Yürüyen balıklar!

Yürüyen balıklar!

Bilim insanları, Kanada’nın kuzeyinde balık ile karada yaşayan hayvanlar arasında geçişi temsil eden bir canlının fosilini bulduklarını belirtti. Tiktaalik roseae adı verilen balık benzeri canlı, kara hayvanları gibi hareket etmesini sağlayan uzuvlara da sahipti.

Araştırmacılar, karada yaşayan canlılarla, balıklar arasındaki geçişi temsil ettiğini belirttikleri Tiktaalik roseae türünün 375 milyon yıl öncesine uzanan fosiline ulaştı.

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan ABD’nin Drexel Üniversitesi’nden zoolog Edward Daeschler, “Tiktaalik, ilkel ve gelişmiş canlı özelliklerini barındırıyordu” ifadesini kullandı.

Araştırmada, Tiktaalik’in balık olarak ele alındığında, balık ile timsah karışımı bir canlıyı yansıttığı belirtilirken, boyu 30 santimetre civarında olan canlının vaktinin çoğunu sığ sularda avlanarak geçirdiği ifade edildi.  Solungaç, yüzgeç ve pulları olan Tiktaalik, kara hayvanlarına benzeyen bir boyna, gelişmiş göğüs kafesine ve ilkel akciğerlere sahipti.

Tiktaalik’in en şaşırtıcı özelliği ise balık-hayvanın dirsek ve kısmen gelişmiş bilekleri bulunan gelişmiş ön yüzgeçleri oldu. Bilim insanları, kara hayvanlarına benzeyen bu uzuvların, Tiktaalik’in karaya geçiş sürecinde kazandığını düşünüyor.

 

‘Suyun dışında yürüyordu’

Araştırma ekibinde yer alan Chicago Üniversitesi’nden Neil Shubin, ‘önden çekişli’ evrimin tetrapodlarda başladığını düşündüklerini, ancak yeni verilerin bu değişimin aslında balıklarda başladığını öne sürdüğünü ifade etti.

Modern günümüzde, suyun dışında yıllarca yaşayabilen Afrika ciğer balığı, balıkların yürüyebildiğine dair en iyi örneği temsil ediyor.

Genelde yürümekten çok sürünüyormuş gibi görünen bu balıklar, akvaryum içinde gözlemlendiklerinde su içinde yürüyebildiklerini açıkça gözler önüne seriyor.

Araştırmacılar, Tiktaalik’in de aynısını yapabildiğini, hatta su dışına çıkarak yürüyebildiğini düşünüyor. Shubin, ön ayakların gelişmesiyle başlayan evrimin ilk olarak balıklarda, ardından tetrapodlarda geliştiği düşüncesinin güçlendiğini söyledi.