oy kullandı. Bu yasal değil. Durumu bildirdik ama yanıt gelmedi. Bu yüzden müşahitleri daha fazla sandık başında bulunduruyoruz. YSK’den direkt bir muhatabın burada olmaması büyük eksiklik.”

'Oyumuza sahip çıksınlar'

Köln Başkonsolosluğu’nda oy kullanan seçmenler güvenlikle ilgili görüşlerini Deutsche Welle’ye değerlendirirken, konsolosluk bünyesinde oluşturulan seçim merkezinin kendilerine güven verdiğini dile getirdiler.

Yurtdışında oy veriyor olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Ali Ber oyların güvenliği konusunda bir endişesi bulunmadığını söyledi. Alev Yanık adlı seçmen ise Türkiye'de daha önceki seçimlerde oy pusulalarının çalındığına ilişkin haberler okuduğunu belirterek, “Tabi ki bunlar bizde endişeye yol açtı. Ama şimdi oyumu verdim ve içeride her şey iyi gitti. Gayet düzenli. Temsilciler var. Denetim iyi. Bir şüphe duymadım. İnşallah oyum yerine ulaşır” diyerek görüşlerini paylaştı.

Sevim Kılınç adlı seçmen ise konsoloslukta oyların saklanmasıyla ilgili bir sıkıntı olacağını düşünmediğini belirterek, “Az önce oyumu kullandım. Sandıkların başında partilerin müşahitleri vardı. Ama benim endişem bundan sonra ne olacağıyla ilgili. Ben oyuma sahip çıktım ve oyumu kullandım şimdi yetkililerden ve de temsilcilerden oylarımıza sahıp çıkmalarını bekliyorum” dedi.